4 C
Hamburg
Çarşamba, Nisan 24, 2024

BATSIN SİZİN HUKUKUNUZ

BATSIN SİZİN HUKUKUNUZ

12 yaşında ki kız çocuğuna cinsel tacizde bulunan mahluk hakkında haber yapmanın yasaklanması, hangi evrensel hukuk kurallarına uyar. Eğer ki 12 yaşında bir kıza dedesi yerinde olan, sözüm ona „Tarikat Şehi“ cinsel tacizde bulunuyor, söz konusu mahlukun avukatı mahkemeye müracaat ederek, konu hakkında haber yapmayı yasaklattırıyorsa, bu ülkede Evrensel Hukuk değil, güçlülerin hukuku var demektir.

Bu mahlukun arkasında kimler var, kimlerin isimleri açıklanacaktı ki, hem dosyaya erişim ve hemde haber yapmayı yasaklayan mahkeme kararı veriliyor. Bu kararı veren hukukcuların vicdanları rahatmı, sanırım rahattır.

Ülkeyi akrapot gibi kuşatan tarikatlara destek veren ve onların liderlerini ziyaret eden hükümet yetkilileri, bu mahlukları koruyor ki, bunlar bu kadar rahat karar çıkarta biliyorlar. Bu gibi tarikatların acilen kapatılması gerekir. Bu mahluk gibiler her ortamda Atatürk`e hakaretler savuruyor ve din adamlarını astırdı diyorlar. Doğrudur, Atatürk bunlar gibi mahlukları astırdı. Az bile asmış olacak ki, geride kalanların tohumları 12 yaşında ki kıza cinsel tacizlik yapabiliyorlar.
Bu mahluk, Ayasofya açıldığı sırada Erdoğan`ın Halife olmasının zamanı geldiğini beyan etmişti. Ayrıca gerçek İslamslam gelecek, en büyük sarığı bizler saracağızda demişt. Demek ki, buna göre gerçek İslam Devleti, 12 yaşındaki çocuğa tecaviz etme imkanını verecek olan sistemmiş.

Bu mahluk hakkında haber yapmayı ve dosyaya erişimi yasaklayan kararı veren mahkeme ile TELE1 TV`ye ekran karartma cezasını uygun bulan zihniyet aynı zihniyet. TELE1`de proğram yapan ilahiyetci Cemil Kılıç, Diyanet İşleri Başkanı`nın camilere politikayı soktuğunu iddia etmişti. Cemil Kılıç`ın iddiası doğru ve haklı. Yanlışmı söylemiş ki, RÜTÜK denen kurum, TELE 1`e ekran karartma cezası veriyor?

Bugün camiler AKP`nin propoganda merkezleri haline gelmiş ve gerçek imanlı insanlar bundan büyük rahatsızlık duymaktadır. Nasıl ki, Emevi zihniyeti Hz. Ali ve Ehl-i Beyt`e camilerde küfürler ettirmiş ve yirmidört saat Ali ve etrafındakileri lanetleyen vaazlar vermişlerse, bugünün Türkiye`sinde ki camiler o gününkünden farklı değil.

TELE1 TV`ye verilen ekran karartma cezasını, RÜTÜK başkanını ve bu kararı onaylayan mahkemeyi kınıyorum. Hükümetlerin icraatleri ve saygınlığı ne köprü, ne tunel ve nede yol yapmakla ölçülür. Hükümetlerin saygınlığı Evrensel Hukuk ve Basın Özgürlüğü`ne ne kadar değer veriyor, onunla ölçülür.

12 yaşındaki kız çocuğuna, tarikat şehi olan mahluk tarafından cinsel taciz uygulanıyor, söz konusu mahluk tutuklanıyorsa, bunun haber yapılması yasaklanamaz. Yasaklama kararını veren hakimlerin hangi zihniyet veya hangi tarikata mensup olduklarınıda sorgulamak gerekir.

TELE1 TV`ye ekrar karartma cezası veren RÜTÜK başkanı ve üyelerini kınıyorum. RÜTÜK başkanının bilmesini isterim ki, sizin saltanatınız ilk seçimde son bulacaktır.

Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye`de gerçek müslümanları ve halkın büyük bir kısmını temsil etmemektedir. Diyanet İşleri başkanı ve ekibinin İslam Dini`ne en büyük kötülüğü, birilerine biat etmekle yapmaktadırlar.

Gün gelecek, bu cezaları verenler ve haber yapılmasını engelliyenler Evrensel Hukuk çerçevesinde yargılanacaklardır.

Demokrasi, Hukukun Üstünlüğü ve Basın Özgürlüğü`nü savunanları TELE1 TV`ye maddi ve manevi destek vermeye çağırıyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

BATSIN SİZİN HUKUKUNUZ

BATSIN SİZİN HUKUKUNUZ

12 yaşında ki kız çocuğuna cinsel tacizde bulunan mahluk hakkında haber yapmanın yasaklanması, hangi evrensel hukuk kurallarına uyar. Eğer ki 12 yaşında bir kıza dedesi yerinde olan, sözüm ona „Tarikat Şehi“ cinsel tacizde bulunuyor, söz konusu mahlukun avukatı mahkemeye müracaat ederek, konu hakkında haber yapmayı yasaklattırıyorsa, bu ülkede Evrensel Hukuk değil, güçlülerin hukuku var demektir.

Bu mahlukun arkasında kimler var, kimlerin isimleri açıklanacaktı ki, hem dosyaya erişim ve hemde haber yapmayı yasaklayan mahkeme kararı veriliyor. Bu kararı veren hukukcuların vicdanları rahatmı, sanırım rahattır.

Ülkeyi akrapot gibi kuşatan tarikatlara destek veren ve onların liderlerini ziyaret eden hükümet yetkilileri, bu mahlukları koruyor ki, bunlar bu kadar rahat karar çıkarta biliyorlar. Bu gibi tarikatların acilen kapatılması gerekir. Bu mahluk gibiler her ortamda Atatürk`e hakaretler savuruyor ve din adamlarını astırdı diyorlar. Doğrudur, Atatürk bunlar gibi mahlukları astırdı. Az bile asmış olacak ki, geride kalanların tohumları 12 yaşında ki kıza cinsel tacizlik yapabiliyorlar.
Bu mahluk, Ayasofya açıldığı sırada Erdoğan`ın Halife olmasının zamanı geldiğini beyan etmişti. Ayrıca gerçek İslamslam gelecek, en büyük sarığı bizler saracağızda demişt. Demek ki, buna göre gerçek İslam Devleti, 12 yaşındaki çocuğa tecaviz etme imkanını verecek olan sistemmiş.

Bu mahluk hakkında haber yapmayı ve dosyaya erişimi yasaklayan kararı veren mahkeme ile TELE1 TV`ye ekran karartma cezasını uygun bulan zihniyet aynı zihniyet. TELE1`de proğram yapan ilahiyetci Cemil Kılıç, Diyanet İşleri Başkanı`nın camilere politikayı soktuğunu iddia etmişti. Cemil Kılıç`ın iddiası doğru ve haklı. Yanlışmı söylemiş ki, RÜTÜK denen kurum, TELE 1`e ekran karartma cezası veriyor?

Bugün camiler AKP`nin propoganda merkezleri haline gelmiş ve gerçek imanlı insanlar bundan büyük rahatsızlık duymaktadır. Nasıl ki, Emevi zihniyeti Hz. Ali ve Ehl-i Beyt`e camilerde küfürler ettirmiş ve yirmidört saat Ali ve etrafındakileri lanetleyen vaazlar vermişlerse, bugünün Türkiye`sinde ki camiler o gününkünden farklı değil.

TELE1 TV`ye verilen ekran karartma cezasını, RÜTÜK başkanını ve bu kararı onaylayan mahkemeyi kınıyorum. Hükümetlerin icraatleri ve saygınlığı ne köprü, ne tunel ve nede yol yapmakla ölçülür. Hükümetlerin saygınlığı Evrensel Hukuk ve Basın Özgürlüğü`ne ne kadar değer veriyor, onunla ölçülür.

12 yaşındaki kız çocuğuna, tarikat şehi olan mahluk tarafından cinsel taciz uygulanıyor, söz konusu mahluk tutuklanıyorsa, bunun haber yapılması yasaklanamaz. Yasaklama kararını veren hakimlerin hangi zihniyet veya hangi tarikata mensup olduklarınıda sorgulamak gerekir.

TELE1 TV`ye ekrar karartma cezası veren RÜTÜK başkanı ve üyelerini kınıyorum. RÜTÜK başkanının bilmesini isterim ki, sizin saltanatınız ilk seçimde son bulacaktır.

Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye`de gerçek müslümanları ve halkın büyük bir kısmını temsil etmemektedir. Diyanet İşleri başkanı ve ekibinin İslam Dini`ne en büyük kötülüğü, birilerine biat etmekle yapmaktadırlar.

Gün gelecek, bu cezaları verenler ve haber yapılmasını engelliyenler Evrensel Hukuk çerçevesinde yargılanacaklardır.

Demokrasi, Hukukun Üstünlüğü ve Basın Özgürlüğü`nü savunanları TELE1 TV`ye maddi ve manevi destek vermeye çağırıyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER