Almanya’nın Schleswig- Holstein eyaletine bağlı Neumünster’de, inanç ve sivil toplum kuruluşlarınca “Hoşgörü ve Tolerans” adına ortaklaşa bir elma fidanı dikildi.
Önder Demir / Neumünster
Almanya’nın kuzeyindeki Schleswig- Holstein eyaletine bağlı Neumünster şehrinde toplumsal örnek olabilecek bir girişim sergilendi. 21 yıldan bu yana bu kentte faaliyetlerini sürdüren Diyalog Grubu’ndaki Kilise ve Camii temsilcileri, Neumünster Göçmenler Forumu ve çoğunluğunu göçmenlerin oluşturduğu Vicelinschule`li öğrencilerinin katılımıyla, ” Farklılıklarımızı hoş görmek” adına Kilise ve Camilerin sponsorluğunda okul bahçesine bir elma fidanı dikildi.
Göçmenler Forumu eş başkanı İbrahim Ortaçer, fidan dikim gününde özetle şu noktaları dile getirdi:
“Neumünster şehrimizde 116 milletten, değişik kültür ve inançlardan insanın hoşgörü ve tolerans içerisinde yaşaması için çalışmalar yapılmaktadır. Temsili ağaç dikme etkinligini Kilise ve Camiilerin ortaklaşa yapmasının birlikte yaşama sanatına güzel bir örnektir. Bu da sahip olduğumuz Mevlana ve Yunus Emre’nin hoşgörü kültürünün bir parçasıdır..”
“Diyalog’un meyvesi”
Diyalog grubu ekibinden Hakim Ralph Riehl, hoşgörü ve toleranzs adına dikilen ağacın önemine değinerek, Peygamber Efendimiz ‘in (s.a.v.) ” Kıyametin kopacağını bilseniz, gene de elinizdeki fidanı dikin “ hadisini okudu.
********
BİR FIKRA: “Hemen meyve veren ağaç !”
Vezirleriyle birlikte kırlarda at gezintisi yapmakta olan Padişah, oldukça yaşlı ak sakallı bir ihtiyarın, bahçe kenarına bir Elma Fidanı dikmekte olduğunu görür ve atını durdurur. Aralarında şu konuşma geçer:
-Kolay gelsin ihtiyar, bu yaşında bile elma fidanı dikiyorsun ama bakalım sen bunun meyvesini görebilecek misin ?
-Beyim, ben göremesem de çocuklarımız, torunlarımız görür !..
(Bu güzel cevap üzerine Padişah, yaşlı köylüye bir kese altın verir)
Köylü: “Gördün mü Beyim, diktiğim fidan meyvasını çabucak verdi ..”
(Bu hazırcevaptan da ziyadesiyle memnun kalan Padişah, ihtiyara bir kese altın daha verir ve vezirlerine seslenerek, “Haydi gidelim buradan; yoksa bu ihtiyar bizde altın bırakmayacak” der ve yoluna devam eder.
