3.7 C
Hamburg
Salı, Şubat 27, 2024

“Handan Makamı” ve gurbetin taçsız kraliçesi

orhan-veli-canseverTanıdığınız bir kişi ile ilgili övgü dolu yazı yazmak zordur…

Hele bu kişi sizi 60 yıldan beri tanıyorsa…

Handan Kara…

Fatih’in Çarşamba semtinden başlayıp Hamburg’ta nihayetlenen başarı öyküsü…

Ödün vermeden, sadece sesi ile zirvede olmak ve burada kalmak…

***

Üç sokak vardır Çarşamba semtinde: Otlukçu Yokuşu, Fahribey Sokak ve Salih Zeki Sokağı…

Şöhret fabrikası sokaklar: Perihan Savaş, Melih Çetiner (bateriyi ilk notaya sokan), Necdet Gezen (Müjdat Gezen’in babası; darbuka ustası ve hakem), Ersen Ilgaz (Kozan Dağı ile Anadolu Rock’ın ilk temsilcilerinden)…

Çarşamba’nın biraz ötesinde yer alan Karagümrük’te Sarmaşık Sokak…

Türkan Şoray’ın büyüdüğü sokak…

Türkan Şoray ve Handan Kara aynı semtin çocukları ve 1971 yılında yolları Yeşilçam’da kesişen iki sanatçı…

***

handankara6Romanda yazılanları burada tekrarlamayacağım ama başka olaylardan söz edeceğim…

60lı yıllar…

Handan Abla, çok güzel şarkı söylerdi ve akşamları rahmetli eniştesi ve ablası ile hep beraber olduğumuzda o günlerin en moda şarkılarını icra ederdi…

O zamanlar İstanbul Radyosu’na girmek oldukça zordu…

Handan Abla hatırlar mı bilmem ama babam, Handan Abla ve ben, şu an tam hatırlamıyorum ama ya Fener’e ya da Balat’a gittik…

Orada Kemal Gürses ve zamanın en usta sazendeleri vardı…

Babam, Handan ablayı anlattı uzun uzun…

Bir şarkı söylettiler ve Kemal Hoca, “Bambaşka bir ses,” dedi…

O günden sonra Handan Ablamın hayatı değişti ve uzun süren başarılı sanat dönemi başladı…

***

handanUzun yıllar süren eğitimin ardından radyoya girmeyi başardı…

Handan Abla, şöhret merdivenlerini ünlüler arasında tökezlemeden çıktı…

Öyle bir rekabet ortamında ayakta kalabilmek…

Handan Abla bu ortama uyum sağladı ve tam 50 yıl sahnede kalmasını bildi…

Müzeyyen Senar, Safiye Ayla, Zeki Müren, Behiye Aksoy, Kamuran Akkor, Gönül Akkor, Muazzez Abacı, Emel Sayın ve sayamadığımız nice isimlerle saygı ile paylaşılan 50 yıl…

Saygın gazinolar: Tepebaşı, Bebek Belediye, Çakıl, Tünel ve Trianon…

Handan Abla sadece rekabetle savaşmadı…

Annesi ile de mücadele etmek zorundaydı…

Hele eşini seçerken…

Fazla girmeyelim…

***

Yıl 1971…

Aynı semtten doğan iki güneşi bir araya getiren yıl…

Handan Kara ve Türkan Şoray’ı bir araya getiren yıl oldu…

Belkıs Özener ile birlikte Handan Ablanın da sesini tarihe kazıyacak yıl oldu…

Birçok filmde sadece Türkan Şoray’ın değil birçok yıldızımızın da sesi oldu…

“Sonbahar Rüzgarları…”

“Sevemedim Kara Gözlüm…”

“Dert Ortağım Benim…”

Ve diğerleri…

***

Yıldırım Gürses ve Suat Sayın girdi sonradan Handan Abla’nın hayatına…

Rahmetli Yıldırım Gürses, onun için bir şarkı bile yazdı. Burada değerli eşi Erdoğan Ağabey’i de saygıyla anıyorum… Çünkü o bestenin en önemli parçası: “Aşkım ve Gururum…”

Yıldırım Gürses ağabey ile bu konuyu Hamburg ‘ta konuşmuştum ve demişti ki, “Öyle iki güzel insan vardı ki karşımda ve her ikisini de öyle seviyordum ki benden bir anı olsun istedim,” demişti… Erdoğan Ağabey bunu iyi hatırlar; konsolosluk rezidansında bir arada iken sohbet etmiştik…

Sonrasında Suat Sayın’ın aradığı isim oldu Handan Abla…

45lik plaklara yöneldi ve ardı ardına şarkılar tavan yaptı…

***

1980li yıllarda ise Wandsbecker Chaussee’deki SAVA Video bizi yeniden buluşturdu…

O zaman bu kadar kanal yok…

TRT 5 bile yok ve gurbette Türk filmlerini kiraladığımız bir dönem…

Handan Abla’nın “kültür köprüsü” oluşturduğu yıllar…

O VHS filmler hala Handan Abla’da ve bavullarda yerini aldı…

***

90lı yıllar ise Handan Abla’nın gurbette yaşayan insanlarımıza müzik zevkini tattırdı…

Türkiye’den gelmesine olanak tanıdığı birçok sanatçıya da evinin kapısını açtı…

Melihat Gülses, Gökhan Sezen, Zekai Tunca, rahmetli Halil Karaduman, Bahadır Özüşen, Akif Özüşen, Yahya ve Canan Geylan (Bir Yay ve Bir Mızrap), Ayşe Taş ve Yıldırım Bekçi ile Berlin’den kemani Abdurrahman Özyay ve yine Berlin’den rahmetli udi Nuri Karademirli…

Bunlar benim hatırladıklarım…

Handan Abla sayesinde Hamburglu Türkler müziğe doymuştu…

Ünlü Hamburg Müzikholü’nün Laeisz Salonu da yılda bir kez Handan Kara’nın oldu…

O salon hep doldu; o salon Handan Kara’yı hep ayakta alkışladı…

***

Handan Kara’ya en güzel hediye “Handan Makamı” romanı oldu… Gerçek bir hayat hikayesini doya doya tatmak isteyen mutlaka bu romanı okumalı… Yazar Hümeyra Kaya, hikaye tadında bazen gülümseten bazen de ağlatan bir roman kaleme almış… Hele bu romanda olanları birebir yaşadıysanız okumanın zevki de bir başka… Alınız, okuyunuz ve okutunuz…

***

Handan Abla sayısız ödül aldı ama devletten onda bir ödül beklerdim aslında: “Ömür Boyu Onur Ödülü…” Türk Sanat Müziği’ni yaşayan ve yaşatan Handan Kara, bu ödülü çoktan hak etti… Böyle bir ödül çok geç olmadan köşesinde yer almalı…

***

Bir de mutlaka bir belgesel çekilmeli… Bunun için altyapı da ve gerekli donanım da…,

***

Uzun ömür dilerim Handan Abla;

Mahallemizin gurur duyduğumuz kara kızına…

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

“Handan Makamı” ve gurbetin taçsız kraliçesi

orhan-veli-canseverTanıdığınız bir kişi ile ilgili övgü dolu yazı yazmak zordur…

Hele bu kişi sizi 60 yıldan beri tanıyorsa…

Handan Kara…

Fatih’in Çarşamba semtinden başlayıp Hamburg’ta nihayetlenen başarı öyküsü…

Ödün vermeden, sadece sesi ile zirvede olmak ve burada kalmak…

***

Üç sokak vardır Çarşamba semtinde: Otlukçu Yokuşu, Fahribey Sokak ve Salih Zeki Sokağı…

Şöhret fabrikası sokaklar: Perihan Savaş, Melih Çetiner (bateriyi ilk notaya sokan), Necdet Gezen (Müjdat Gezen’in babası; darbuka ustası ve hakem), Ersen Ilgaz (Kozan Dağı ile Anadolu Rock’ın ilk temsilcilerinden)…

Çarşamba’nın biraz ötesinde yer alan Karagümrük’te Sarmaşık Sokak…

Türkan Şoray’ın büyüdüğü sokak…

Türkan Şoray ve Handan Kara aynı semtin çocukları ve 1971 yılında yolları Yeşilçam’da kesişen iki sanatçı…

***

handankara6Romanda yazılanları burada tekrarlamayacağım ama başka olaylardan söz edeceğim…

60lı yıllar…

Handan Abla, çok güzel şarkı söylerdi ve akşamları rahmetli eniştesi ve ablası ile hep beraber olduğumuzda o günlerin en moda şarkılarını icra ederdi…

O zamanlar İstanbul Radyosu’na girmek oldukça zordu…

Handan Abla hatırlar mı bilmem ama babam, Handan Abla ve ben, şu an tam hatırlamıyorum ama ya Fener’e ya da Balat’a gittik…

Orada Kemal Gürses ve zamanın en usta sazendeleri vardı…

Babam, Handan ablayı anlattı uzun uzun…

Bir şarkı söylettiler ve Kemal Hoca, “Bambaşka bir ses,” dedi…

O günden sonra Handan Ablamın hayatı değişti ve uzun süren başarılı sanat dönemi başladı…

***

handanUzun yıllar süren eğitimin ardından radyoya girmeyi başardı…

Handan Abla, şöhret merdivenlerini ünlüler arasında tökezlemeden çıktı…

Öyle bir rekabet ortamında ayakta kalabilmek…

Handan Abla bu ortama uyum sağladı ve tam 50 yıl sahnede kalmasını bildi…

Müzeyyen Senar, Safiye Ayla, Zeki Müren, Behiye Aksoy, Kamuran Akkor, Gönül Akkor, Muazzez Abacı, Emel Sayın ve sayamadığımız nice isimlerle saygı ile paylaşılan 50 yıl…

Saygın gazinolar: Tepebaşı, Bebek Belediye, Çakıl, Tünel ve Trianon…

Handan Abla sadece rekabetle savaşmadı…

Annesi ile de mücadele etmek zorundaydı…

Hele eşini seçerken…

Fazla girmeyelim…

***

Yıl 1971…

Aynı semtten doğan iki güneşi bir araya getiren yıl…

Handan Kara ve Türkan Şoray’ı bir araya getiren yıl oldu…

Belkıs Özener ile birlikte Handan Ablanın da sesini tarihe kazıyacak yıl oldu…

Birçok filmde sadece Türkan Şoray’ın değil birçok yıldızımızın da sesi oldu…

“Sonbahar Rüzgarları…”

“Sevemedim Kara Gözlüm…”

“Dert Ortağım Benim…”

Ve diğerleri…

***

Yıldırım Gürses ve Suat Sayın girdi sonradan Handan Abla’nın hayatına…

Rahmetli Yıldırım Gürses, onun için bir şarkı bile yazdı. Burada değerli eşi Erdoğan Ağabey’i de saygıyla anıyorum… Çünkü o bestenin en önemli parçası: “Aşkım ve Gururum…”

Yıldırım Gürses ağabey ile bu konuyu Hamburg ‘ta konuşmuştum ve demişti ki, “Öyle iki güzel insan vardı ki karşımda ve her ikisini de öyle seviyordum ki benden bir anı olsun istedim,” demişti… Erdoğan Ağabey bunu iyi hatırlar; konsolosluk rezidansında bir arada iken sohbet etmiştik…

Sonrasında Suat Sayın’ın aradığı isim oldu Handan Abla…

45lik plaklara yöneldi ve ardı ardına şarkılar tavan yaptı…

***

1980li yıllarda ise Wandsbecker Chaussee’deki SAVA Video bizi yeniden buluşturdu…

O zaman bu kadar kanal yok…

TRT 5 bile yok ve gurbette Türk filmlerini kiraladığımız bir dönem…

Handan Abla’nın “kültür köprüsü” oluşturduğu yıllar…

O VHS filmler hala Handan Abla’da ve bavullarda yerini aldı…

***

90lı yıllar ise Handan Abla’nın gurbette yaşayan insanlarımıza müzik zevkini tattırdı…

Türkiye’den gelmesine olanak tanıdığı birçok sanatçıya da evinin kapısını açtı…

Melihat Gülses, Gökhan Sezen, Zekai Tunca, rahmetli Halil Karaduman, Bahadır Özüşen, Akif Özüşen, Yahya ve Canan Geylan (Bir Yay ve Bir Mızrap), Ayşe Taş ve Yıldırım Bekçi ile Berlin’den kemani Abdurrahman Özyay ve yine Berlin’den rahmetli udi Nuri Karademirli…

Bunlar benim hatırladıklarım…

Handan Abla sayesinde Hamburglu Türkler müziğe doymuştu…

Ünlü Hamburg Müzikholü’nün Laeisz Salonu da yılda bir kez Handan Kara’nın oldu…

O salon hep doldu; o salon Handan Kara’yı hep ayakta alkışladı…

***

Handan Kara’ya en güzel hediye “Handan Makamı” romanı oldu… Gerçek bir hayat hikayesini doya doya tatmak isteyen mutlaka bu romanı okumalı… Yazar Hümeyra Kaya, hikaye tadında bazen gülümseten bazen de ağlatan bir roman kaleme almış… Hele bu romanda olanları birebir yaşadıysanız okumanın zevki de bir başka… Alınız, okuyunuz ve okutunuz…

***

Handan Abla sayısız ödül aldı ama devletten onda bir ödül beklerdim aslında: “Ömür Boyu Onur Ödülü…” Türk Sanat Müziği’ni yaşayan ve yaşatan Handan Kara, bu ödülü çoktan hak etti… Böyle bir ödül çok geç olmadan köşesinde yer almalı…

***

Bir de mutlaka bir belgesel çekilmeli… Bunun için altyapı da ve gerekli donanım da…,

***

Uzun ömür dilerim Handan Abla;

Mahallemizin gurur duyduğumuz kara kızına…

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER