22.9 C
Hamburg
Çarşamba, Mayıs 15, 2024

CHP’nin kaderi…

mesut-sipahiKılıçdaroğlu CHP’nin başına gelen üçüncü en inatçı, en herşeyi berbat eden, en partiye zarar veren, eylem ve söylemleriyle partilileri en çok sükut-u hayale uğratan ama aynı zamanda en namuslu üçüncü Genel Başkandır.

Ecevit, Baykal ve bu…!!!

Ecevit, hırsı ve inatçılığıyla partinin gücünü bölmüş, gidip ikinci bir parti kurmuş, İstanbul Belediye Başkanlığını Zülfü Livaneli yerine % 26 oyla RTE’nin almasına sebep olmuş, bütün uyarılara rağmen hiç olmaması gereken koalisyonları kurarak, hayranı olduğu Fetullah Gülen’in yolunu açmış, altına bez bağlandığı anlara kadar koltuğunda oturmaktan inatla vazgeçmemiştir.

Baykal, hırsı ve inatçılığıyla partiyi babasının malı gibi yönetmiş, partinin önünü açmak ve ülke için önemli insanları partide kilit görevlere getirmek yerine, sürekli çevresinde toplanan kliklerle koltuğunu korumaktan başka bir şey düşünmemiş, hiçbir ilerici ve yenilikçi söylem geliştirememiş, koca partiyi küçük olsun benim olsun mantığıyla yönetmiş, bu yetmezmiş gibi “Demokrasi olsun” diye RTE ile (Livaneli’ye göre kendisine verilen CB sözü üzerine) anlaşarak, % 36 ile Başbakan olmasının yolunu açmış, son seçimlerde de yürümek ve konuşmaktan aciz olmasına rağmen Kılıçdaroğlu’nun da onayıyla kendisini tekrar Milletvekili seçtirmekten vazgeçmemiştir..

 

Kılıçdaroğlu, Genel Başkan olarak 10. seçimini de kaybetmiş, etrafında toplanan beceriksiz ve köhnemiş kadronun etkisi altında partiyi sürekli geriletmiş, hiçbir önemli hareket geliştirememiş, Gezi olaylarında parti olarak külliyen gençlerin önüne kalkan olmak yerine, suspus kesilmiş,

15 Temmuzda acele Yenikapıya koşmuş, Adalet Yürüyüşünün arkasını getirmek yerine, sadece ucuz kahramanlıklar dışında  başka hiçbir heyecan yaratamamış, “hadi tıpış tıpış gidip Ekmeleddin’e oy verin” deyerek, MHP’nin adayını CB Adayımız yapmış, bu da yetmemiş gibi, son CB seçiminde de neredeyse Abdullah Gül’ü ortak aday yapmak istemiş olup, Allahtan Meral Akşener karşı çıkınca bundan vazgeçmiştir.

Son iki CB seçiminde parti olarak seçim sandıklarına yeterince sahip çıkılamamasına ve kurdukları sözde veri toplama sisteminin çökmüş olmasına rağmen, sanki bütün bunlarda hiç sorumluluğu yokmuş gibi davranmaya devam ederek, bütün bunlara ve daha sayısız birçok beceriksizliğine rağmen (mesela yurtdışı örgütlenmedeki yetersizlik, yurtdışı seçmenlere yönelik ilgisizlik v.s.), hem etrafına çöreklenmiş bazı başarısız çapsızlara  güvenmeye ve hem de koltuğuna yapışıp oturmaya devam etmiştir..

 

HELAL OLSUN SİZE BE..!!!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

CHP’nin kaderi…

mesut-sipahiKılıçdaroğlu CHP’nin başına gelen üçüncü en inatçı, en herşeyi berbat eden, en partiye zarar veren, eylem ve söylemleriyle partilileri en çok sükut-u hayale uğratan ama aynı zamanda en namuslu üçüncü Genel Başkandır.

Ecevit, Baykal ve bu…!!!

Ecevit, hırsı ve inatçılığıyla partinin gücünü bölmüş, gidip ikinci bir parti kurmuş, İstanbul Belediye Başkanlığını Zülfü Livaneli yerine % 26 oyla RTE’nin almasına sebep olmuş, bütün uyarılara rağmen hiç olmaması gereken koalisyonları kurarak, hayranı olduğu Fetullah Gülen’in yolunu açmış, altına bez bağlandığı anlara kadar koltuğunda oturmaktan inatla vazgeçmemiştir.

Baykal, hırsı ve inatçılığıyla partiyi babasının malı gibi yönetmiş, partinin önünü açmak ve ülke için önemli insanları partide kilit görevlere getirmek yerine, sürekli çevresinde toplanan kliklerle koltuğunu korumaktan başka bir şey düşünmemiş, hiçbir ilerici ve yenilikçi söylem geliştirememiş, koca partiyi küçük olsun benim olsun mantığıyla yönetmiş, bu yetmezmiş gibi “Demokrasi olsun” diye RTE ile (Livaneli’ye göre kendisine verilen CB sözü üzerine) anlaşarak, % 36 ile Başbakan olmasının yolunu açmış, son seçimlerde de yürümek ve konuşmaktan aciz olmasına rağmen Kılıçdaroğlu’nun da onayıyla kendisini tekrar Milletvekili seçtirmekten vazgeçmemiştir..

 

Kılıçdaroğlu, Genel Başkan olarak 10. seçimini de kaybetmiş, etrafında toplanan beceriksiz ve köhnemiş kadronun etkisi altında partiyi sürekli geriletmiş, hiçbir önemli hareket geliştirememiş, Gezi olaylarında parti olarak külliyen gençlerin önüne kalkan olmak yerine, suspus kesilmiş,

15 Temmuzda acele Yenikapıya koşmuş, Adalet Yürüyüşünün arkasını getirmek yerine, sadece ucuz kahramanlıklar dışında  başka hiçbir heyecan yaratamamış, “hadi tıpış tıpış gidip Ekmeleddin’e oy verin” deyerek, MHP’nin adayını CB Adayımız yapmış, bu da yetmemiş gibi, son CB seçiminde de neredeyse Abdullah Gül’ü ortak aday yapmak istemiş olup, Allahtan Meral Akşener karşı çıkınca bundan vazgeçmiştir.

Son iki CB seçiminde parti olarak seçim sandıklarına yeterince sahip çıkılamamasına ve kurdukları sözde veri toplama sisteminin çökmüş olmasına rağmen, sanki bütün bunlarda hiç sorumluluğu yokmuş gibi davranmaya devam ederek, bütün bunlara ve daha sayısız birçok beceriksizliğine rağmen (mesela yurtdışı örgütlenmedeki yetersizlik, yurtdışı seçmenlere yönelik ilgisizlik v.s.), hem etrafına çöreklenmiş bazı başarısız çapsızlara  güvenmeye ve hem de koltuğuna yapışıp oturmaya devam etmiştir..

 

HELAL OLSUN SİZE BE..!!!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER