13 C
Hamburg
Pazar, Haziran 9, 2024

Dünya şairlerinden şiir ve şair üzerine

ataol-behramogluBu hafta Rusya, Küba ve Macaristan’dan, ikisi 19. yüzyıl, üçüncüsü çağdaşımız üç büyük dünya şairini, dilimize çevirdiğim ve “Kardeş Türküler” adlı kitabımda yer alan şiir ve şair üzerine şiirleriyle anmak istedim. Üçü de genç yaşlarda, Lermontov bir komplo düelloda, Marti savaş alanında, Attila nice anlayışsızlıklar sonucu bir intiharla, geride büyük bir şiir ve insanlık mirası bırakarak yaşamdan ayrıldılar.

Şair
Mihail Lermontov / Rusya (1814 – 1841)
Parlıyor altın işlemesi hançerimin. / Gövdesi kusursuz ve sağlamdır. / Gizemli direnci çeliğinin / Doğunun savaşçılığındandır./ … / Dağlarda bir dağlıya çalıştı yıllarca / Hizmetine karşılık ücret beklemedi. / Açtı birçok göğüste birçok korkunç yara / Deldi birçok çelik giysiyi./ … / Eğlenirken bir köleden de uysaldı, ama / Çınlardı bir söz kırdı mı onurunu. / O günler, oymalı, zengin bir süs ona / Yabancı, utanç verici bir giysi olurdu./ … /Onu, yiğit bir Kazak, Terek nehri ötesinde / Soğumuş ölüsünden almıştı sahibinin. / Sonra, fırlatılmış, yatıp durdu uzun süre / Gezici dükkânında Ermeninin./ … /Şimdi öz kınlardan, savaşta hırpalanmış, / Yoksundur zavallı yoldaşı kahramanın. / Altın bir oyuncak halinde, şerefsiz ve zararsız / Parlayıp duruyor üstünde duvarın./ … / Artık özenli, alışkın bir elle / Onu silen, okşayan kalmadı. / Ve dua ederek şafaktan önce / Okumuyor kimse üstündeki yazıtı. /…/ Şair! İşte bu gevşek çağda sen de / Böylesin! Yitirdin önemini! / O altınla değiştirdiğin kudrete … /

Dünya saygıyla kulak verirdi./ … / Güçlü sözcüklerin ölçülü sesiyle / Savaşçı ateşlenirdi savaşa. / Tütsü dua saatine nasıl gerekliyse / Kadeh şölene nasıl, gerekliydin halka./ … / Şiirin tanrısal bir ruh gibi, kalabalığın üzerinde – / Uçup dururdu ve soylu düşünceler, yankılanan – / Çınlardı o çan gibi, halkın bayram ve yıkım günlerinde – / Kurultay kulesi üstünde çalan./ … / Şimdi yalın ve onurlu bir dil sıkıyor bizi, yalnız; / Eğleniyoruz parlak pullar ve aldatılarla. / Yıpranmış bir güzellik gibi, ki yıpranmış dünyamız / Alışkındır kırışıklıklarını gizlemeye allıklar altında. / . / Ey alay edilmiş peygamber, yeniden uyanacak mısın? / Ya da intikam çağrısına hiçbir zaman – / Altın kınlardan çıkarmayacak mısın / Kılıcını, hakaret pasıyla kaplanan?…

Kabaran Bir Dalga Gördüğünde Sen
Jose Marti / Küba (1853 – 1895) Kabaran bir dalga gördüğünde sen / Şiirimi görüyorsun demektir / Yükselir göğe, fakat bazen / O hafif ve uykulu bir yelpazedir / … / Öyle bir hançerdir ki şiirim / Çiçeklenir elde kabzesi / Şiirim bir çağlayandır / Suyu berrak, kristal gibi / … / O fışkıran bir yeşilliktir / Pırıl pırıl; ve alev kızıllığında. / Şiirim yaralı bir geyiktir / Bir sığınak arayan ormanda / … Şiirim kardeştir cesarete / Yalın, içten ve özlüdür / O, kendisinden kılıç yapılan / Çelikle aynı örste döğülmüştür.

Şiir Sanatı
Attila Jozsef / Macaristan (1905 -1937)
Şairim ben; ama şiiri / Kendisi olarak umursamam bile. / Gece ırmağının taşıdığı yıldız / Çirkinleşir göğe tırmanmak isterse. / … / Zaman damla damla eriyip gitmede / Karnım tok sütüne masalların / Ben gerçek ve elle tutulan bir dünyayla beslenmekteyim / Göğün köpükleridir yükselen üstünde o dünyanın / … / Girip yıkanasın diyedir kaynak / Orada ürpertili ya da dingin sular / Birbirlerine karışıp sarmaşırlar / Sevimli, akıllı şeyler konuşarak / … / Bir takım şairler -ırak olsunlar benden- / Tepeden tırnağa çamur içinde / Yalandan bir sarhoşluğun imgelerini kusarak / Yolculuk etmedeler birinci mevki bir esrimede / … / Meyhaneler de ırak olsun benden / Ben akla giderim ve daha öteye… / Hiçbir şey ruhumu alçaltamaz / Dalkavukluğa, ikiyüzlülüğe… / … / Sev, ye, uyu, iç; kendine / Ölçü olarak evreni almalısın. / Bizi yoksul ve tutsak kılanlara / Bir zerresini bağışlamam yaşama hakkımın. / … / Hiçbir uzlaşmaya yanaşmadan / Mutlu olma hakkımı haykırırım / Kızarır yanaklarım tutkudan / Tutuşur ateşler içinde kanım. / … / Hiç kimse beni susmaya zorlayamaz / Bilimdir bana omuz veren çünkü. / Çağ beni koruyor, onun oğluyum ben / Beni düşünüyor sürerken sabanını köylü / … / İşçinin içine doğan şey benim / Mekanik iki hareket arasında. / Şu hırpani kılıklı delikanlı / Beni bekliyor sinema kapılarında. / … / Ve benim yakıcı dizelerimi / Vurmaya kalkıştığında alçaklar / Yola çıkar kardeş tanklar / Gümbürdeyerek şiirlerimi / … / İnsan çocuk daha, bunu biliyorum / Ama büyümek istiyor, işte bu onun deliliği. / Anne-babası sevgi ve akıl / Ona göz kulak olsalar bari.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Dünya şairlerinden şiir ve şair üzerine

ataol-behramogluBu hafta Rusya, Küba ve Macaristan’dan, ikisi 19. yüzyıl, üçüncüsü çağdaşımız üç büyük dünya şairini, dilimize çevirdiğim ve “Kardeş Türküler” adlı kitabımda yer alan şiir ve şair üzerine şiirleriyle anmak istedim. Üçü de genç yaşlarda, Lermontov bir komplo düelloda, Marti savaş alanında, Attila nice anlayışsızlıklar sonucu bir intiharla, geride büyük bir şiir ve insanlık mirası bırakarak yaşamdan ayrıldılar.

Şair
Mihail Lermontov / Rusya (1814 – 1841)
Parlıyor altın işlemesi hançerimin. / Gövdesi kusursuz ve sağlamdır. / Gizemli direnci çeliğinin / Doğunun savaşçılığındandır./ … / Dağlarda bir dağlıya çalıştı yıllarca / Hizmetine karşılık ücret beklemedi. / Açtı birçok göğüste birçok korkunç yara / Deldi birçok çelik giysiyi./ … / Eğlenirken bir köleden de uysaldı, ama / Çınlardı bir söz kırdı mı onurunu. / O günler, oymalı, zengin bir süs ona / Yabancı, utanç verici bir giysi olurdu./ … /Onu, yiğit bir Kazak, Terek nehri ötesinde / Soğumuş ölüsünden almıştı sahibinin. / Sonra, fırlatılmış, yatıp durdu uzun süre / Gezici dükkânında Ermeninin./ … /Şimdi öz kınlardan, savaşta hırpalanmış, / Yoksundur zavallı yoldaşı kahramanın. / Altın bir oyuncak halinde, şerefsiz ve zararsız / Parlayıp duruyor üstünde duvarın./ … / Artık özenli, alışkın bir elle / Onu silen, okşayan kalmadı. / Ve dua ederek şafaktan önce / Okumuyor kimse üstündeki yazıtı. /…/ Şair! İşte bu gevşek çağda sen de / Böylesin! Yitirdin önemini! / O altınla değiştirdiğin kudrete … /

Dünya saygıyla kulak verirdi./ … / Güçlü sözcüklerin ölçülü sesiyle / Savaşçı ateşlenirdi savaşa. / Tütsü dua saatine nasıl gerekliyse / Kadeh şölene nasıl, gerekliydin halka./ … / Şiirin tanrısal bir ruh gibi, kalabalığın üzerinde – / Uçup dururdu ve soylu düşünceler, yankılanan – / Çınlardı o çan gibi, halkın bayram ve yıkım günlerinde – / Kurultay kulesi üstünde çalan./ … / Şimdi yalın ve onurlu bir dil sıkıyor bizi, yalnız; / Eğleniyoruz parlak pullar ve aldatılarla. / Yıpranmış bir güzellik gibi, ki yıpranmış dünyamız / Alışkındır kırışıklıklarını gizlemeye allıklar altında. / . / Ey alay edilmiş peygamber, yeniden uyanacak mısın? / Ya da intikam çağrısına hiçbir zaman – / Altın kınlardan çıkarmayacak mısın / Kılıcını, hakaret pasıyla kaplanan?…

Kabaran Bir Dalga Gördüğünde Sen
Jose Marti / Küba (1853 – 1895) Kabaran bir dalga gördüğünde sen / Şiirimi görüyorsun demektir / Yükselir göğe, fakat bazen / O hafif ve uykulu bir yelpazedir / … / Öyle bir hançerdir ki şiirim / Çiçeklenir elde kabzesi / Şiirim bir çağlayandır / Suyu berrak, kristal gibi / … / O fışkıran bir yeşilliktir / Pırıl pırıl; ve alev kızıllığında. / Şiirim yaralı bir geyiktir / Bir sığınak arayan ormanda / … Şiirim kardeştir cesarete / Yalın, içten ve özlüdür / O, kendisinden kılıç yapılan / Çelikle aynı örste döğülmüştür.

Şiir Sanatı
Attila Jozsef / Macaristan (1905 -1937)
Şairim ben; ama şiiri / Kendisi olarak umursamam bile. / Gece ırmağının taşıdığı yıldız / Çirkinleşir göğe tırmanmak isterse. / … / Zaman damla damla eriyip gitmede / Karnım tok sütüne masalların / Ben gerçek ve elle tutulan bir dünyayla beslenmekteyim / Göğün köpükleridir yükselen üstünde o dünyanın / … / Girip yıkanasın diyedir kaynak / Orada ürpertili ya da dingin sular / Birbirlerine karışıp sarmaşırlar / Sevimli, akıllı şeyler konuşarak / … / Bir takım şairler -ırak olsunlar benden- / Tepeden tırnağa çamur içinde / Yalandan bir sarhoşluğun imgelerini kusarak / Yolculuk etmedeler birinci mevki bir esrimede / … / Meyhaneler de ırak olsun benden / Ben akla giderim ve daha öteye… / Hiçbir şey ruhumu alçaltamaz / Dalkavukluğa, ikiyüzlülüğe… / … / Sev, ye, uyu, iç; kendine / Ölçü olarak evreni almalısın. / Bizi yoksul ve tutsak kılanlara / Bir zerresini bağışlamam yaşama hakkımın. / … / Hiçbir uzlaşmaya yanaşmadan / Mutlu olma hakkımı haykırırım / Kızarır yanaklarım tutkudan / Tutuşur ateşler içinde kanım. / … / Hiç kimse beni susmaya zorlayamaz / Bilimdir bana omuz veren çünkü. / Çağ beni koruyor, onun oğluyum ben / Beni düşünüyor sürerken sabanını köylü / … / İşçinin içine doğan şey benim / Mekanik iki hareket arasında. / Şu hırpani kılıklı delikanlı / Beni bekliyor sinema kapılarında. / … / Ve benim yakıcı dizelerimi / Vurmaya kalkıştığında alçaklar / Yola çıkar kardeş tanklar / Gümbürdeyerek şiirlerimi / … / İnsan çocuk daha, bunu biliyorum / Ama büyümek istiyor, işte bu onun deliliği. / Anne-babası sevgi ve akıl / Ona göz kulak olsalar bari.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER