5.9 C
Hamburg
Cumartesi, Nisan 20, 2024

YASAMA YILI VE ERDOĞANİZİM

01 Ekim 2021 günü TBMM`nin yasama yılı açılışı vardı. Yasama yılı nedir ve neden Meclis törenle açılır, onuda anlamış değilim.

Gelişmiş demokrasilerde, meclislerin yaklaşık üç ay gibi bir süre tatil edildiği ülke sanmıyorum olsun. Biz nasıl zengin bir ülkeyiz ki, meclisimiz dahi üç ay kapanıyor ve Millet Vekilleri tatile çıkıyorlar. Şimdi bazı hokkabazlar diyecekler ki, Millet Vekilleri tatil yapmıyor, bu süre içinde seçim bölgelerini geziyorlar. Hadi oradan.

Neyse esas anlatmak istediğim Millet Vekilleri`nin tatili değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin 27. Yasama yılının açılış töreni. Her zaman olduğu gibi, Reis`in gücünü göstermek için, Meclis Başkanı yine yalakalık yaparak, proğramı Reis`i yüceltmek için düzenlemiş.

Proğram şöyle, „Yüce Reis“ Ak Sarayından büyük bir konvoy ile Meclis`e doğru yol alacak. Polislerden oluşan Meclis Tören Bölüğü (bu bölük eskiden askerlerden oluşuyordu) Sayın Reis`i karşılayacak, Reis`de tören bölüğünü selamlıyacak. Bu rutin bir durumdu ve her zaman aynısı yapılırdı. Burada sorun yoktur.

Sorun, Sayın Reis`in Türkiye Büyük Meclisi`ne, yani Millet Vekilleri`nin bulunduğu salona girişinde görülüyor. Meclis Başkanı tarafından alınan karara göre, Reis içeri girerken İstiklal Marşı çalınacak ve bütün Millet Vekilleri, o an yerlerinden kalkarak istiklal marşımızı söyleyerek, aynı zamanda Reris`i ayakta karşılamış olacaklardı. Anlıyacağınız ali cengiz oyunu. Eğer Millet Vekilleri Sayın Reis`i protesto için yerlerinden kalkmıyacak olurlarsa, işte o zaman Reis ve yandaşların eline koz geçecekti. Oda şu, bakın „hainlar“ İstiklal Marşımız okunurken ayağa kalkmadılar.

Bu ali cengiz oyununu ne Cumhuriyet Halk Partisi ve nede İyi Parti görememiş veya görmüş isede karşı çıkamamışlardır. Bu oyunu dört Millet Vekili bulunan İşci Partisi ve onun Genel Başkanı Erkan Baş görmüştür. Erkan Baş ve arkadaşları Şentop, AKP ve MHP`nin oyununa gelmemiş ve Sayın Reis`in önünde çeketlerini iliklememek için toplantı salonuna girmemişlerdir.

Birçok arkadaşımız diyecek ki, bunda ne var. Çok şey var, çünkü Meclis Başkanı, Sayın Reis`in dışında hiçbir parti genel başkanının konuşamsına müsade etmemiştir. Anlıyacağınız Cumhurbaşkanı forsu ile Meclis`in açılışına katılan Reis, AKP propogantasını orada bulunan CHP, İP, HDP ve diğer muhaliflerin kafasına vura vura anlatması planlanmıştır. Bu vesile ile, Reis`in büyüklüğü bütün Türkiye`ye gösterilmiş oldu.

Zaten hiçbir işlevi olmayan TBMM, bu açılış ile AKP grup toplantısına dönüşmüştür. Bakın Sayın Reis`imiz ne diyor:

BÖLÜNEREK BÜYÜYEMEYİZ, PARÇALANARAK GÜÇLENEMEYİZ

“Artık siyasi olmaktan çıkıp milli hedefler haline dönen vizyonumuz, TBMM’den başlayarak ülkemizin tüm fertleriyle sahiplenmeliyiz. Hiç birimiz için başka Türkiye, vatan, devlet, gelecek yok. Aklımızdan asla çıkarmamalıyız ki bölünerek büyüyemeyiz, parçalanarak güçlenemeyiz. Saplantılara sarılarak demokrasimizi ilerletemeyiz.”

Aslında kulağa hoş geliyor değilmı? Fakat, bu ülkeyi ikiye bölen, yani „Cumhur İtifakı ve Zillet İtifakı“ olarak adlandıranlar kimler? Bir iktidar kendisine muhalif olanların oluşturduğu birliği „Zillet İtifakı“ olarak nitelendiriyorsa, nasıl oluyorda Reis birlik ve beraberlikten bahsediyor.

Ana Muhalefet liderine hergün hakaret edeceksin, Meral Akşener`i Rize`de yuhalatacak ve linç ettirmek istiyeceksin, sonrada çıkıp „daha bu iyi günlerin, daha neler olacak neler“ diyeceksin, sonrada Meclis açılışında birlikten bahsedeceksin. Hadi oradan.

Baska ne diyor Sayın Reis`imiz.

KÜRT SORUNUNU TÜM BOYUTLARIYLA BİZ ÇÖZDÜK

“Ülkemize yaptığımız en büyük hizmetlerden biri de güvenlik stratejimizi değiştirmektir. Sınırlarımızın dibinde bir veya bir kaç terör koridoru oluşturulmasının önüne geçtik. Adına Kürt sorunu denen meseleyi hak ve özgürlüklerden kalkınmaya kadar tüm boyutlarıyla biz çözdük. …. Diyarbakır annelerinin şanlı direnişleri ile terör örgütünü tir tir titrettikleri bir dönemi başlattık.” Demek ki, Diyarbakır annelerinin arkasında ki güçde böylece açıklanmış oldu, yani Reis ve yandaşlarıymış.

Madem Kürt sorununu çözdünüz, o zaman neden Selahattin Demirtaş ve onlarca Belediye Başkanı halen tutuklular? Sayın Reis, özgürlük ve demokrasiyi genişleterek Kürt sorununu çözdük diyor. Demek ki, Sayın Reis için özgürlüklerin genişletilmesi, HDP`li belediye başkanları, Millet Vekilleri ve eşgenel başkanların tutuklanmasıyla eş degermiş. Hatta HDP`nin kapatılması için yapılan yargı girişimide özgürlük ve demokrasinin bir gereğiymiş.

Türkiye`nin büyümeye devam ettiğini ve Türkiye dışında diğer ülkelerin ekonomik buhran yaşadığını anlatıyor. Ne çiftçinin, ne işcinin, ne esnafın, ne emeklinin ve nede mutvakda ki Fatma bacının sorunundan bahsetmiyor, fakat herkesin çok mutlu olduğunu anlatıyor.

Öğrencilerin yurt sorunundan, ekonomik durumundan veya üniversitelerin medreseler haline getirildiğinden hiç bahsetmiyor. Reis`e göre AKP iktidara gelene kadar, dünyada Türkiye Cumhuriyeti diye bir devletin olduğunu kimse bilmiyordu. Hatta Türkiye Cumhuriyeti Atatürk diye bir ATA`ya dahi sahip değildi.

Hayır Sayın Reis, konuşmalarınızın hiçbir kelimesi gerçeklerle bağdaşmıyor. Gerçek olan etrafınızda bulunanların zenginleşmiş olması. Bu ülkede ne demokrasi, ne hukuk ve nede ekonomi bıraktınız. Sizde biliyorsunuz ki, olabilecek seçimi kayıp edeceksiniz. Seçimi kayıp etmemek için, birçok ali cengiz oyunlarına devam edeceksiniz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin açılışında konuşan Sayın Reis, aslında kendi idolijisi ERDOĞANİZİM`i Meclis kürsüsünden bütün topluma yaymaya çalışmıştır.

AKP il başkanı ile tartışan Elazığ Valisi, Erdoğanizim Kararnamesi ile merkeze alınmış. Eğer devletin valisi, iktidar partisı il başkanı ile tartıştığı için merkeze alınıyorsa, bu devlet bir parti devletidir. Onun idari sisteminin adıda „Erdoğanizim“ dir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

YASAMA YILI VE ERDOĞANİZİM

01 Ekim 2021 günü TBMM`nin yasama yılı açılışı vardı. Yasama yılı nedir ve neden Meclis törenle açılır, onuda anlamış değilim.

Gelişmiş demokrasilerde, meclislerin yaklaşık üç ay gibi bir süre tatil edildiği ülke sanmıyorum olsun. Biz nasıl zengin bir ülkeyiz ki, meclisimiz dahi üç ay kapanıyor ve Millet Vekilleri tatile çıkıyorlar. Şimdi bazı hokkabazlar diyecekler ki, Millet Vekilleri tatil yapmıyor, bu süre içinde seçim bölgelerini geziyorlar. Hadi oradan.

Neyse esas anlatmak istediğim Millet Vekilleri`nin tatili değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin 27. Yasama yılının açılış töreni. Her zaman olduğu gibi, Reis`in gücünü göstermek için, Meclis Başkanı yine yalakalık yaparak, proğramı Reis`i yüceltmek için düzenlemiş.

Proğram şöyle, „Yüce Reis“ Ak Sarayından büyük bir konvoy ile Meclis`e doğru yol alacak. Polislerden oluşan Meclis Tören Bölüğü (bu bölük eskiden askerlerden oluşuyordu) Sayın Reis`i karşılayacak, Reis`de tören bölüğünü selamlıyacak. Bu rutin bir durumdu ve her zaman aynısı yapılırdı. Burada sorun yoktur.

Sorun, Sayın Reis`in Türkiye Büyük Meclisi`ne, yani Millet Vekilleri`nin bulunduğu salona girişinde görülüyor. Meclis Başkanı tarafından alınan karara göre, Reis içeri girerken İstiklal Marşı çalınacak ve bütün Millet Vekilleri, o an yerlerinden kalkarak istiklal marşımızı söyleyerek, aynı zamanda Reris`i ayakta karşılamış olacaklardı. Anlıyacağınız ali cengiz oyunu. Eğer Millet Vekilleri Sayın Reis`i protesto için yerlerinden kalkmıyacak olurlarsa, işte o zaman Reis ve yandaşların eline koz geçecekti. Oda şu, bakın „hainlar“ İstiklal Marşımız okunurken ayağa kalkmadılar.

Bu ali cengiz oyununu ne Cumhuriyet Halk Partisi ve nede İyi Parti görememiş veya görmüş isede karşı çıkamamışlardır. Bu oyunu dört Millet Vekili bulunan İşci Partisi ve onun Genel Başkanı Erkan Baş görmüştür. Erkan Baş ve arkadaşları Şentop, AKP ve MHP`nin oyununa gelmemiş ve Sayın Reis`in önünde çeketlerini iliklememek için toplantı salonuna girmemişlerdir.

Birçok arkadaşımız diyecek ki, bunda ne var. Çok şey var, çünkü Meclis Başkanı, Sayın Reis`in dışında hiçbir parti genel başkanının konuşamsına müsade etmemiştir. Anlıyacağınız Cumhurbaşkanı forsu ile Meclis`in açılışına katılan Reis, AKP propogantasını orada bulunan CHP, İP, HDP ve diğer muhaliflerin kafasına vura vura anlatması planlanmıştır. Bu vesile ile, Reis`in büyüklüğü bütün Türkiye`ye gösterilmiş oldu.

Zaten hiçbir işlevi olmayan TBMM, bu açılış ile AKP grup toplantısına dönüşmüştür. Bakın Sayın Reis`imiz ne diyor:

BÖLÜNEREK BÜYÜYEMEYİZ, PARÇALANARAK GÜÇLENEMEYİZ

“Artık siyasi olmaktan çıkıp milli hedefler haline dönen vizyonumuz, TBMM’den başlayarak ülkemizin tüm fertleriyle sahiplenmeliyiz. Hiç birimiz için başka Türkiye, vatan, devlet, gelecek yok. Aklımızdan asla çıkarmamalıyız ki bölünerek büyüyemeyiz, parçalanarak güçlenemeyiz. Saplantılara sarılarak demokrasimizi ilerletemeyiz.”

Aslında kulağa hoş geliyor değilmı? Fakat, bu ülkeyi ikiye bölen, yani „Cumhur İtifakı ve Zillet İtifakı“ olarak adlandıranlar kimler? Bir iktidar kendisine muhalif olanların oluşturduğu birliği „Zillet İtifakı“ olarak nitelendiriyorsa, nasıl oluyorda Reis birlik ve beraberlikten bahsediyor.

Ana Muhalefet liderine hergün hakaret edeceksin, Meral Akşener`i Rize`de yuhalatacak ve linç ettirmek istiyeceksin, sonrada çıkıp „daha bu iyi günlerin, daha neler olacak neler“ diyeceksin, sonrada Meclis açılışında birlikten bahsedeceksin. Hadi oradan.

Baska ne diyor Sayın Reis`imiz.

KÜRT SORUNUNU TÜM BOYUTLARIYLA BİZ ÇÖZDÜK

“Ülkemize yaptığımız en büyük hizmetlerden biri de güvenlik stratejimizi değiştirmektir. Sınırlarımızın dibinde bir veya bir kaç terör koridoru oluşturulmasının önüne geçtik. Adına Kürt sorunu denen meseleyi hak ve özgürlüklerden kalkınmaya kadar tüm boyutlarıyla biz çözdük. …. Diyarbakır annelerinin şanlı direnişleri ile terör örgütünü tir tir titrettikleri bir dönemi başlattık.” Demek ki, Diyarbakır annelerinin arkasında ki güçde böylece açıklanmış oldu, yani Reis ve yandaşlarıymış.

Madem Kürt sorununu çözdünüz, o zaman neden Selahattin Demirtaş ve onlarca Belediye Başkanı halen tutuklular? Sayın Reis, özgürlük ve demokrasiyi genişleterek Kürt sorununu çözdük diyor. Demek ki, Sayın Reis için özgürlüklerin genişletilmesi, HDP`li belediye başkanları, Millet Vekilleri ve eşgenel başkanların tutuklanmasıyla eş degermiş. Hatta HDP`nin kapatılması için yapılan yargı girişimide özgürlük ve demokrasinin bir gereğiymiş.

Türkiye`nin büyümeye devam ettiğini ve Türkiye dışında diğer ülkelerin ekonomik buhran yaşadığını anlatıyor. Ne çiftçinin, ne işcinin, ne esnafın, ne emeklinin ve nede mutvakda ki Fatma bacının sorunundan bahsetmiyor, fakat herkesin çok mutlu olduğunu anlatıyor.

Öğrencilerin yurt sorunundan, ekonomik durumundan veya üniversitelerin medreseler haline getirildiğinden hiç bahsetmiyor. Reis`e göre AKP iktidara gelene kadar, dünyada Türkiye Cumhuriyeti diye bir devletin olduğunu kimse bilmiyordu. Hatta Türkiye Cumhuriyeti Atatürk diye bir ATA`ya dahi sahip değildi.

Hayır Sayın Reis, konuşmalarınızın hiçbir kelimesi gerçeklerle bağdaşmıyor. Gerçek olan etrafınızda bulunanların zenginleşmiş olması. Bu ülkede ne demokrasi, ne hukuk ve nede ekonomi bıraktınız. Sizde biliyorsunuz ki, olabilecek seçimi kayıp edeceksiniz. Seçimi kayıp etmemek için, birçok ali cengiz oyunlarına devam edeceksiniz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin açılışında konuşan Sayın Reis, aslında kendi idolijisi ERDOĞANİZİM`i Meclis kürsüsünden bütün topluma yaymaya çalışmıştır.

AKP il başkanı ile tartışan Elazığ Valisi, Erdoğanizim Kararnamesi ile merkeze alınmış. Eğer devletin valisi, iktidar partisı il başkanı ile tartıştığı için merkeze alınıyorsa, bu devlet bir parti devletidir. Onun idari sisteminin adıda „Erdoğanizim“ dir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER