7.2 C
Hamburg
Cuma, Mart 29, 2024

1071 MALAZGİRT – 1922 AFYON

1071 MALAZGİRT – 1922 AFYON

Bu nasıl bir zihniyet ki, yaklaşık bin sene önce gerçekleşen bir savaşın yıl dönümünü resmi devlet töreni ile kutluyosunuz da, yaklaş yüz yıl önce gerçekleşEN zaferin kutlamasını yasaklıyorsunuz.

1071 Malazgirt savaşını küçümsemek için söylemiyorum, fakat 0171 Anadolu`ya giriş sonrası kurulan bütün devletler yok olmuşlardır. Bu devletlerin en uzununu oluşturan Osmanlı Hanedanı ise, çok yayılmacı ve savaşcı ruhu ile Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Arap yarımadasını hükümdarlığı kontrölü altına almıştır.

Osmanlı bütün yaşamını savaşlar üzerine oturtmuş, savaşlarda kazandığı bölgeleri haraca bağlamıştır. Bu kadar büyük bir coğrafyaya sahip olan Osmanlı, gelişen dünyaya ayak uyduramadığı için, yok olup tarihde yerini almıştır. Osmanlının gelişme, duraklama ve yok olma dönemleri vardır. Gelişme dönemi genelde akkıllı, örneğin Fatih gibi padışahlar tarafından yönetilmiştir. Duraklama dönemi kardeş katliamları ve saltanat sevdalısı olanlar tarafından ve yok olma dönemleri ise harem sevdalısı zekasızların yönettiği dönemdir.

Devleti yönetenler hangi zihniyet sahbi olmalılar ki, 30 Ağustos 1922 „Ya istiklal ya ölüm, ordular ilk hedefiniz Akdeniz`dir ileri“ diyen Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün zaferini yasaklıyabiliyorlar. Bilal Erdoğan`ın Okcular Vakfı tarafından organize edilen Malazgirt Zaferi kutlamalarına Cumhurbaşkanı ve uşağı Devlet Bahçeli katılıyor. Sanırım bu ayıp Devlet Bahçeli`ye yeter.

Devleti yönetenlerin kimler olduğunu ve Ulusal bayramları neden yasakladıklarını anlamanız için Murat Ağırel`in „SARMAL“ kitabını okumanızı tavsiye ederim. Sarmal kitabını okuduğunuz zaman, anlayacaksınız ki, Türkiye Cumhuriyeti kimler tarafından yönetilmektedir.

30 Ağustos Zafer Bayramı`nı yasaklamak, bu ülkeyi kuran Mustafa Kemal Atatürk, onun şehit ve gazi olan silah arkadaşlarına yapılabilecek en büyük ihanettir. 30 Ağustos`u yasaklamakla, sanırım Erdoğan, Bahçeli ve diğer ortakları ülkeyi bir iç savaşa çekmek istemektedirler. Yoksa bu yasak nasıl anlatılabilir ki.

Devleti yöneten beyler yanlış yoldasınız ve gittiğiniz bu yol çok tehlikeli bir yol. Türk Milleti, yani Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak, Arap ve diğer etnik kökenden olanların dedeleri 30 Ağustos Zaferi için canlarını vermişlerdir. Biliyorumusunuz, onlar ayağında çarık, sırtında yırtık çeketi, dağarcığında ekmeği ve matrasında su olmadan savaşarak Yunan askerini denize döktüler.

30 Ağustos zaferini gerçekleştirenler göğüslerini siper ederken, sizin dedeleriniz Yunan askerlerinin başarılı olması için dualar ediyorlardı. Biliyorum, Türk Milleti`nin Kurtuluş Savaşı`nı zaferle sonuçlandırmaları dedeleriniz tarafından hazmedilememiştir. O, zaferi hazmedemiyen dedelerin torunlarının Türkiye Cumhuriyeti`nin temeli olan, 30 Ağustos Zafer Bayramı`nı yasaklamakdan başka hangi görevleri olabilir ki.

Beyler, sizler Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk`ün gölgesinde oturuyorsunuz. Sizler sanıyorsunuz ki, o gölge sizin. Hayır, o gölge sizin değil, o gölge Mustafa Kemal Atatürk`ün. Atatürk sizin üzerinizden gölgesini çektiğinde, bakacaksınız ki, siz bir hiçsiniz.

26 Ağustos gününü Nazım Hikmet şöyle anlatıyor:

………..
Paşalar onun arkasındaydı.
O, saati sordu.
Paşalar „Üç“ dediler,
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe`den Afyon ovasına atlayacaktı.

İşte yasaklamak istediğiniz Zafar Bayramı`nın komutanu bu adamdı, yanı Mustafa Kemal Atatürk`tü.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

1071 MALAZGİRT – 1922 AFYON

1071 MALAZGİRT – 1922 AFYON

Bu nasıl bir zihniyet ki, yaklaşık bin sene önce gerçekleşen bir savaşın yıl dönümünü resmi devlet töreni ile kutluyosunuz da, yaklaş yüz yıl önce gerçekleşEN zaferin kutlamasını yasaklıyorsunuz.

1071 Malazgirt savaşını küçümsemek için söylemiyorum, fakat 0171 Anadolu`ya giriş sonrası kurulan bütün devletler yok olmuşlardır. Bu devletlerin en uzununu oluşturan Osmanlı Hanedanı ise, çok yayılmacı ve savaşcı ruhu ile Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Arap yarımadasını hükümdarlığı kontrölü altına almıştır.

Osmanlı bütün yaşamını savaşlar üzerine oturtmuş, savaşlarda kazandığı bölgeleri haraca bağlamıştır. Bu kadar büyük bir coğrafyaya sahip olan Osmanlı, gelişen dünyaya ayak uyduramadığı için, yok olup tarihde yerini almıştır. Osmanlının gelişme, duraklama ve yok olma dönemleri vardır. Gelişme dönemi genelde akkıllı, örneğin Fatih gibi padışahlar tarafından yönetilmiştir. Duraklama dönemi kardeş katliamları ve saltanat sevdalısı olanlar tarafından ve yok olma dönemleri ise harem sevdalısı zekasızların yönettiği dönemdir.

Devleti yönetenler hangi zihniyet sahbi olmalılar ki, 30 Ağustos 1922 „Ya istiklal ya ölüm, ordular ilk hedefiniz Akdeniz`dir ileri“ diyen Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün zaferini yasaklıyabiliyorlar. Bilal Erdoğan`ın Okcular Vakfı tarafından organize edilen Malazgirt Zaferi kutlamalarına Cumhurbaşkanı ve uşağı Devlet Bahçeli katılıyor. Sanırım bu ayıp Devlet Bahçeli`ye yeter.

Devleti yönetenlerin kimler olduğunu ve Ulusal bayramları neden yasakladıklarını anlamanız için Murat Ağırel`in „SARMAL“ kitabını okumanızı tavsiye ederim. Sarmal kitabını okuduğunuz zaman, anlayacaksınız ki, Türkiye Cumhuriyeti kimler tarafından yönetilmektedir.

30 Ağustos Zafer Bayramı`nı yasaklamak, bu ülkeyi kuran Mustafa Kemal Atatürk, onun şehit ve gazi olan silah arkadaşlarına yapılabilecek en büyük ihanettir. 30 Ağustos`u yasaklamakla, sanırım Erdoğan, Bahçeli ve diğer ortakları ülkeyi bir iç savaşa çekmek istemektedirler. Yoksa bu yasak nasıl anlatılabilir ki.

Devleti yöneten beyler yanlış yoldasınız ve gittiğiniz bu yol çok tehlikeli bir yol. Türk Milleti, yani Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak, Arap ve diğer etnik kökenden olanların dedeleri 30 Ağustos Zaferi için canlarını vermişlerdir. Biliyorumusunuz, onlar ayağında çarık, sırtında yırtık çeketi, dağarcığında ekmeği ve matrasında su olmadan savaşarak Yunan askerini denize döktüler.

30 Ağustos zaferini gerçekleştirenler göğüslerini siper ederken, sizin dedeleriniz Yunan askerlerinin başarılı olması için dualar ediyorlardı. Biliyorum, Türk Milleti`nin Kurtuluş Savaşı`nı zaferle sonuçlandırmaları dedeleriniz tarafından hazmedilememiştir. O, zaferi hazmedemiyen dedelerin torunlarının Türkiye Cumhuriyeti`nin temeli olan, 30 Ağustos Zafer Bayramı`nı yasaklamakdan başka hangi görevleri olabilir ki.

Beyler, sizler Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk`ün gölgesinde oturuyorsunuz. Sizler sanıyorsunuz ki, o gölge sizin. Hayır, o gölge sizin değil, o gölge Mustafa Kemal Atatürk`ün. Atatürk sizin üzerinizden gölgesini çektiğinde, bakacaksınız ki, siz bir hiçsiniz.

26 Ağustos gününü Nazım Hikmet şöyle anlatıyor:

………..
Paşalar onun arkasındaydı.
O, saati sordu.
Paşalar „Üç“ dediler,
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe`den Afyon ovasına atlayacaktı.

İşte yasaklamak istediğiniz Zafar Bayramı`nın komutanu bu adamdı, yanı Mustafa Kemal Atatürk`tü.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER