11.1 C
Hamburg
Çarşamba, Haziran 12, 2024

Sabahattin Ali kimdir?

Büyük yazarı 70. ölüm yıl dönümünde anıyoruz!

 

ELBEEXPRESS / HABERMERKEZİ

 

Yıl 1932’ydi.

Yeni bir mahkum getirdiler Sinop Cezaevi’ne. Yazmadığı bir şiir yüzünden, üzerine atılan iftiradan dolayı

Paslı demir parmaklıklar, nemli duvarlar arasında dolaşıp dururdu.

Geceleri sürekli okurdu.

Havalandırma saatlerinde diğer mahkumlarla konuşurdu.

Sonra o paslı ranzada oturup yazardı.

Rizeli Sandıkçı Şükrü’nün hikayesini cezaevinde duymuştu.

Destanını da orada yazdı.

‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dillere dolandı.

“Sene 1341 mevsime uydum

Sebep oldu şeytan bir cana kıydım

Katil defterine adımı koydum

Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz

Sen üzülme anam dertlerim çoktur

Çektiğim çilenin hesabı yoktur

Yiğitlik yolunda üstüme yoktur

Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz

Çok zamanlar çektim kahrı zindanı

Bize de mesken oldu Sinop’un hanı 

Firar etmeyilen buldum amanı

Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz

Bir yanımı sardı müfreze kolu 

Bir yanımı sardı Varilcioğlu

Beşyüz atlıyılan kestiler yolu

Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz.”

O cezaevinde 

“Aldırma Gönül”ü yazdı.

Mazlumların, mahkumların şarkısı oldu.

“Dışarda azgın dalgalar

Gelir duvarları yalar

Seni bu sesler oyalar

Aldırma gönül aldırma”

Yine orada “Leylim Ley”i yazdı.

Meydanları sarstı.

“Döndüm daldan düşen kuru yaprağa 

Seher yeli dağıt beni kır beni 

Götür tozlarımı burdan uzağa 

Yarin çıplak ayağına sür beni

Ayın şavkı vurur sazım üstüne

Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne 

Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne 

Ay bir yandan sen bir yandan sar beni

Yedi yıldır uğramadım yurduma 

Dert ortağı aramadım derdime 

Geleceksen bir gün düşüp ardıma 

Kula değil yüreğine sor beni.”

Sabahattin Ali 41 yıllık yaşamında hep yazdı.

Ezileni, yoksulu, mazlumu yazdı.

Yazdıkları nedeniyle hep dışlandı.

Sorgulandı, tartaklandı, tutuklandı.

Geride onlarca roman, öykü ve şiir bıraktı.

En önemlileri Kuyucaklı Yusuf, Kürk Mantolu Madonna ve İçimizdeki Şeytan’dı.

1948 yılında derin devlet tarafından katledildi.

Katili bir emniyet görevlisiydi.

Yakalandı, kısa sürede bırakıldı.

Sabahattin Ali yıllarca devletin yasaklılar listesinde yer aldı.

Eserleri ancak 2005 yılından sonra ders kitaplarına girebildi.

Şu sözleri hiç unutulmadı :

“Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. Biz istiyoruz ki, bu topraklar ve onun üzerinde yaşayan insanlar, hiçbir yabancı devletin oyuncağı olmasın. Dünya işlerinde politikamız, şunun bunun kölesi gibi peşinden gidilerek değil, bu milletin selametini en iyi sağlatacak yolları müstakil olarak seçmek şeklinde kendini göstersin.”

Kırk bir yıllık ömrü 1948′ de noktalandı , 

2 Nisan ölüm yıldönümü.

Anısına saygıyla.

 

Kaynak: Sözcü

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Sabahattin Ali kimdir?

Büyük yazarı 70. ölüm yıl dönümünde anıyoruz!

 

ELBEEXPRESS / HABERMERKEZİ

 

Yıl 1932’ydi.

Yeni bir mahkum getirdiler Sinop Cezaevi’ne. Yazmadığı bir şiir yüzünden, üzerine atılan iftiradan dolayı

Paslı demir parmaklıklar, nemli duvarlar arasında dolaşıp dururdu.

Geceleri sürekli okurdu.

Havalandırma saatlerinde diğer mahkumlarla konuşurdu.

Sonra o paslı ranzada oturup yazardı.

Rizeli Sandıkçı Şükrü’nün hikayesini cezaevinde duymuştu.

Destanını da orada yazdı.

‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dillere dolandı.

“Sene 1341 mevsime uydum

Sebep oldu şeytan bir cana kıydım

Katil defterine adımı koydum

Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz

Sen üzülme anam dertlerim çoktur

Çektiğim çilenin hesabı yoktur

Yiğitlik yolunda üstüme yoktur

Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz

Çok zamanlar çektim kahrı zindanı

Bize de mesken oldu Sinop’un hanı 

Firar etmeyilen buldum amanı

Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz

Bir yanımı sardı müfreze kolu 

Bir yanımı sardı Varilcioğlu

Beşyüz atlıyılan kestiler yolu

Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz.”

O cezaevinde 

“Aldırma Gönül”ü yazdı.

Mazlumların, mahkumların şarkısı oldu.

“Dışarda azgın dalgalar

Gelir duvarları yalar

Seni bu sesler oyalar

Aldırma gönül aldırma”

Yine orada “Leylim Ley”i yazdı.

Meydanları sarstı.

“Döndüm daldan düşen kuru yaprağa 

Seher yeli dağıt beni kır beni 

Götür tozlarımı burdan uzağa 

Yarin çıplak ayağına sür beni

Ayın şavkı vurur sazım üstüne

Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne 

Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne 

Ay bir yandan sen bir yandan sar beni

Yedi yıldır uğramadım yurduma 

Dert ortağı aramadım derdime 

Geleceksen bir gün düşüp ardıma 

Kula değil yüreğine sor beni.”

Sabahattin Ali 41 yıllık yaşamında hep yazdı.

Ezileni, yoksulu, mazlumu yazdı.

Yazdıkları nedeniyle hep dışlandı.

Sorgulandı, tartaklandı, tutuklandı.

Geride onlarca roman, öykü ve şiir bıraktı.

En önemlileri Kuyucaklı Yusuf, Kürk Mantolu Madonna ve İçimizdeki Şeytan’dı.

1948 yılında derin devlet tarafından katledildi.

Katili bir emniyet görevlisiydi.

Yakalandı, kısa sürede bırakıldı.

Sabahattin Ali yıllarca devletin yasaklılar listesinde yer aldı.

Eserleri ancak 2005 yılından sonra ders kitaplarına girebildi.

Şu sözleri hiç unutulmadı :

“Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. Biz istiyoruz ki, bu topraklar ve onun üzerinde yaşayan insanlar, hiçbir yabancı devletin oyuncağı olmasın. Dünya işlerinde politikamız, şunun bunun kölesi gibi peşinden gidilerek değil, bu milletin selametini en iyi sağlatacak yolları müstakil olarak seçmek şeklinde kendini göstersin.”

Kırk bir yıllık ömrü 1948′ de noktalandı , 

2 Nisan ölüm yıldönümü.

Anısına saygıyla.

 

Kaynak: Sözcü

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER