6.2 C
Hamburg
Perşembe, Nisan 25, 2024

SANAT VE SANATÇI

Sanat ve sanatçısına sahip çıkamayan, destek olamayan ve onları hapislerde çürüten toplumlar yok olmuştur ve yok olmaya mahkumdurlar.

Bir Millet`i dünyaya açan kapı, o ülkenin yetiştirdiği sanatcıları ve edebiyatçılarıdır.

Eski Yunan`ı Yunan yapan, sanırım o çağın mimarları, şairleri, felsefecileri, tiyatroları ve tiyatro sanatcılarıydı. O çağda binlerce insanın tiyatro seyredebildiği tiyatrolar yapılmıştır. Düşünün, Antalya`da ki Aspendos, Side veya Efes tiyatroları halen günümüzde dimdik ayakta duruyorlar.

Büyük devletlerin, büyük sanatçıları vardır. Fransa`yı Fransa yapan, fransız edebiyatçıları, tiyatrocuları, mimarları veya heykeltraşlarıdır. Örneğin Voltair, La Fontaine, Victor Hugo veya diğer şair ve tiyatro sanatçıları Fransa`yı dünyada tanıtmışlardır.

İngiliz edebiyatının önde gelen ve dünyaca tanınan yazarları Thomas More, William Shakespeare, Daniel Defoe veya Charles Dicens gibileri hangimiz tanımıyor veya eserlerini okumadık.

Alman yazar veya sanatçılarını anlatmak için sayfalar yetersiz kalır. Almanya denince aklımıza Bertolt Brecht, Friedrich Nietzsche, Thomas Mann, Heinrich Heine, Friedrich Schiller, Heinrich Böll, Wagner veya Goethe gibiler gelir.

Rus yazarları saymak mümkünmü? Örneğin Maxim Gorki, Aleksandr Puşkin, Lev Tolstoy veya Fyodor Dostoyevski gibi dünyaca tanınmış yazarlar Rusya`yı dünyaya açan kapılardır.

Amerika deyince aklımıza Ernest Hemingway gelir.

Dünyanın hakim devletleri büyük yazarlar, sanatçılar, şairler veya tiyatrocular yetiştirmişler ve sanatçıları o devletlerin kültür ateşeleri olmuşlardır.

Osmanlı edebiyata hiç değer vermemiştir. Okuyan, konuşan ve eleştiren insanlardan korkmuşlar ve matbayı dahi ülkeye getirmekte dirnmişlerdir. Hanı diyorlarya, Atatürk tarafından yapılan harf devrimi, atalarımızın mezar taşlarını okumamızı engelemiştir. Doğru, osmanlıca ancak mezar taşlarını okuyabileceğimiz kadar dar kapsamlı bir dildi.

Osmanlı döneminde yetişen edebiyatçılar batı kültüründen etkilenmişlerdir. Örneğin Namik Kemal, Ziya Paşa, Ziya Gökalp, Tevfik Fikret gibiler Fransa, Avusturya veya başka batı devletlerinde okumuş ve o ülkelerin edebiyatçılarından etkilenmişlerdir. Tabi ki, Mehmet Akif Ersoy gibi bir şairimizde vardır.

Fakat, bu şairlerimiz veya edebiyatçılarımızı dünya milletlerinin kaçı tanıyor veya kaçının eserleri birçok yabancı dile çevrilmiştir? Hiç yok diyecek kadar azdır.

Cumhuriyet döneminin yazar, şair, tiyatro veya sinama sanatçılarının bırçoğu hapis edilmiş, öldürülmüş veya sürgün edilmişlerdir. Dünyaca tanınan şairimiz Nazım Hikmet en verimli onyedi yılını hapislerde geçirmiş ve sonunda da ülkeyi terk etmiştir.

Fakir Baykurt, Orhan Kemal, Sabahattin Ali veya Yaşar Kemal gibi yazarlarımızı hapislere sokmaktan hiçde utanmamışız. Bugün dünyanın birçok devletlerinde Türk edebiyatçısı denince akıllarına Nazım Hikmet, Yaşar Kemal veya Fakir Baykurt gelir.

Kaç tiyatrocumuz veya müzisyenimiz yurt dışında tanınmakta? Yok denecek kadar az, bunlarda Zülfi Livaneli, Selda Bağcan ve birkaçı.

Bir Yılmaz Güney`i hapislerde çürürttük ve sonunda sürgünde öldü. Eğer Yılmaz Güney`e bu devlet sahip çıksaydı, dünyanın Oscar alan sanatçılarından birisi Yılmaz Güney olacaktı.

Türkiye`nin son yarım yüzyıla damgasını vuran üç tiyatro sanatçımız var. Bunlardan birisi Levent Kırca`aydı. Levent Kırca`ya ekranları yasaklayarak, onun kanser olmasına sebep olduk ve öldürdük.

Diğer ikisi ise Müjdat Gezen ve Metin Akpinar. Bu iki güzide sanatçımızı fikirlerinden dolayı mahkeme mahkeme süründürüyoruz. Sanırım bu utanç ülkeyi yönetenlere yeter. Sanatçılar eleştirir ve genelde muhaliftirler. Ülkeyi yönetenlerin sanatçısının eleştirisinden ders çıkaracağına, yönetenleri eleştirdi diye cerzalandırıyoruz.

Ne diyelim, Türk Milleti`nin büyük şansızlığı edebiyatdan, şiirden, tiyatrodan veya heykeltraşdan haberi olmıyanlar tarafından yönetilmiş olması.

Mehmet Aksoy`un eserine ucube diyen, Müjdat Gezen ve Metin Akpinar`ı mahkemeye verenlerin yönettiği ülkede, sanat ve sanatçıdan bahsetmek sanırım biraz saflık olur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

SANAT VE SANATÇI

Sanat ve sanatçısına sahip çıkamayan, destek olamayan ve onları hapislerde çürüten toplumlar yok olmuştur ve yok olmaya mahkumdurlar.

Bir Millet`i dünyaya açan kapı, o ülkenin yetiştirdiği sanatcıları ve edebiyatçılarıdır.

Eski Yunan`ı Yunan yapan, sanırım o çağın mimarları, şairleri, felsefecileri, tiyatroları ve tiyatro sanatcılarıydı. O çağda binlerce insanın tiyatro seyredebildiği tiyatrolar yapılmıştır. Düşünün, Antalya`da ki Aspendos, Side veya Efes tiyatroları halen günümüzde dimdik ayakta duruyorlar.

Büyük devletlerin, büyük sanatçıları vardır. Fransa`yı Fransa yapan, fransız edebiyatçıları, tiyatrocuları, mimarları veya heykeltraşlarıdır. Örneğin Voltair, La Fontaine, Victor Hugo veya diğer şair ve tiyatro sanatçıları Fransa`yı dünyada tanıtmışlardır.

İngiliz edebiyatının önde gelen ve dünyaca tanınan yazarları Thomas More, William Shakespeare, Daniel Defoe veya Charles Dicens gibileri hangimiz tanımıyor veya eserlerini okumadık.

Alman yazar veya sanatçılarını anlatmak için sayfalar yetersiz kalır. Almanya denince aklımıza Bertolt Brecht, Friedrich Nietzsche, Thomas Mann, Heinrich Heine, Friedrich Schiller, Heinrich Böll, Wagner veya Goethe gibiler gelir.

Rus yazarları saymak mümkünmü? Örneğin Maxim Gorki, Aleksandr Puşkin, Lev Tolstoy veya Fyodor Dostoyevski gibi dünyaca tanınmış yazarlar Rusya`yı dünyaya açan kapılardır.

Amerika deyince aklımıza Ernest Hemingway gelir.

Dünyanın hakim devletleri büyük yazarlar, sanatçılar, şairler veya tiyatrocular yetiştirmişler ve sanatçıları o devletlerin kültür ateşeleri olmuşlardır.

Osmanlı edebiyata hiç değer vermemiştir. Okuyan, konuşan ve eleştiren insanlardan korkmuşlar ve matbayı dahi ülkeye getirmekte dirnmişlerdir. Hanı diyorlarya, Atatürk tarafından yapılan harf devrimi, atalarımızın mezar taşlarını okumamızı engelemiştir. Doğru, osmanlıca ancak mezar taşlarını okuyabileceğimiz kadar dar kapsamlı bir dildi.

Osmanlı döneminde yetişen edebiyatçılar batı kültüründen etkilenmişlerdir. Örneğin Namik Kemal, Ziya Paşa, Ziya Gökalp, Tevfik Fikret gibiler Fransa, Avusturya veya başka batı devletlerinde okumuş ve o ülkelerin edebiyatçılarından etkilenmişlerdir. Tabi ki, Mehmet Akif Ersoy gibi bir şairimizde vardır.

Fakat, bu şairlerimiz veya edebiyatçılarımızı dünya milletlerinin kaçı tanıyor veya kaçının eserleri birçok yabancı dile çevrilmiştir? Hiç yok diyecek kadar azdır.

Cumhuriyet döneminin yazar, şair, tiyatro veya sinama sanatçılarının bırçoğu hapis edilmiş, öldürülmüş veya sürgün edilmişlerdir. Dünyaca tanınan şairimiz Nazım Hikmet en verimli onyedi yılını hapislerde geçirmiş ve sonunda da ülkeyi terk etmiştir.

Fakir Baykurt, Orhan Kemal, Sabahattin Ali veya Yaşar Kemal gibi yazarlarımızı hapislere sokmaktan hiçde utanmamışız. Bugün dünyanın birçok devletlerinde Türk edebiyatçısı denince akıllarına Nazım Hikmet, Yaşar Kemal veya Fakir Baykurt gelir.

Kaç tiyatrocumuz veya müzisyenimiz yurt dışında tanınmakta? Yok denecek kadar az, bunlarda Zülfi Livaneli, Selda Bağcan ve birkaçı.

Bir Yılmaz Güney`i hapislerde çürürttük ve sonunda sürgünde öldü. Eğer Yılmaz Güney`e bu devlet sahip çıksaydı, dünyanın Oscar alan sanatçılarından birisi Yılmaz Güney olacaktı.

Türkiye`nin son yarım yüzyıla damgasını vuran üç tiyatro sanatçımız var. Bunlardan birisi Levent Kırca`aydı. Levent Kırca`ya ekranları yasaklayarak, onun kanser olmasına sebep olduk ve öldürdük.

Diğer ikisi ise Müjdat Gezen ve Metin Akpinar. Bu iki güzide sanatçımızı fikirlerinden dolayı mahkeme mahkeme süründürüyoruz. Sanırım bu utanç ülkeyi yönetenlere yeter. Sanatçılar eleştirir ve genelde muhaliftirler. Ülkeyi yönetenlerin sanatçısının eleştirisinden ders çıkaracağına, yönetenleri eleştirdi diye cerzalandırıyoruz.

Ne diyelim, Türk Milleti`nin büyük şansızlığı edebiyatdan, şiirden, tiyatrodan veya heykeltraşdan haberi olmıyanlar tarafından yönetilmiş olması.

Mehmet Aksoy`un eserine ucube diyen, Müjdat Gezen ve Metin Akpinar`ı mahkemeye verenlerin yönettiği ülkede, sanat ve sanatçıdan bahsetmek sanırım biraz saflık olur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER