Muharrem İnce, birçok insanımız için yeni bir umut oldu.

Barışçı bir dil kullanarak, insanların kalbini kazandı. Genel olarak baktığımızda güzel bir performans ortaya koydu.

Kemal Kılıçdaroğlu çok akıllı davrandı.

Çok yıpranmış olduğunu farkederek doğru bir karar aldı ve Muharrem İnce’yi CB adayı yaptı.

Ayrıca örnek bir jest yaparak, demokrasi adına İyi Parti’nin seçimlere katılmasını sağladı ve birçok CHP’linin de HDP’ye oy vermesine yeşil ışık yaktı..

Tamam, hepsi çok güzel..

Ancak her ikisi de hem seçimler öncesinde, hem seçimler aşamasında ve hem de şimdi, yani seçimler sonrasında, çok büyük hatalar da yaptılar;

Muharrem İnce miting konuşmalarında sürekli aynı şeyleri tekrarladı, yeni söylemler geliştiremedi.

Dini inançların nasıl sömürüldüğünü, halkın nasıl soyulduğunu, yolsuzlukların nasıl yapıldığını, Ege’de 18 adamızın nasıl istila edilmiş olduğunu, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın nasıl ve kimlere peşkeş çekildiğini, insanların nasıl hapse atıldığını halka yeterince anlatamadı. Yanına iyi bir çalışma ekibi oluşturamadı, bunun yerine Donkişot’luk yapmayı ve tek başına hareket etmeyi tercih etti.

Keza kitlelere doyurucu bir program da sunamadı. Mesela milyonlarca Yurtdışı seçmenlere yönelik hiç birşey söylemedi..

Ya o seçim gecesi yaşanalara ne demeli..? Kendisine bel bağlayan milyonlara karşı niye suskun kaldı..? Niye sadece “Adam kazandı” diye bir mesaj atmakla yetindi..? Niye bu güne kadar ortada dolaşan bir yığın iddia ve sorulara hala doyurucu cevaplar vermiyor veya veremiyor..?

Milyonlarca insan hala daha şaşkınlık içindeyken ve ondan bir işaret beklerken, neden sanki daha öncelikli işler yokmuş gibi ve yangından mal kaçırırcasına kendisini aday gösteren Kemal Kılıçdaroğlu’na bayrak açıyor..?

Yahu kardeşim sen, sana altın tepside sunulan fırsatı bir gecede heba ettin, bütün umutları boşa çıkardın.

Peki Kemal Kılıçdaroğluna ne demeli..?

Sürekli seçim kaybetmesine rağmen ve artık toparlayıcı olup, yeni kadroların önünü açmak yerine koltuğuna sıkı sıkı sarılmış, gitmem de gitmem diyor.

Bu mudur çağdaş demokrasi anlayışı..?

Akıbetinin Aziz Yıldırım gibi olmasını mı bekliyor..?

Yazık değil mi bu partiye.?

Yazık değil mi milyonlarca seçmenin umutlarına..?

Hele de utanmadan, daha evvelki Ekmeleddin rezaleti yetmemiş gibi, son olarak da neredeyse CB çatı adayı olarak Abdullah Gül’ü göstermeyi ciddi olarak düşünmüş olması bile başlıbaşına istifa etmesini gerektiren bir rezalettir..

50.000 Seçim Sandığından verileri bile alamadıklarını itiraf eden beceriksiz bir parti yönetiminden daha ne beklenir..?

Konuşamayacak durumda bakıma muhtaç yaşlı bir adamı dahi tuttunuz yine Milletvekili yaptınız be…

Koltuklarınıza oturmuş, sadece lafla peynir gemisi yürütmeye çalışıyorsunuz.

Yeter yahu, yeter..!!!

Yazıklar olsun hepinize…??

Muharrem İnce, birçok insanımız için yeni bir umut oldu.

Barışçı bir dil kullanarak, insanların kalbini kazandı. Genel olarak baktığımızda güzel bir performans ortaya koydu.

Kemal Kılıçdaroğlu çok akıllı davrandı.

Çok yıpranmış olduğunu farkederek doğru bir karar aldı ve Muharrem İnce’yi CB adayı yaptı.

Ayrıca örnek bir jest yaparak, demokrasi adına İyi Parti’nin seçimlere katılmasını sağladı ve birçok CHP’linin de HDP’ye oy vermesine yeşil ışık yaktı..

Tamam, hepsi çok güzel..

Ancak her ikisi de hem seçimler öncesinde, hem seçimler aşamasında ve hem de şimdi, yani seçimler sonrasında, çok büyük hatalar da yaptılar;

Muharrem İnce miting konuşmalarında sürekli aynı şeyleri tekrarladı, yeni söylemler geliştiremedi.

Dini inançların nasıl sömürüldüğünü, halkın nasıl soyulduğunu, yolsuzlukların nasıl yapıldığını, Ege’de 18 adamızın nasıl istila edilmiş olduğunu, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın nasıl ve kimlere peşkeş çekildiğini, insanların nasıl hapse atıldığını halka yeterince anlatamadı. Yanına iyi bir çalışma ekibi oluşturamadı, bunun yerine Donkişot’luk yapmayı ve tek başına hareket etmeyi tercih etti.

Keza kitlelere doyurucu bir program da sunamadı. Mesela milyonlarca Yurtdışı seçmenlere yönelik hiç birşey söylemedi..

Ya o seçim gecesi yaşanalara ne demeli..? Kendisine bel bağlayan milyonlara karşı niye suskun kaldı..? Niye sadece “Adam kazandı” diye bir mesaj atmakla yetindi..? Niye bu güne kadar ortada dolaşan bir yığın iddia ve sorulara hala doyurucu cevaplar vermiyor veya veremiyor..?

Milyonlarca insan hala daha şaşkınlık içindeyken ve ondan bir işaret beklerken, neden sanki daha öncelikli işler yokmuş gibi ve yangından mal kaçırırcasına kendisini aday gösteren Kemal Kılıçdaroğlu’na bayrak açıyor..?

Yahu kardeşim sen, sana altın tepside sunulan fırsatı bir gecede heba ettin, bütün umutları boşa çıkardın.

Peki Kemal Kılıçdaroğluna ne demeli..?

Sürekli seçim kaybetmesine rağmen ve artık toparlayıcı olup, yeni kadroların önünü açmak yerine koltuğuna sıkı sıkı sarılmış, gitmem de gitmem diyor.

Bu mudur çağdaş demokrasi anlayışı..?

Akıbetinin Aziz Yıldırım gibi olmasını mı bekliyor..?

Yazık değil mi bu partiye.?

Yazık değil mi milyonlarca seçmenin umutlarına..?

Hele de utanmadan, daha evvelki Ekmeleddin rezaleti yetmemiş gibi, son olarak da neredeyse CB çatı adayı olarak Abdullah Gül’ü göstermeyi ciddi olarak düşünmüş olması bile başlıbaşına istifa etmesini gerektiren bir rezalettir..

50.000 Seçim Sandığından verileri bile alamadıklarını itiraf eden beceriksiz bir parti yönetiminden daha ne beklenir..?

Konuşamayacak durumda bakıma muhtaç yaşlı bir adamı dahi tuttunuz yine Milletvekili yaptınız be…

Koltuklarınıza oturmuş, sadece lafla peynir gemisi yürütmeye çalışıyorsunuz.

Yeter yahu, yeter..!!!

Yazıklar olsun hepinize…??