Türkiye’deki 1 Kasım seçimleri öncesinde, 8-25 Ekim tarihleri arasında yurt dışında yapılan oy kullanma işlem konusunda Hamburg CHP Birliği Başkan Yardımcısı Erol Buldak’la görüştük. Buldak, “Oy kullanma işlemi her kentte yapılabilmeli” dedi
MEHMET ATAK/ÖZEL RÖPORTAJ
Almanya’nın Hamburg ve Schleswig-Holstein eyaletleri CHP Birliği Derneği Başkan Yardımcısı Erol Buldak, yurt dışında 8 Ekim’de başlayıp, 25 Ekim’de sona erecek olan Genel Seçimler konusunda Elbe Express’in sorularını yanıtladı.İşte Buldak’ın çok önemli konulara değindiği söyleşimiz:
– Sayın Buldak, CHP Birliği Başkanı Erkan Erçin’le birlikte seçim sorumlusu olarak sizleri her gün Hamburg Başkonsolosluğu’ndaki seçim alanında görüyoruz. 25 Ekim’de sona erecek 1 Kasım seçimleri ile 7 Haziran’da yapılan seçimi bölge olarak kıyaslar mısınız ?
* 84 bin seçmenin kayıtlı olduğu Hamburg ve Schleswig-Holstein bölgesinden, 7 Haziran’daki genel seçimde ne yazık ki ancak 29 bin kişi oy kullanmıştı. 1 Kasım seçimleri için ise, 20 Ekim itibarı ile bu rakam 20 bin dolayındadır. Tabii ki böylesine önemli bir ortamda bu katılım oranı maalesef hayli düşüktür.
17 Ekim Pazar günü, 6 sandıkta tam 3600 seçmen oy kullandı. Bu bizim bölgenin rekoruydu. Onu takiben Pazartesi günü de 2501 kişi de sandığa geldi. Son 5 günde bu yoğun katılımın süreceğini ve rakamın 30 bini aşacağını umuyoruz.
– Katılımın ancak üçte bir oranında olmasını hangi sebeplere bağlıyorsunuz ?
* Türkiye’nin çeşitli konulardaki meselelerine karşı oldukça duyarlı olmalarına rağmen, Başkonsolosluklarda kurulan seçim sandığına fazla ilgi göstermeyen seçmenlerin bu tutumu oldukça düşündürücüdür. Yetlililerimizin ve özellikle de Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ilgisizliği iyi okumaları ve gelecek seçimlerde vatandaşı sandıklara çekebilmenin yollarını arayıp bulmaları gerekir.
-Sayın Buldak, bu konuyu biraz açar mısınız ?
* Geçen yılki Cumhurbaşkanlığı seçimini hatırlarsak, belli bölgelerde kurulan sandıklarda oy vermek için bazı seçmenlerin 400 kilometrelik yolu göze almaları ve bir sürü yol parasını da ceplerinden ödemeleri gerekiyordu. Böyle olunca, tabii katılım da çok düşük kaldı. Bilindiği gibi, az sayıdaki seçim merkezini Almanya’nın değil, bizzat Türkiye’nin talep ettiği Başbakan Merkel tarafından yazılı olarak açıklanmıştı.
7 Haziran 2015 seçimlerinde Başkonsolosluklar’da kurulan sandıklara katılım da bir öncekine rağman biraz fazla olmasına rağmen yine de düşüktü. Bu defa yol mesafesi biraz kısalmasına rağmen yine de yüzlerce kilometreyi buluyor, gene yol ve yemek masrafı gerektiriyordu. Bu mazeretler haliyle 1 Kasım seçimleri için de geçerliydi. Mesela Flensburg’da yaşayan bir seçmenimizin oy kullanmak üzere Hamburg’a geliş ve gidişi için iş yerinden bir günlük izin alması lazım. Bu durum diğer eyaletler için de geçerlidir.
– Peki sizce çare nedir ?
* Almanya’da yaşayan diğer yabancı ülke vatandaşları da oylarını yaşadıkları şehirlerde, hatta ilçelerde bile rahatlıkla kullanabiliyorlar. Fırsat eşitliği kuralına biraz daha özen göstermek gerekir. Anadolu’nun bir köyünde, Şişli’de evinin yakınındaki bir okulda vatandaşlarımız oylarını fazla zaman kaybı yaşamadan ve rahatlıkla kullanırlarken, yurt dışında yaşayanlar ise masraflı, çileli ve uzun yolculuklara katlanmak zorunda kalıyorlar. Bu durumda da katılım ancak yüzde otuzlarda kalıyor.
Başkonsolosluk görevlilerini de hayli yoran 18 günlük ve oldukça masraflı oy kullanma süresi yerine, diğer kentler, hatta ilçelerde de kurulacak 1 günlük seçim sandıkları ile daha çok seçmenin oy kullanması sağlanabilir. Diğer ülke seçmenleri Almanya’da bölge sandıklarında oylarını kullanabiliyorlar. Bu bir arz-talep meselesidir.
Konsolosluklardaki sandık sayısının artırılarak, seçimin 7-10 günlük süre içersinde bitirilmesi de düşünülebilir.
Ayrıca, yaz tatilinde Türkiye’ye gidip de herhangi bir resmi dairede işlem yaptıranların yurtdışı adresleri Türkiye’de gösterildiği ve dönüşünde de 9 Eylül’e kadar adres tesbitini yaptırmadıkları için, yurt dışında oy kullanabilmeleri de mümkün olamıyor. Bu problemin de giderilmesi şarttır.
– Sayın Buldak, CHP Birliği olarak bu seçime nasıl bir hazırlıkla girdiniz ?
* CHP Birliği olarak, geçen seçimlere nazaran daha organize bir çalışma ortaya koyduk. Aydınlatma toplantılarımıza ağırlık verdik. Sandık ekibimiz büyük bir özveri ile sürekli olarak görev başında..
Eski Disk Genel Başkanı CHP’nin 40 kişilik yurdışı propaganda ekibinden ve Milletvekili adayı Süleyman Çelebi’yi Hamburg’a davet ettik. DGB salonunda partililerle görüşen sayın Çelebi, özellikle bu seçimin hayati önemini dile getirdi.
– CHP Birliği’nin Sandık Kurulu ve Komisyonlardaki üyelerini açıklar mısınız ?
* Kalabalık bir görevli grubumuz var. Mesela ben,Başkan Erkan Erçin’le birlikte “Saklama ve Ulaştırma Komisyonu Üyesi” olarak tüm seçim boyunca görev yapıyorum. Sandık Kurulu’da ise şu arkadaşlarımız nöbetleşe hizmet veriyor:
Adil Dişli, Atilla Yalçın,Cem Suveren, Meryem İpek, Sinem İkrar Arslan, Sevda Günyar, Gülay Altın, Aytül Kılıç, Ali Akdemir, Şevket Maden, Birol Topalak,Durmuş Erkişi, Hasan Fehmi Dağlı ve Hüseyin Çelimli.
Ayrıca gözlemci olarak görev yapan arkadaşlarımız da var. Görevli arkadaşlarımıza yemek servisi yapan CHP gönüllülerini de belirtmem gerek. Herkese bu yorucu çalışma ve yardımlarından dolayı sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.
– Son olarak kapanmayan zarflar konusuna değinelim. Zarf kapaklarının genellikle yapışmadığıni biz de gördük. Aşağıda belirtilen Seçim Kanunu’ndaki bölüm ile yapışmayan zarf kapakları, bir sürü iddianın ortalıkta dolaştığı bir ortamda
“Oyunu kullanan seçmen oy pusulasını katlayarak zarfa koyar ve zarfı yapıştırır. “Evet” yazılı mühürü sandık kurulu başkanına geri verir ve oyunu sandığa atar”
(4125/14 madde .Değişik dördüncü fıkra: 12/10/2006) şeklindeki madde acaba muhalefetçe itiraz konusu edilir mi ?
* Yapışmayan zarflar konusundaki şikayetler haliyle bizlere de ulaştı. Zarfların kapanmaması nedeniyle oyların değiştirilebileceği yönündeki varsayımlar dile getirildi. Ancak, Her akşam oy zarfları sandık heyeti önünde sayılıyor ve yalnızca CHP ve AKP temsilcileri ile Başkonsolos’taki 3 anahtarla kilitlenip açılabilen sandığa konuluyor ve depoda muhafaza ediliyor; en sonunda da uçakla gelen sandık ve parti temsilcilerine teslim edilip Türkiye’ye götürülüyor. Dolayısıyla bir hile ihtimali de bulunmuyor, bizce.
Başkonsolosluktaki tüm görevliler ve parti temsilcileriyle gayet olumlu bir ortamda görev yapıyoruz. Seçimin ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyoruz.