Yurtdışı borçlanma işlemleri sırasında yapılan hata ya da ihmaller ömür boyu düşük emekli maaşı alınmasına sebep olmaktadır. Bu yazımda bu hatalardan sadece birine değineceğim. 3201 sayılı kanuna göre erkekler yurtdışında çalıştıkları ve iki çalışma arasındaki bir yıla kadarki süreyi, bayanlar ise buna ek olarak ev kadınlığında geçen süreleri borçlanarak emekli olma hakkına sahiptirler. Bu hak kanaatimce yurtdışında yaşayan insanlara verilmiş en önemli haktır. Zira bu sayede uzun yıllardır Türkiye’de yaşayan ama hiç çalışması olmayan bir bayan bile kısa süre içerisinde emeklilik gibi çok önemli bir hakkı elde edebilmektedir.
Hak kanunda verilmiştir. Fakat SGK kanuna aykırı çıkardığı genelge ya da talimatlarla bu hakkın kullanımını zaman zaman kısıtlamaktadır. Bu kısıtlamalardan biri de ev kadınlığı sürelerinin borçlanmasında ortaya çıkmaktadır.
Ev kadınlığı borçlanması Alman makamlarından alınacak ve ne zamandan beri Almanya’da yaşadığını gösteren bir ikametgah belgesinin(Erweiterte Meldebescheinigung) ibrazı ile yapılmaktadır. Eğer emeklilik için (für Rentenzweck) diye belirtilirse bu belge ücretsiz verilmektedir. Bu belgeyi sunamayanlar ise yurtdışında yaşadığını ispat etmek için Emniyetten yurda giriş çıkış kayıtlarını sunmak zorundadırlar. Ancak SGK son 3-4 yıldır uygulamada sadece ikametini sunamayanlardan değil herkesten yurda giriş çıkış kaydını istemektedir. Sorun bu değil. Asıl sorun bu kayıtların düzgün çıkmamasından kaynaklanmaktadır. Zamanında polis memurlarının bazı giriş-çıkışları kayıtlara geçirmemesindeki ihmalin ceremesini vatandaş çekiyor. Örneğin 1994 yılında Türkiye’ye 4 hafta tatile gittiniz. Daha sonra 3 sene hiç gitmediniz ve 1997 yılında tekrar ülkeye giriş yaptınız. 1994 yılında memur giriş ya da çıkıştan birini sisteme girmeyi unuttu ise giriş-çıkışlarda düzensizlik var diyerek 1994-1997 arasındaki süreyi borçlanma süresi olarak dikkate almamaktadırlar. Eğer yeterli süre varsa bu kişi yine de emekli olabilir. Ama 200-300 TL daha düşük aylık maaş almak suretiye !! Bir de bu süre sayılmayınca emekli olamayanlar var ki onlar da vatandaşlıktan izinli çıkmış mavi kart sahipleridir. Zaten Türk vatandaşlığından çıktıktan sonraki süreleri hiçbir şekilde hesaba katılmayan mavi kartlıların bir de yurda giriş çıkış kayıtlarındaki uyumsuzluk sebebiyle Türk vatandaşı sürelerinin sayılmaması emekli olamamalarına sebebiyet vermektedir.
SGK’nın yurtdışında ikameti olan bir kişiye bu muameleyi yapma hakkı yoktur. Nasıl ki çalışma süreleri borçlanılırken Türkiye’de tatilde geçen süreler çalışma sürelerinden düşürülmüyorsa aynı şekilde yurtdışı ikamet süreleri değerlendirilirken Türkiye’de tatilde geçen süreler borçlanma kapsamından çıkarılmamalıdır. Bu uygulamadan vazgeçilmelidir. Eski sisteme dönülmelidir. Şayet illaki yurda giriş çıkış kayıtlarına bakılacaksa da memurların hatası sonucu sisteme girilmeyen yılları vatandaş aleyhine yorumlamamalıdırlar. Her girişin bir çıkış vardır. Birbirini takip etmiyor diye aradaki bütün süreyi yok saymak vatandaşa zarar vermektedir. SGK’ nın bu tür durumlarda vatandaş lehine yorum yapması gerekir. Mahkemeler de bu şekilde yorumlamaktadır. Zira Türk hukukuna göre yerleşmek niyetiyle oturulan yer kişinin ikameti sayılır. Birkaç hafta tatil için ülkeye giriş yapılması ikamet süresini kesmez. Biz kendi dosyalarımızda bu minvalde itirazlar yaparak bu süreleri saydırıyor ve maaş yükseltmesi yapıyoruz. Ancak çoğu kişinin bununla uğraşmayarak SGK yapıyorsa doğrudur karinesi ile hareket ettiğini görüyoruz. Emekli işlemlerinizi SGK’ nın inisiyatifine bırakmadan tekrar düşünün. Zira ömür boyu hatta öldükten sonra dahi maaş alacak sizsiniz ve yakınlarınızdır. Vaktinde itirazlarınızı yapmayı ihmal etmeyiniz.
Av. Talha barut, LL.M
Uzman Avukat/Arabulucu
040 636 93 310