Hamburg Türk Toplumu(TGH)’nın 9 Nisan’da yapılacak Genel Kurul’u öncesi hareketli günler yaşanıyor. Başkanlık için adı geçen TGH kurucu üyelerinden Mesut Sipahi, Elbe Express’e çok özel açıklamalar yaptı. İşte çok konuşulacak Mesut Sipahi röportajı…
ALİ AKDEMİR/ÖZEL RÖPORTAJ
FOTO: ELBE EXPRESS
Yaklaşık 1,5 milyon euroya yakın yıllık bütçesiyle, mahkemeye taşınan olaylı genel kuruluyla, bünyesinde bir çok çalışana sunduğu iş istihdamıyla, 30’a yakın kuruluşun üyesi olduğu ve 30 yılı aşkın geçmişiyle son dönemlerde adından kamuoyunda sıkça söz edilen ” Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu (TGH ) “ seçimli Genel Kurul’a hazırlanıyor.
9 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak olan TGH’nın seçimli Olağan Genel Kurulu öncesi kulislerde adı TGH başkanlığı için geçen, Sayın Mesut Sipahi ile hem adaylığıyla hem de TGH’nin geçmisi ve geleceğiyle ilgili dobra dobra bir söyleşi gerçekleştirdik…
MİLLİ GÖRÜŞCÜLER KATILINCA AYRILDIM
Mesut bey okuyucularımıza TGH’nın kuruluş sürecini anlatırmısınız? :
TGH bundan 30 yıl kadar önce ırkçı neo-naziler tarafindan hunharca öldürülen Ramazan Avcı‘nın öldürülmesinden hemen sonra düzenlediğimiz ve yaklaşık 15 bin insanın katıldığı protesto yürüyüşünden sonra başta Hakkı Keskin olmak üzere benim de dahil olduğum bir çok ismin katılımıyla kuruldu.
O dönemki ırkçılığa karşı protesto mitingine eski T.C Almanya Büyükelçisi Onur Öymen, Hamburg belediye başkanı, sendikalar ve birçok sivil-toplum örgüt temsilcileri de katılmıştı. Başlangıçta adı Hamburg Türk Göçmenler Birliği olan TGH’nın bünyesine Milli Görüşcülerin katılmasına tepki duyarak TGH’dan ayrıldım. Çünkü, o gurubun yaşamakta olduğumuz topluma uyum sağlaması gibi öncelikli bir derdi yoktu..
2010 senesinden itibaren ve o zamanki yönetimin bazı icraatlarından duyduğum rahatsızlıklar üzerine yine TGH’da çalışmaya başladım.”
TGH’NIN ASLİ GÖREVLERİ…
TGH’yı nasıl değerlendiriyorsunuz?
TGH buradaki toplumumuzu temsil etme ve onların sesini duyurma noktasında önemli bir kuruluştur. Gelinen şu aşamada bizler burada, çocuklarımız ve torunlarımızla kalıcı bir toplumuz. Bu itibarla bizi esas olarak ilgilendiren ayaklarımızın bastığı, yaşadığımız bu ülkeden kaynaklanan sorunlarımız ve buraya intibak etmedeki zorluklardır. Çocuklarımızın geleceği olan bu ülkede siyasetle ve bizlerin buradaki Alman ve diğer topluluklarla barış içinde birlikte yaşamamızın getirdiği meselelerle ilgilenmemiz, bunlara yönelik etkin bir güç olmamız çok önemlidir. Geldiğimiz ülke Türkiye ve oradaki gelişmeler bizi tabi’ ki ilgilendirmektedir. Ancak bu alanda faaliyetlerde bulunan birçok sivil toplum kuruluşlarımız mevcuttur. TGH’nın birincil önceliği göç ve uyum ile ilgili meselelerde, toplumumuza yönelik ırkçı ve dışlayıcı gelişmelerde sesimizi yükseltmek, bu ülkedeki eşit yaşam şartlarının sağlanması için mücadele etmektir. Bunlara ilaveten sosyal, kültürel projeler ile eğitici kurslar ve toplantılar organize ederek hizmetlerde bulunmak da bu yöndeki faaliyetlerin önemli bir ayağıdır.
Ancak geldiğimiz ülke Türkiye’den kaynaklanan ve buradaki insanlarımızı yakından ilgilendiren gelişmeler olursa, TGH olarak bunlara da elbette sessiz kalamayız ve tavır almamız çok doğaldır. Özellikle demokrasi, özgürlük, insan hakları, kadın erkek eşitliğini savunmak, her türlü ırkçı, etnik ve mezhepsel ayrımcılığa, kaba kuvvetin her türlüsüne karşı durmak hassasiyet duyduğumuz konuların başında gelmektedir.
Burada vurgulanması gerekli diğer önemli bir unsur, TGH’nın partiler üstü ve laiklik prensiplerine sahip olması ve bu açıdan herhangi bir yere angaje olmadan tüm vatandaşlarımızı kucaklaması gerçeğidir. Dolayısıyla bölgemizde yaşayan ve TGH tüzüğünde de yazılı olan bu temel prensipleri benimseyen tüm insanlarımızı ayrım gözetmeksizin bünyemize katarak yola devam etmemiz şarttır.
NEBAHAT GÜÇLÜ: “ÇOK YORULDUM, YIPRANDIM” DEDİ
TGH’nın şu andaki yönetimini ve başkan Nebahat Güçlü’yü nasıl değerlendiriyorsunuz?
TGH yönetimi ve başkanı Nebahat Güçlü önemli işlere imza attılar. Özellikle aldıkları enkazı düzeltmede önemli bir mesafe katettiler. Mali yönden önemli bir efor sarfederek TGH’yi iyi bir noktaya getirdiler. Burada başarılı olanların hakkını teslim etmek gerekir.
Nebahat Güçlü arkadaşımız son dönemde çok yoruldum ve yıprandım diyerek, yeniden aday olmak istemediğini belirtti. Bu tespitini doğru buluyor ve vermiş olduğu kararı saygıyla karşılıyorum. Şahsına ve TGH’ya yönelik yapılan eleştirilerle ilgili söylenecek ne varsa geçmişte söylendi. TGH’nın geleceğiyle igili samimi olarak kaygı duyanların dogal olarak eleştiri yapma hakları vardır. Ama bunun dozunu kaçırmamak gerekir. Düşmanlıklar kimsenin işine yaramaz..
ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYARIM
Kulislerde adınız TGH başkanlığı için geçiyor? Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Haklısınız.. Bu türden duyumlar ve sorular benim de kulağıma geliyor. Nebahat Güçlü’nün tekrar aday olmayacağının duyulmasının ardından ve son bir ay içinde yapılan istişareler sonucu başkanlığımı öneren kişiler ortaya çıktı. Onlara buradan teşekkür ediyorum. Tabi ki ben TGH’nın her zaman yanında ve içindeyim. Zaten şu anda da TGH kurumunun denetleme kurulu sözcüsüyüm. Bana öneri getiren arkadaşlara hep şunu söylüyorum. Eğer adı etrafında uzlaşılacak bir başka isim çıkmazsa anca o zaman taşın altına elimi koyar, aday olurum. Ancak bu önemli ve ağır görevin ne derecede sorumluluklar getirdiği herkesin malumu. Çok iyi düşünmek gerekir. Üzerime bir vazife alırsam onu en iyi şekilde yapma yetenek ve azmim olduğunu beni tanıyanlar bilirler.
Arkadaşlarımızın çok büyük bir kısmının beni destekleyip seçeceklerinden kuşku duymuyorum. İçerdeki dengeleri bilen birisi olarak bundan eminim. Şimdilik bu hususta görüşme ve istişarelerin halen devam ettiğini söylemekle yetineyim.
Yakın zamanda aday olup olmayacağım konusunu, olursam nasıl bir kadro ile çalışmak istediğimi bizzat deklare edeceğim.
TGH başkanlığının önemli ve ağır bir görev olduğunu yukarıda zikrettim. Yoğun bütçesi ve onlarca çalışanları olan bir kurumdan bahsediyoruz. Ve bunun yönetimi fahri olarak, yani hiçbir para almadan yapılacak bir uğraş. Bi de dışarıdan kötü niyetlerle yapılan yıpratıcı saldırılar var, onlara da göğüs germeniz gerekiyor.
Keza personal yönetiminden iyi anlamak, hem Türkçe ve özellikle Almanca lisanlarına çok iyi derecede hakim olmak, resmi kurumlarla ilişkileri iyi götürebilmek, kurumu dışa karşı iyi derecede temsil edebilmek son derecede önemli. O nedenle Aday olmam halinde, üstleneceğim ağır sorumluluğun bilincindeyim. Tabi ki beni öneren arkadaşlarım benim bu görevi yerine getirebilecek donanıma sahip olduğuma inanıyorlardır. Bu iş bir şahıs işi değil, ahmet-mehmet olayı da değil. Mutlaka birlik beraberlik içinde olmalıyız.
ÜSTLENECEĞİM SORUMLULUĞUN BİLİNCİNDEYİM
Sayın Sipahi TGH’ya başkan olursanız neler yapmayı hedeflliyorsunuz?
Bana göre ilk yapılmasını gerekli gördüğüm işlerden birisi, TGH’nın temel prensiplerini gözardı etmeden, Hamburg’ta daha geniş kitlelere kapıları açmaktır. Yapmak istediğim diğer bir husus ise, mevcut kurs ve projelerin yanısıra, yaşadığımız toplumdaki siyasi çevrelerle, sendikalarla, çeşitli sivil-toplum kuruluşlarıyla ortak faaliyetlerde bulunmak, onlarla birlikte toplumumuzu aydınlatıcı, sorunlara çözümler getirici toplantılar düzenlemek, onları yanımıza alarak kulis çalışmaları yapmaktır. Yaşadığımız topluma hızlı bir şekilde uyum sağlamalıyız.
Bunu zorlaştıran etkenleri cesurca ortaya koymalı ve birbirimizle dobra konuşmalıyız.
Ayrıca kurumumuzun birliğine ve beraberliğine önem vererek tüm herkesi kendi bünyemizde kucaklamak isterim. Özerk çalışma grupları oluşturarak, sağlıklı bir görev bölümü yaparak, iş yapacak kaliteli insanların ve özellikle gençlerimizin ve kadınlarımızın konuşmasına en geniş fırsatlar verilmelidir.
Ali Akdemir: Bu samimi sohbet için size teşekkür ediyorum Mesut Sipahi bey….
Mesut Sipahi Kimdir?
Federal Alman Çalışma Bakanlığının finanse ettiği bir kuruluş olan Türk-Danış‘ın 1973 yılında Hamburg teşkilatlanmasında görev alıp, Hamburg ve çevresinde yaşıyan Türklerin sosyal ve kültürel sorunlarına yönelik çözüm amaçlı danışmanlık yaptı. Yine yetmişli yıllarda Hamburger Volkshochschule‘de uzun yıllar Almanca öğretmenliği yapan Sipahi, seksenli yıllardan beri Hamburg mahkemelerinde yeminli devlet tercümanı olarak da çalıştı. Birçok sivil – toplum örgütünde aktif çalışan, Mesut Sipahi, Hamburg’da sosyal ve hukuk alanlarındaki bilgili, tecrübeli kişiliğiyle tanınmaktadır. Ayrıca FB taraftarlığıyla da bilinen Sipahi, TGH’nın 30 yıl önceki kuruluşunda da yer almış bir isim olup, halen TGH Denetleme Kurulu Sözcüsü olarak görev yapmaktadır.
