Hamburg Eyalet Milletvekili Nebahat Güçlü(Bağımsız), Osmanen Germania adlı grupla bağlantısı olduğu iddialarıyla ilgili bir açıklama yayınladı.
ELBE EXPRESS/HABER MERKEZİ
Alman kamuoyunu uzun süre meşgül eden Osmanen Germania – Almanyalı Osmanlılar’a polis geçtiğimiz günlerde büyük bir baskın yapmıştı. Hamburg Eyalet Milletvekili Nebahat Güçlü(Bağımsız) Osmanen Germania adlı grupla bağlantısı olduğu iddialarıyla ilgili bir açıklama yayınladı. Güçlü, Osmanen Germania” grubunun Kuzey Almanya sorumlusu olduğu iddia edilen Müslüm C.’yi 2013 yılında tanıdığını belirtti.
İşte Güçlü’nün Almanyalı Osmanlılar açıklaması
Hamburg’da daha önce hakkımda karalama kampanyası yürütmeye çalışan bazı şahıslar, şimdi de TGH’nın ve benim ismimi Hamburg’da “Osmanen Germania” adlı grupla ilişkilendirerek hem bana, hem de başkanı olduğum TGH’ya zarar vermeye çalışmaktadır. Bu konuda kesin ve net tavrım şudur:
- “Osmanen Germania” adlı grupla, ideolojileriyle veya aktiviteleriyle bugüne kadar herhangi bir bağlantım bulunmamıştır ve bulunmamaktadır. Bu konuda tüm iddiaları reddediyorum. Aynı şekilde TGH’nın da bu grupla herhangi bir bağlantısı yoktur, olmamıştır.
- Söz konusu haberlerde bahsi geçen ve “Osmanen Germania” grubunun Kuzey Almanya sorumlusu olduğu iddia edilen Müslüm C.’ı 2013 yılının yaz ayında Altona’da göçmen gençlerle polis arasında çıkan olaylar esnasında tanıdım. O dönemde TGH olarak semtteki farklı kişi, polis, resmi ve sosyal kurumlarla bir araya gelerek, olayların çözümüne yönelik çalışmalar için “Yuvarlak Masa” oluşturduk. Müslüm C. da bu bağlamda, gençlere yönelik bir etkinliğe katılarak geçmişte yapmış olduğu hataların kendisine ne kadar zarar verdiğini kendi yaşantısından örnekler vererek gençlere anlattı. Son yaptığım araştırmalara göre bizim bu çalışmaları yaptığımız dönemde “Osmanen Germania” diye bir oluşumun bahsi geçmiyordu.
- Hamburg Sol Parti temsilcilerinin bu grubun üyelerinin isimleri bile henüz herhangi bir yerde açıklanmamışken 9 Kasım 2016’da sosyal paylaşım sitelerinde TGH ile bu grubun bağlantısı olduğuna dair paylaşımları ise dikkat çekicidir. Sol Parti Milletvekilleri bu bilgi ve isimlere nasıl ve ne şekilde önceden ulaşabilmiştir? Hamburg Eyalet Meclisi’nde ve komisyonda birlikte çalışmalar yaptığım bu insanların, tüm iletişim bilgilerimin kendilerinde olmasına rağmen bir kez bile benimle iletişime geçerek konuyu benimle konuşmamaları, bana direkt sormamaları ise beni oldukça şaşırtmıştır. Bunun yerine basına açıklamalar yapılarak ve senatoya küçük soru önergesi vererek açıklanma talep edilmektedir. Böyle bir yaklaşım, Sol Parti’nin bir aydınlatma değil, önyargıları güçlendirme peşinde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır ve bu kesinlikle toplumsal barışı destekleyici yaklaşım değildir.
- Yaklaşık 2 yıldan beri Hamburg’da kendilerini “basın mensubu” olarak tanıtan bazı kişiler, hakkımda karalama kampanyası yürütmeye çalışmaktadır ve bu artık “Stalking” şekline dönüşmüştür. Bu kişiler ısrarla beni “sağcı” kimliğiyle bütünleştirmeye çalışmaktadır ki, bu konuda net tavrım şudur: “Ben demokrasiye inanan ve demokrasiyi sonuna kadar savunan bir siyasetçiyim. Her türlü sağcı ideoloji ve düşünceyi de kınıyorum. Hakkımda karalama kampanyası yürütmeye çalışanlar belki bazı insanların kafasında soru işareti oluşturabilir ama benim duruşum yaptığım çalışmalardan da görüldüğü gibi bellidir. “Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz.”
Aynı şekilde ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadelelerin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapan, kuruluşunun temelinde de bu olan TGH’nın da duruşu, yaptığı önemli çalışmalarla tescillenmiştir. Toplumun tüm kesimini kucaklayan TGH, toplum barışına, göçmenlerin katılımına katkı sunan, bilgilendirici, eğitsel ve kültürel çalışmalara ağırlık veren, gerektiği kadar ve tarafsız olarak siyasi etkinliklerin içinde olan köklü bir kuruluştur. Demokratik bazda, şiddetten uzak hareket eden herkese de kapıları açıktır. Tarafsız ve art niyetsiz bakan herkes bunu görür, bilir.
Herhangi biri bir suç işlediğinde bunu tespit etmek ve cezalandırmak savcılığın işidir. Başkalarının yanlış davranışlarından veya düşüncelerinden ne TGH sorumludur, ne şahsım. Bundan sonra selam verdiğimiz kişiden yada etkinliğimize katılmak isteyenlerden sicil kaydını mı istememiz gerekiyor?
Aleyhte çıkan ve herhangi dayanağı olmadan, yorum üzerine kurulan haberleri şiddetle kınıyor, bunun değerlendirmesini de değerli kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Bu konuda gerekli hukuki işlemleri başlatacağımızı da saygılarımla arz ediyorum.