Nisan 2011’den beri; “Türkiye yanlış yapıyor, bindiği dalı kesiyor, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve güvenliği, ülkemizin toprak bütünlüğü ve güvenliğidir” dedik. İktidar bize düşmanlık etti ve “Esadcı” olmakla suçladı.
2012’de, bombalar patlarken Suriye’ye gittik ve yerinde gördük Türkiye’nin nasıl yanlışlar yaptığını! Bunların hem insanlık suçu olduğunu hem de uluslararası mahkemelerde yargılanmamıza neden olabileceğini yazdık, konferans salonlarında ve ekranlarda anlattık. İktidar; düşmanlık etmeye devam etti ve bizim bunları halkımıza anlatmamızı engellemeye çalışıp, “ana akım medyada” ekranlara çıkmamızın önünü kesti.
Türkiye’nin; bölge ülkelerinin başkentleri olan Şam, Bağdat, Tahran ve Moskova ile işbirliği yapması gerektiğini, emperyalizmin taşeronluğuna soyunarak Suriye’deki vekalet savaşına destek vermesinin yaşamsal derecede büyük hata olduğunu zamanında söyledik ve yazdık. Yine düşmanlık gördük.
Bugün görüyoruz ki; İktidar yaptığı fahiş hataların bir bölümünden dönüyor, Rusya, İran ve Suriye ile Suriye’nin geleceği ve akan kanın durdurulması konusunda işbirliği yapma emareleri veriyor. Evet, biz haklı çıktık! Ama ülkemiz de yangın yerine döndü!
Bugün İktidar, özellikle 15 Temmuz Darbe Girişiminden sonra, daha başka ölümcül hatalar yapmaya devam ediyor. Biz, Darbe Girişimini yapan FETÖ ile mücadelesinde İktidarın arkasında oluruz ama; bu darbe girişimi bahane gösterilerek yapılan yanlışların yanında asla olmayız.