Hamburg Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Cemil Gökhan Bahşi, Elbe Express’e verdiği özel röportajda, günümüzün aktüel konularına değindi. İş Kurma ve geliştirme, Vergi Danışmanlığı, Dijital Yazar Kasa, Mülteciler gibi konularda önemli açıklamalar yapan Bahşi, “Almanya çapında 120 bin Türk firması 66 Milyar € ciro yapıyor” dedi
Röportaj: Mehmet ATAK
Branşında yalnızca Hamburg’da değil, Avrupa ülkeleri ve Türkiye çapında bir üne sahip olan “Prof. Dr.rer.pol” Cemil Gökhan Bahşi, çeşitli konulardaki sorularımızı içtenlikle yanıtladı. Eşi Ayşe Bahşi ve çalışma ekibiyle birlikte ünlü Hamam Hafen’in sahibi Coşkun Coştur ve eşi Fatma Hanım’ın da katıldıkları yemekli sohbette oldukça nostaljik konulardan ilginç hatıralar nakleden Bahşi, özellikle de yıllar önce düzenlenmesine öncülük ettiği bir Türkiye Fuarı’nın tekrarındaki yararlara parmak bastı.
İşte oldukça renkli bir kişiliğe sahip olan Prof. Bahşi ile o söyleşimiz:
– Sayın Bahşi, Almanya’da bilim ve iş dünyasında hayli geniş bir kesime hitap eden bir kişiliğiniz var. Almanya günlerinizi kısaca anlatır mısınız ?
HEM OKUYUP HEM DE PARA KAZANMAK SANATI
*İstanbul Alman Lisesini 1962 yılında bitirdikten sonra bir tesadüf eseri kendimi Hamburg Üniversitesi İṣletme Fakültesi, 1’inci sömester öḡrencisi olarak buldum. Buraya o zaman döviz imtihanını kazanarak gelen ilk Türk öğrencisi idim. Babam ayda bana 960 TL karṣılığı 460 Mark gönderiyor ve bu parayla adeta krallar gibi yaṣıyordum. Bir yıl sonra, o dönemlerde, 2. Dünya Savaşı sonrasında benim için İstanbul’a nazaran bir köy olan Hamburg’a alıştıktan sonra, Norddeutsche Affineri firmasında tercüman olarak saatte 15 Mark kazanmaya başladım ve Türkiye`den gelen dövizimi biriktirdim.Diğer bir ifadeyle hem okudum hem de para kazandım. Daha sonra fakülteyi bitirdim ve asistan olarak büyüğüm ve değerli hocam Prof. Jacob`un yanında doktoramı yaptım ve de akademik kariyerimi devam ettirdim. Genç ve yetişkin binlerce talebe yetiştirdim. Bunun yanında da gerek Türkiye`de gerekse Almanya`da iş adamlarımıza ve politikacılarımıza danışmanlık yaptım. Talebeyken Cumhuriyet Gazetesi`nin Hamburg Spor muhabirliğini, TRT Hamburg Muhabirliğini hobi olarak ve asistan iken İstanbul Sanayi Odası Dergisi’nde, İzmir Ticaret gazetesinde, Dünya gazetesinde bir çok makalelerim yayınlandı. Türkiye`de ilk kez Leasing, Factoring ve Yap-İşlet-Devret modelleri tarafımdan tanıtıldı.
– Üniversite Hocalığı,Girişimcilere iş kurma ve geliştirme konusunda danışmanlık ve şimdilerde de Vergi Uzmanlığı.. Belki birbirine bağlı gibi görünen bu branşlarda nasıl bir geçiş dönemi yaşandı acaba ?
* Geçiş dönemini çok kolay yaşadım. Çünkü konular hep aynı olduğu için bunların içinde zaten hergün vardım ve benim için zor bir durum yoktu. Girişimcilere iş kurma ve geliştirme zaten uzmanlık sahamın içinde idi. Tabii vergi uzmanlığı da bu konuları tamamlıyordu.
HAMBURG’DAKİ TÜRKİYE FUARI’NDA “BAHŞİ’NİN MANKENLERİ !”
– 1980’li yıllarda Hamburg Messehalle’de sizin uzun uğraşınız sonucu düzenlenen Türkiye Haftası’na hayli katılım olmuş ve büyük ilgi görmüş,beğenilmişti. Şimdilerde Almanya ve Türkiye’deki firma sayısında yaşanan büyük artış karşısında bugün de bu tür bir özel Fuar düzenlenebilir mi acaba ?
*Gayet tabii bu fikir o zaman benden gelmişti ve tüm organizasyonu ben yapmıştım. Çok görkemli bir şekilde hazırlanmış fakat Türkiye tarafında yeterince anlaşılamamıştı. Öncelikle yine Hamburg kentinde bu tür fuarlar düzenlenebilir ve kanımca çok da başarılı olabilir. Gençlere tavsiyem, bu tür organizasyonları tekrar yapmak için girişimde bulunmaları ve gerektiği takdirde de benden danışman olarak faydalanmaları.
– 30 yıl önceki o Türkiye Haftası’ndan aklınızda kalan önemli bir kaç anınızı bize nakleder misiniz ?
* Dönemin Başbakanı Özal` in son anda bir işi çıktığından, sırf onun için hazırlattığım televizyon programına katılamaması ve kendisin yerine benim bu programa çıkmam,enteresan bir olay oldu.Bu programa, fuarda stand açan Koşar Deri firması mankenlerinin gelmesi ve programda esnasında „ işte Prof. Bahşi`nin mankenleri ! „ diye takdim yapılması ve daha sonra gittiğim her yerde bana „ Mankenleriniz de geliyor mu?“ şeklinde soru sorulması.. Tabii fuar süresince çok kıymetli bilim adamlarımızın verdikleri konferanslar ve sonrasında yapılan görüşmeler v.s.
120 BİN TÜRK FİRMASI, 66 MİLYAR € CİRO
– Muhasebe işlerinde muhatap olduğunuz firmaların kökenlerine bakıldığında, Türk firmaların oranı nedir; Hamburg ve Almanya genelinde toplam kaç Türkiye kökenli girişimci faaliyet gösteriyor ?
* Elde maalesef böyle bir istatistik yok ama, Hamburg’da büyüklü küçüklü 5000’inin üzerinde firma olması lazım. 2700’ü Hamburg Ticaret Odası’na kayıtlıdır.Girişimcilerimiz için yalnızca ben 1995 yılından bu yana yaklaşık 120 limited şirketi kurdum. Almanya çapında ise 120.000 Türk işvereni 720.000 kişi çalıştırmakta ve yaptıkları ciro da 66,6 Milyar €’yu bulmaktadır.
PETROL VE PARANIN GÜCÜ DÜNYAYA HÜKMEDİYOR
– Sayın Bahşi, son zamanlarda başta Türkiye olmak üzere Almanya ve AB ülkelerine hatta ABD’ye yoğun bir Mülteci akını var. Konuya Almanya açısından bakıldığında, getirisi ve götürüsüyle Mülteci konusu sizce ne ifade ediyor ?
*Mülteci konusuna girmeden önce herkese tavsiyem Michael Luders’in „ Wer den Wind sät Was westliche Politik im Orient anrichtet“ adlı 2015’te yayımlanmış kitabını okumaları. Çünkü bu kitabı okuduktan sonra bugüne nasıl gelinmiş, krizlerin nedenleri, İslam Devleti neden ortaya çıkmış, bu konuda öncelikle ABD, İngiltere ve Suudi Arabistan`ın rollerini çok iyi bir şekilde anlayabilir, analiz edebilir; neticede petrol ve paranın bir kolera veya veba gibi nasıl dünyaya hükmettiğini görebilirsiniz. Ve bu iki menhus(kötü,uğursuz) nesnenin arkasından istisnasız herkesin bilfiil nasıl koştuğunu izleyebilirsiniz.
500 BİN MÜLTECİ ALMANYA’YA BÜYÜK EKONOMİK KATKIDIR
– Mültecilerin “Avrupa Kapısı” olması sebebiyle, kendisinden Jandarmalık rolü istenen Türkiye’nin AB’ye girişine de sıcak bakılıyor artık. Bir de sizin gözünüzle bu konuya bakalım isterseniz.. Ufukta neler görünüyor ?
*Bu konuda 12 maddeden oluşan ve Göçmen, Mülteci ve Uyumdan sorumlu Devlet Bakanımız sevgili kızımız Sayın Aydan Özoğuz`un hazırladığı Almanya Entegrasyon Konsepti’nin okunmasını öneririm. Bu plan toplumun her alanını kapsıyor. Eğitimden kültüre, iş piyasasından şehirciliğe kadar, sonuçta sadece mültecilerin değil tüm toplumun yararına işleyen bir plan niteliğini taşıyor. Amaç, göçün getirdiği olanakları kullanmak ve geçmişte yapılan hataları tekrarlamamak. Bunun için Aydan Özoğuz`u kutluyorum. Ancak bu planın uygulanması için de tüm kurumların elbirliği yapmaları gerekir.Buna paralel olarak hazırlanan diğer raporlara göre 2020 yılında mülteci hareketinden dolayı Alman ekonomisine yaklaşık 500.000 kişinin kazandırılacağıdır. Yani ekonomik açıdan Almanya`ya büyük bir katkı sağlanmış olacaktır.
ÇOK OKUYAN ÇOK KAZANIR
– Sayın Hocam, Almanya’daki Genç Türk Girişimciler’e ve tüm Türk kökenli firmalara 2016 yılı için ne gibi öneri ve tavsiyeleriniz olabilir ?
*Tüm Türk kökenli firmalara, öncelikle esnaflarımıza 2016 yılı için en önemli tavsiyem, kasa muhaesebelerine çok dikkat etmeleri , eski kasaları varsa bunları dijital kasalara çevirmeleri ve kasaların yazılımlarına dikkat etmeleri, hatta maliyecilere kasalarını önceden göstermeleri ve onaylarını almaları. Eğer bir denetimde kasa muhasebesinin iyi olmadığı ortaya çıkarsa gelecek cezaların çok yüksek olacağını söyleyebilirim. Bunun da herhangi bir kurtuluş yolu yoktur. Bu birinci tavsiyem.
İkinci tavsiyem de esnaf ve iş adamlarımızın artık muhasebeci (Buchhalter) ve Vergi Danışmanı yani Mali Müşavir (Steuerberater) arasındaki farkı iyice bilmeleri veya öğrenmeleri ve işlerini ona göre yaptırmalarıdır. Kişilerin nasıl iyi bir doktora ve avukata ihtiyaçları varsa, o kadar da çok iyi bir mali müşavire gereksinimleri vardır.
Mali müşavirlerinizle her sorununuzu açıkça görüşüp, çekinmeden bilmediğiniz konuları öğrenerek onun göstereceği ve önereceği şekilde hareket ederseniz Maliye ile ilgili herhangi bir sorununuz olmaz.
Üçüncü tavsiyem ise herkesin hergün çok okumasıdır, yani gazete, dergi,kitap veya İnternet bilgileri. Çok okuyan çok kazanır.
Bu üç hususa riayet edildiği takdirde önümüzdeki yıllarda başarı mutlaka gelecektir.
PROF. GÖKHAN BAHŞİ KİMDİR ?
1943 yılında İstanbul`da doğan Bahşi, İstanbul Alman Lisesini bitirdikten sonra Hamburg Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde lisans ve Doktora eğitimi yaptı. Doktora eğitimi sırasında ünlü İşletme Profesörü Herbert Jacob`un yanında asistan olarak çalışarak 1969 yılından itibaren de Fakültede bilfiil ders vermeye başladı. 1975 yılında işletme doktoru olan Bahşi,1980’de gerek Hamburg Üniversitesi gerekse İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde doçent ve 1983 yılında da Hamburg Üniversitesinde profesör oldu.
38 yıldanberi Hamburg Üniversitesi İşletme Fakültesi Sanayi ve Organizasyon Kürsüsü öğretim üyesi, Sanayi ve Organizasyon Enstitüsü ve Almanya`da çeşitli ünlü bilimsel derneklerin üyesi olan Gökhan Bahşi`nin yatırımlar, yabancı sermaye, bütçeleme, planlama ve controlling, bilanço analizleri ve değerlendirmeleri, fiyatlandırma, ortak yatırımlar( Joint- Ventures), orta irilikteki şirketlerin işletme bilimi vb. konularda yayınlanmış makale ve kitapları bulunmaktadır.
Prof. Dr. rer.pol Cemil Gökhan Bahşi üniversite çalışmaları yanında Almanya`da Alman ve Türk şirketlerine mali müşavirlik hizmetleri vermektedir. Ayrıca Almanya`da şirket kurmak isteyen Türk işadamlarına da önderlik etmekte ve gerekli fizibilite raporlari hazırlamaktadır. 1997 yılından bu yana da Hamburg Senatosu`nun bir kuruluşu olan HWF kuruluşunda da Türkiye temsilciliğini yapmaktadır.
Alman işadamlarına ve üst kademe yöneticilerine başarılı şekilde işletmecilik seminerleri düzenleyen Prof. Bahşi, bu açıdan Alman Sanayiinde kendi dalında tek Türk Bilim adamı olarak da ün yapmıştır. 1996 yılında danışmanlık hizmetlerine yeminli mali ve vergi müşavirlik hizmetini de ekleyen Prof. Bahşi, evli ve iki çocuk sahibi olup, Almanca ve İngilizce bilmektedir.
C.GÖKHAN BAHŞİ BİLGİ HATTI:
Tel: 040- 851 75 60
E-Mail:info@bahsi-stb.de