12.8 C
Hamburg
Çarşamba, Mart 20, 2024

Doktor Yakup Bahar yazdı: “Diyabet-Şeker Hastalığı nedir ve neden olur?”

Hamburg’da yaşayan Prof. Dr. Yakup Bahar, halk arasında Şeker hastalığı olarak bilinen Diyabet hakkında çok önemli bilgiler verdi.

ELBE EXPRESS/YAZAR

PROF. DR. YAKUP BAHAR: DİYABET  ŞEKER HASTALIĞI NEDİR VE NEDEN OLUR ?

Tıp dilinde diyabetes mellitus olarak bilinen şeker hastalığı ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Bu türlü geçmeyen hastalıklara kronik hastalıklar denilir.  İnsülin kandaki şekerin enerji maddesi olarak tüketilmesini veya karaciğerde depo edilmesini kolaylaştırır. Besinlerdeki karbonhidratlar glikoza dönüşüp sindirilirler. Daha sonra glikoz kana geçer ve kandaki glikoz düzeyi yükselir. Yükselen kan şekerimiz pankreastan insülinin salgılanıp kan dolaşımına geçmesine neden olur. İnsülin glikozu hücreye sokar. Hücreye giren glikoz enerjiye dönüşür yani metabolize edilir ve yakılır. Böylece kandaki glikoz düzeyi azalır. Eğer bu sistem işlemez ise kandaki glikoz düzeyi artar. Kan glikozunun düzenlenmesindeki bozukluk ya insülinin yetersiz salgılanmasından yani pankreasın yetersizliğinden veya da vücutta fazla yağ dokusu olması yani şişmanlık nedeni ile insülinin yeterli etkiyi yapamamasından yani insülin direncinden oluşur. Bu süreç zaman ile şeker hastalığını meydana getirir.

Diyabet  şeker hastalığı belirtileri:

1. Yorgunluk

2. Ağız kuruluğu

3. Vücuttaki yaraların geç iyileşmesi

4. Ciltte kuruma ve kaşıntı

5. Sık geçirilen Enfeksiyonlar

6. Görmede bulanıklık

7. Cinsel sorunlar, iktidarsızlık, cinsel isteksizlik

8. Ellerde ve ayaklarda uyuşma, yanma, batma ve karıncalanma. Diyabetik nöropati, yani diyabetin sinirlerde yaptığı tahribat belirtisidir.

Tip 2 için risk grupları aşağıda verilmiştir:

Şişmanlar

Ailesinde diyabet hastalığı bulunanlar

Gebelik sırasında hamilelik diyabeti görülen veya doğan bebeğin 4,5 kg. fazla olması

Yaşı 40 ve üzeri olanlar

Stresli bir hayatı olanlar

Dengesiz yemek yiyen ve beslenme alışkanlığı bozuk olanlar

Bu risk faktörlerinden en az iki tanesi varsa mutlaka açlık kan şekeri ölçülmelidir. Şeker hastalığının bakım ve tedavisi ömür boyu devam eder. Bu nedenle tedavinin uzman doktor, diyetisyen ve diyabet hemşiresi tarafından düzenlenmesi, olumlu sonuçlar almak ve hastalığın vücuttaki tahribatının önlenmesi açısından faydalıdır.

Hamileliğin 24üncü haftasında görülen Gestasyonel diyabet yani hamilelik şekeri denen bir diyabet türü daha vardır. Hamilelik şekerinde diyet tedavisi uygulanır. Diyet yeterli olmaz ise diyet artı insülin tedavisine geçilir. Ağızdan kullanılan şeker hapları verilmez. Hamilelik diyabeti genelde doğum sonrasında düzelir. Ancak hamilelik şekeri geçirenlerin ileriki zamanlarda diyabet olma riski fazladır.

İNSÜLİN DİRENCİ       

Diyabetiklerin çoğunluğunun şişman kilolu oldukları görülmektedir. Şeker hastası olsun ya da olmasın insülin direnci bulunan kişiler her gün, aynı yaştaki normal kilolulara göre çok daha fazla insülin üretirler. Bu hastaların doku ve hücreleri insüline direnç gösterir. Kilo vererek insülin direnci azaltılır. Bu nedenle, şişman ve kilolu şeker hastaları için tedavinin hedefi zayıflamadır. İnsülin direnci varsa o hastada kandaki insülin miktarı yüksektir. Yüksek insülin düzeyi bel çevresi ve karın içindeki yağ depolanmasını artırır. İnsülin fazlası beyinde bulunan hipotalamusdaki iştah merkezini uyarıp, fazla yemek yenilmesine neden olur. Bu yüzden insülin direnci olanlar zayıflamakta zorlanırlar.

Bir insan şeker hastası olduğunu nasıl anlar?

Check-up alışkanlığının gelişmediği ülkemizde şeker hastalığının geç teşhisine oldukça sık rastlıyoruz. TURDEP-II Çalışmasında şeker hastalığı tespit edilenlerin yaklaşık %50’sinin şeker hastası olduklarının farkında olmadıkları bulunmuştur. Geciken teşhis yüksek kan şekerinin böbrek, sinir uçları, göz, kalp gibi organlarda tahribatı ile neticelenir. Kan şekeri basit ve ucuz bir laboratuar testiyle tayin edilebilir. Açlık kan şekeriniz iki defa 126 mg/l üzerinde bulunursa şeker hastalığı tanısı konulur. Son yıllarda son üç aylık şeker ortalamasını gösteren HemoglobinA1C testinin diyabet teşhisinde kullanılabileceği gösterilmiştir. Kan şekeri sınırda olan olgularda ve bozulmuş glikoz toleransı yani gizli şeker düşünülen bireylerde şeker yükleme testi, yani tıp dilindeki adı ile OGTT (Oral Glikoz Tolerans Testi) yapılmalıdır. 75 gram glikoz yüklemesinden iki saat sonra ölçülen kan şekeri 200 mg/dl üzerinde ise diyabet teşhisi konulur. OGTT’de iki saat sonra bakılan kan glikozu 140-199 mg/dl arasında ise gizli şekerin bir türü olan bozulmuş glikoz toleransı mevcuttur. HemoglobinA1C değeri %6,5 üzerinde ise yine diyabet teşhisi konulur. Yükselen kan şekeri ani zayıflama, bulanık görme, çok su içme, çok idrara çıkma, ağız kuruluğu, dilin damağa yapışması gibi belirtiler verebilir. Bu belirtileri azaltmak için şeker ihtiva eden koka-kola, gazoz, meyve suyu gibi içeceklerin içilmesi şeker komasına davetiye çıkarır. Böyle bir durumda şeker içermeyen ayran, su, maden suyu gibi sıvıları tüketmek ve bir sağlık merkezine başvurmak yapılacak en doğru şeydir. Şeker koması başlamadan önce ağızda aseton kokusu, tansiyon düşmesi, nabız artması, ciltte kuruluk ve en sona doğru şuur bulanıklığı ve uykuya meyil gibi ciddi belirtiler görülürse acil polikliniğine gidilmelidir. Şeker komasında erken teşhis ve müdahale hayat kurtarır.

Pre Diyabet   (  Gizli Şeker )

Şeker ( diyabet ) hastalığının başlangıcı kabul edilen Pre-diyabetin (gizli şeker) önlenebilir olduğunu söyleyerek, dünya da, her 3 kişiden 1’i Pre-diyabet hastası. Görülme sıklığı yüzde 33 Bizim türkiye kökenli insanlar da. Yüzde 38 dir  Pre-diyabetin uzun dönemde diyabete yol açtığını düşünürsek ne denli önemli bir hastalık olduğu ve mutlaka önlem alınması gerektiği ortada” dedi.

Pre-diyabet, diyabet öncesi ilk safha olarak kabul ediliyor. Kilolu ve Obez kişilerde ortaya çıkma olasılığı yüksek olan hastalıkta en sık görülen insülin direnci sorunu çözümlenemezse Tip 2 diyabet hastası olma riski artıyor.  Pre-diyabet olarak bilinen gizli şeker, kişinin kan şekeri düzeyinin normalden yüksek, diyabet tanısı için gerekli sınırdan düşük olması olarak tanımlanıyor. Diyabet öncesi dönem olan, normal glikoz düzeyinden Tip 2 diyabete geçiş evresi ‘Pre-diyabet’ veya ‘bozulmuş glikoz regülasyonu’ olarak da tanımlanıyor. Araştırmalara göre, çoğu gizli şeker hastalarına 6  yıl sonra Tip 2 diyabet tanısı konuyor.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Doktor Yakup Bahar yazdı: “Diyabet-Şeker Hastalığı nedir ve neden olur?”

Hamburg’da yaşayan Prof. Dr. Yakup Bahar, halk arasında Şeker hastalığı olarak bilinen Diyabet hakkında çok önemli bilgiler verdi.

ELBE EXPRESS/YAZAR

PROF. DR. YAKUP BAHAR: DİYABET  ŞEKER HASTALIĞI NEDİR VE NEDEN OLUR ?

Tıp dilinde diyabetes mellitus olarak bilinen şeker hastalığı ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Bu türlü geçmeyen hastalıklara kronik hastalıklar denilir.  İnsülin kandaki şekerin enerji maddesi olarak tüketilmesini veya karaciğerde depo edilmesini kolaylaştırır. Besinlerdeki karbonhidratlar glikoza dönüşüp sindirilirler. Daha sonra glikoz kana geçer ve kandaki glikoz düzeyi yükselir. Yükselen kan şekerimiz pankreastan insülinin salgılanıp kan dolaşımına geçmesine neden olur. İnsülin glikozu hücreye sokar. Hücreye giren glikoz enerjiye dönüşür yani metabolize edilir ve yakılır. Böylece kandaki glikoz düzeyi azalır. Eğer bu sistem işlemez ise kandaki glikoz düzeyi artar. Kan glikozunun düzenlenmesindeki bozukluk ya insülinin yetersiz salgılanmasından yani pankreasın yetersizliğinden veya da vücutta fazla yağ dokusu olması yani şişmanlık nedeni ile insülinin yeterli etkiyi yapamamasından yani insülin direncinden oluşur. Bu süreç zaman ile şeker hastalığını meydana getirir.

Diyabet  şeker hastalığı belirtileri:

1. Yorgunluk

2. Ağız kuruluğu

3. Vücuttaki yaraların geç iyileşmesi

4. Ciltte kuruma ve kaşıntı

5. Sık geçirilen Enfeksiyonlar

6. Görmede bulanıklık

7. Cinsel sorunlar, iktidarsızlık, cinsel isteksizlik

8. Ellerde ve ayaklarda uyuşma, yanma, batma ve karıncalanma. Diyabetik nöropati, yani diyabetin sinirlerde yaptığı tahribat belirtisidir.

Tip 2 için risk grupları aşağıda verilmiştir:

Şişmanlar

Ailesinde diyabet hastalığı bulunanlar

Gebelik sırasında hamilelik diyabeti görülen veya doğan bebeğin 4,5 kg. fazla olması

Yaşı 40 ve üzeri olanlar

Stresli bir hayatı olanlar

Dengesiz yemek yiyen ve beslenme alışkanlığı bozuk olanlar

Bu risk faktörlerinden en az iki tanesi varsa mutlaka açlık kan şekeri ölçülmelidir. Şeker hastalığının bakım ve tedavisi ömür boyu devam eder. Bu nedenle tedavinin uzman doktor, diyetisyen ve diyabet hemşiresi tarafından düzenlenmesi, olumlu sonuçlar almak ve hastalığın vücuttaki tahribatının önlenmesi açısından faydalıdır.

Hamileliğin 24üncü haftasında görülen Gestasyonel diyabet yani hamilelik şekeri denen bir diyabet türü daha vardır. Hamilelik şekerinde diyet tedavisi uygulanır. Diyet yeterli olmaz ise diyet artı insülin tedavisine geçilir. Ağızdan kullanılan şeker hapları verilmez. Hamilelik diyabeti genelde doğum sonrasında düzelir. Ancak hamilelik şekeri geçirenlerin ileriki zamanlarda diyabet olma riski fazladır.

İNSÜLİN DİRENCİ       

Diyabetiklerin çoğunluğunun şişman kilolu oldukları görülmektedir. Şeker hastası olsun ya da olmasın insülin direnci bulunan kişiler her gün, aynı yaştaki normal kilolulara göre çok daha fazla insülin üretirler. Bu hastaların doku ve hücreleri insüline direnç gösterir. Kilo vererek insülin direnci azaltılır. Bu nedenle, şişman ve kilolu şeker hastaları için tedavinin hedefi zayıflamadır. İnsülin direnci varsa o hastada kandaki insülin miktarı yüksektir. Yüksek insülin düzeyi bel çevresi ve karın içindeki yağ depolanmasını artırır. İnsülin fazlası beyinde bulunan hipotalamusdaki iştah merkezini uyarıp, fazla yemek yenilmesine neden olur. Bu yüzden insülin direnci olanlar zayıflamakta zorlanırlar.

Bir insan şeker hastası olduğunu nasıl anlar?

Check-up alışkanlığının gelişmediği ülkemizde şeker hastalığının geç teşhisine oldukça sık rastlıyoruz. TURDEP-II Çalışmasında şeker hastalığı tespit edilenlerin yaklaşık %50’sinin şeker hastası olduklarının farkında olmadıkları bulunmuştur. Geciken teşhis yüksek kan şekerinin böbrek, sinir uçları, göz, kalp gibi organlarda tahribatı ile neticelenir. Kan şekeri basit ve ucuz bir laboratuar testiyle tayin edilebilir. Açlık kan şekeriniz iki defa 126 mg/l üzerinde bulunursa şeker hastalığı tanısı konulur. Son yıllarda son üç aylık şeker ortalamasını gösteren HemoglobinA1C testinin diyabet teşhisinde kullanılabileceği gösterilmiştir. Kan şekeri sınırda olan olgularda ve bozulmuş glikoz toleransı yani gizli şeker düşünülen bireylerde şeker yükleme testi, yani tıp dilindeki adı ile OGTT (Oral Glikoz Tolerans Testi) yapılmalıdır. 75 gram glikoz yüklemesinden iki saat sonra ölçülen kan şekeri 200 mg/dl üzerinde ise diyabet teşhisi konulur. OGTT’de iki saat sonra bakılan kan glikozu 140-199 mg/dl arasında ise gizli şekerin bir türü olan bozulmuş glikoz toleransı mevcuttur. HemoglobinA1C değeri %6,5 üzerinde ise yine diyabet teşhisi konulur. Yükselen kan şekeri ani zayıflama, bulanık görme, çok su içme, çok idrara çıkma, ağız kuruluğu, dilin damağa yapışması gibi belirtiler verebilir. Bu belirtileri azaltmak için şeker ihtiva eden koka-kola, gazoz, meyve suyu gibi içeceklerin içilmesi şeker komasına davetiye çıkarır. Böyle bir durumda şeker içermeyen ayran, su, maden suyu gibi sıvıları tüketmek ve bir sağlık merkezine başvurmak yapılacak en doğru şeydir. Şeker koması başlamadan önce ağızda aseton kokusu, tansiyon düşmesi, nabız artması, ciltte kuruluk ve en sona doğru şuur bulanıklığı ve uykuya meyil gibi ciddi belirtiler görülürse acil polikliniğine gidilmelidir. Şeker komasında erken teşhis ve müdahale hayat kurtarır.

Pre Diyabet   (  Gizli Şeker )

Şeker ( diyabet ) hastalığının başlangıcı kabul edilen Pre-diyabetin (gizli şeker) önlenebilir olduğunu söyleyerek, dünya da, her 3 kişiden 1’i Pre-diyabet hastası. Görülme sıklığı yüzde 33 Bizim türkiye kökenli insanlar da. Yüzde 38 dir  Pre-diyabetin uzun dönemde diyabete yol açtığını düşünürsek ne denli önemli bir hastalık olduğu ve mutlaka önlem alınması gerektiği ortada” dedi.

Pre-diyabet, diyabet öncesi ilk safha olarak kabul ediliyor. Kilolu ve Obez kişilerde ortaya çıkma olasılığı yüksek olan hastalıkta en sık görülen insülin direnci sorunu çözümlenemezse Tip 2 diyabet hastası olma riski artıyor.  Pre-diyabet olarak bilinen gizli şeker, kişinin kan şekeri düzeyinin normalden yüksek, diyabet tanısı için gerekli sınırdan düşük olması olarak tanımlanıyor. Diyabet öncesi dönem olan, normal glikoz düzeyinden Tip 2 diyabete geçiş evresi ‘Pre-diyabet’ veya ‘bozulmuş glikoz regülasyonu’ olarak da tanımlanıyor. Araştırmalara göre, çoğu gizli şeker hastalarına 6  yıl sonra Tip 2 diyabet tanısı konuyor.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER