13 C
Hamburg
Pazar, Mayıs 19, 2024

Köln Katedrali’nde Bayram namazı

halit-celikbudakDin, inanç, ibadet ve ahlak üçlüsünün bileşeni olarak kabul edilebilir. Farklı dallardan bilim adamları dini pek çok şekilde tanımlayabiliyor. Bu tanımlardaki din, genelde teolojik, felsefi, sosyolojik, ahlaki açılardan ele alınıyor. Din deyince İbrahimi dinleri anlıyoruz. Bunlar da kronolojik sırayla Musevilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet’tir.

Daha önce de yazdım… Tekrarda beis görmüyorum. 3 Şubat 1965’i hatırlatmak istiyorum. Yani 53 yıl önce yaşanan olayı… Almanya’dan Türkiye’ye işgücü göçünün ilk yılları… Ramazan Bayramı yaklaşmakta ama topluca bayram namazı kılınacak bir yer yoktur. Köln ve civarında yaşayan Türklerin bazen önünden geçtikleri Köln Katedrali akla gelir… Cami de, kilise de dinlerin kutsal yerleri değil mi… Neden olmasın diye düşünülür. Köln’ün eskilerinden Sümer Akat’ın ısrarlı çabası sonucu Köln Katedrali Başpiskoposu Frings Ramazan Bayramı namazının Katedral’de kılınması için izin verir.

Durum herkese duyurulur. Bayram sabahı seccadesini alan 500 civarındaki Türk, Katedrale gelir ve Katedralin kuzey kısmında namazını kılar. Namazı da Köln Ford fabrikasında çalışan, daha önce Bursa Ulucami’de müezzinlik yapan Mehmet Ali Karaman hoca kıldırır. Bu olay hemen tüm Alman gazetelerinde büyük yankı uyandırır.

Örneğin, haftalık Die Zeit gazetesi 12 Şubat1965 günü „Müslümanlar Köln Dom’da (Katedral) namaz kılıyor. Ama Köln’deki lokallerde Türkler istenmiyor“başlığıyla duyuruyor. ‘1147 yılında İkinci Haçlı Seferi’ne çıkılırken dua edilen katedralde haç ve Meryem Ana sembolleri arasında Müslümanlar Allah-u Ekber sesleriyle namazlarını kıldılar, giderken de katedralin bakımı için yardım kutusuna para attılar’ diye söz eder.

Gazetenin haberine göre, aynı günlerde Köln’deki lokallerin kapısında „Yabancı müşterilerimizle çıkan sorunlardan dolayı Türkler giremez“ yazıyormuş. Gazete, ‘Kilise yüzyıllık duvarları yıkarken, insanlar bir taraftan da bu duvarları örüyor’ diye bitiriyor haberini… Kölnische Rundschau gazetesi ise ‘3 Şubat 1965 dinler tarihine geçen bir gündü’ diyor haberin başlığında…

Hıristiyan aleminin en kutsal yapılarından biri kabul edilen Köln Katedrali’nde 53 yıl önce karlı bir kış günü bayram namazının kılınmasına izin verilmesi, namaz kılınması, farklı dine mensupların birbirlerine karşı önyargısız, hoşgörüyle bakması gibi açılardan günümüz gözüyle daha da büyük bir önem kazanıyor bana göre… Bu tarihi olaya göç tarihinde bir nostalji olmasından çok bu açıdan bakmak gerekir diye düşünüyorum…

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Köln Katedrali’nde Bayram namazı

halit-celikbudakDin, inanç, ibadet ve ahlak üçlüsünün bileşeni olarak kabul edilebilir. Farklı dallardan bilim adamları dini pek çok şekilde tanımlayabiliyor. Bu tanımlardaki din, genelde teolojik, felsefi, sosyolojik, ahlaki açılardan ele alınıyor. Din deyince İbrahimi dinleri anlıyoruz. Bunlar da kronolojik sırayla Musevilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet’tir.

Daha önce de yazdım… Tekrarda beis görmüyorum. 3 Şubat 1965’i hatırlatmak istiyorum. Yani 53 yıl önce yaşanan olayı… Almanya’dan Türkiye’ye işgücü göçünün ilk yılları… Ramazan Bayramı yaklaşmakta ama topluca bayram namazı kılınacak bir yer yoktur. Köln ve civarında yaşayan Türklerin bazen önünden geçtikleri Köln Katedrali akla gelir… Cami de, kilise de dinlerin kutsal yerleri değil mi… Neden olmasın diye düşünülür. Köln’ün eskilerinden Sümer Akat’ın ısrarlı çabası sonucu Köln Katedrali Başpiskoposu Frings Ramazan Bayramı namazının Katedral’de kılınması için izin verir.

Durum herkese duyurulur. Bayram sabahı seccadesini alan 500 civarındaki Türk, Katedrale gelir ve Katedralin kuzey kısmında namazını kılar. Namazı da Köln Ford fabrikasında çalışan, daha önce Bursa Ulucami’de müezzinlik yapan Mehmet Ali Karaman hoca kıldırır. Bu olay hemen tüm Alman gazetelerinde büyük yankı uyandırır.

Örneğin, haftalık Die Zeit gazetesi 12 Şubat1965 günü „Müslümanlar Köln Dom’da (Katedral) namaz kılıyor. Ama Köln’deki lokallerde Türkler istenmiyor“başlığıyla duyuruyor. ‘1147 yılında İkinci Haçlı Seferi’ne çıkılırken dua edilen katedralde haç ve Meryem Ana sembolleri arasında Müslümanlar Allah-u Ekber sesleriyle namazlarını kıldılar, giderken de katedralin bakımı için yardım kutusuna para attılar’ diye söz eder.

Gazetenin haberine göre, aynı günlerde Köln’deki lokallerin kapısında „Yabancı müşterilerimizle çıkan sorunlardan dolayı Türkler giremez“ yazıyormuş. Gazete, ‘Kilise yüzyıllık duvarları yıkarken, insanlar bir taraftan da bu duvarları örüyor’ diye bitiriyor haberini… Kölnische Rundschau gazetesi ise ‘3 Şubat 1965 dinler tarihine geçen bir gündü’ diyor haberin başlığında…

Hıristiyan aleminin en kutsal yapılarından biri kabul edilen Köln Katedrali’nde 53 yıl önce karlı bir kış günü bayram namazının kılınmasına izin verilmesi, namaz kılınması, farklı dine mensupların birbirlerine karşı önyargısız, hoşgörüyle bakması gibi açılardan günümüz gözüyle daha da büyük bir önem kazanıyor bana göre… Bu tarihi olaya göç tarihinde bir nostalji olmasından çok bu açıdan bakmak gerekir diye düşünüyorum…

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER