Birkaç ay önce belli olmuştu, üniversite öncesi eğitimde evrim konusunun ders içeriklerinden çıkarılacağı duyurulmuş, eğitim ve bilim kurum ve kuruluşları ve sendikaları raporlar yayımlamış, sakıncaları anlatılmıştı.
Boşuna çaba.. Adamlar Nuh dedi peygamber demedi..
Çünkü bu onlar için stratejik bir karardı: imam hatipler, din konuları eğitimde temel alınacak, buna aykırı ne varsa ayıklanacaktı.
Devleti, ülkeyi, eğitimi bir inanç iktidarı yönetiyordu, dolayısıyla inandıkları doğrultuda eğitimi düzenleyeceklerdi. Talim Terbiye adı verilen siyasi kuruluşun son kararı: “Evrim yok, boş boş konuşmayın.”
O kurumun başkanlığını yapan Alpaslan Durmuş adındaki zat bakın ne gerekçe ileri sürüyor:
Öğrenciler aptaldır, anlamaz
“Tartışmalı konuları öğrencilerin henüz kavrayabilecek bilimsel arka plana sahip olmadıkları kademelerde devre dışı bıraktık. Lise 9. sınıf biyoloji dersindeki ‘hayatın başlangıcı ve evrim’ ünitesi de henüz bu tartışmayı yürütebilecek öncüllere sahip olmadıkları için lisans eğitimine ertelendi.”
Yani eğitimleri sürecinde evrim konusuyla öğrenciler ancak üniversitede tanışabilecekler! Tabii böyle bir durumda ailelere büyük iş düşüyor. Öğretmenler mesela devlet okullarında evrim konusunu sınıfta ağızlarına alacak olurlarsa?
“Henüz 15-17 yaşında kavraması mümkün olmayan konuları öğrencilere iletmeye çalıştığı için” başları belaya mı girer?
Evrim gibi, şüphesiz salt biyolojide değil, tüm bilimlerde ana girdi olan bir konuyu devre dışı bırakarak, “bilgi, beceri, yetkinlik, yeterlilik, tutum ve davranışların” çocuklara nasıl aktarılacağı da merak konusu. Üstelik iddialarına bakın, dünyayı çok iyi bilen yurttaşlar yetiştirecekler.
Bizim mesela lise öğrencisi, Avrupalı herhangi bir yaşıtıyla yan yana gelecek, evrim konusu açıldığında bizim gencin tepkisi ne olur:
“O da ne?” mi?
“Bu din düşmanı bir konu, bizde okutulmaz” mı?
“Gel sana Müslümanlığı anlatayım” mı.. diyecek?
Alpaslan Durmuş’a soralım:
• Evrimin “tartışmalı bir konu” olduğunu nereden çıkartıyorsun? Bu konuda bilim çevrelerinden bir “bilirkişi raporu” mu var elinizde?
• İlahiyatçı olmanızdan, mı kaynaklanıyor bu düşünceniz, yoksa Talip Terbiye’deki tüm bulunanların ortak düşüncesi mi?
• Sizi oraya getiren siyasi iradenin talimatlarını mı uyguluyorsunuz yoksa?
• Bize bir Avrupa, ABD, Kanada, İngiltere,.. hatta bilim ve araştırmada adı duyulmuş tüm dünya üniversitelerinden “Evrim, tartışmalı bir konudur, dolayısıyla üniversite öncesi eğitimden çıkartılması doğrudur” konusunda düşünce belirtecek tek bir kurumsal belgerapor verebilir, gösterebilir misiniz?
• Evrimi reddedecek tek bir üniversite? Avrupa’da ilköğretim, ortaöğretim, lise gibi eğitim kurumlarından sizi destekleyecek bir raporunuz var mı?
• Tabii en önemli soru: Her şeyi bilecek öğrencilerin konuyu kavrayabilecek bir beyne sahip olmadıklarını nereden biliyorsunuz? Sakın bu konu öğrenciler için değil de bu kararı verenler için geçerli olmasın?
Bütünü kavramak zor
Evrim konusu ile tanışmamış bir gencin, beyninin yarısı boştur ve dumura uğramıştır.
Daha da iddialıyım: Evrim, “başta biyoloji olmak üzere, tüm değişimi inceleyen bir daldır” açısından bakacak olursak, evrim düşüncesinden yoksun beyinler, olaylar, olgular, disiplinler, konular arasında, bağlantı kurmakta zorlanırlar, hatta kuramazlar; karmaşıklığı kavrayamazlar, bütünü göremezler..
Onlardan ne bilim insanı olur, ne doğru dürüst bir araştırmacı, ne de dünya ile yarışacak bir birey.
Üniversitede evrim düşüncesi ile tanışacak öğrenciler rekabette nal toplayacak.
Ayrıca üniversitede evrim düşüncesi ile nasıl tanışacakmış? Biyoloji okuyacak veya fizik – kimya – jeoloji okuyacak da aaa evrim diyecek.
Özetle, bilime ve öğrencilere büyük ihanet ediyoruz.
Durmuş, tüm programların başına bir “imam-din değeri” yerleştirmeyi net açıklıyor: “Her bir program unsuru, ders birer tespih tanesiyse bu tespih tanelerinin en tepesinde, hepsinin önünde bir imam olarak veya tespih imamesi olarak değerlerimiz durmaktadır.”
Değerlerimiz, dediklerinin içeriğini de ne güzel anlatmış. İmamın başında durduğu programlarda evrimin işi ne?
Devam: bu konu ülkemizin, gençlerimizin geleceğidir..