SPD Hamburg Milletvekili Ali Şimşek (41), 15 Şubat Eyalet seçimleri için seçmenlere seslendi: “ Mutlaka seçimlere katılın ve kimin hangi listeden daha fazla şansı olduğu konusunda bilgi sahibi olarak, oylarınızı seçilebilecek adaylar’a verin !”
Röportaj: Mehmet Atak
Fotoğraflar: Rıza Atamtürk
Bu yılın 15 Şubat’ında yapılacak Hamburg Eyalet Parlamentosu seçimlerinde SPD’nin Parti listesinden 29. sıra adayı olan Milletvekili Ali Şimşek, geçmişteki 4 yıllık Parlamenterlik dönemi faaliyetlerini ve bir ay sonraki seçimler konusundaki düşüncelerini Elbe Express’e anlattı. Pegida hareketi ve Radikal İslam üzerine de konuşan Şimşek, Türkiye’deki Çözüm Süreci’ne de değinerek “Bu süreçle birlikte radikal devrimler de şarttır” dedi.
İşte Fenerbahçe ve sol görüşün ağırlıklı olduğu Hamburg’un St. Pauli kulübü sempatizanı, eski futbolcu, Yozgat-Sorgun doğummlu SPD’li Milletvekili Ali Şimşek’le her konuda söyleşimiz:
*Sayın Şimşek, 4 yıl önceki seçimlerde listenin son sıralarında olmanıza rağmen, büyük çapta tercihli oylarla üst sıralardan seçilip Eyalet Parlamentosu’na girmiştiniz. Bunu neye bağlıyorsunuz ? Sizin sivil toplum örgütleri ve sosyal alanlardaki aktivitenizin bunda bir etkisi oldu mu?
-Evet, bahsettiğiniz konularda ben zaten yıllardır aktiftim. O dönemlerde Avrupa Karabalılar Derneği’nin kurucu başkanı olarak yönetimde 4 yıl görev yaptım, çeşitli kulüplerde futbol oynadım, toplumsal etkinliklerde rol aldım. Şimdiki eyalet Başbakan’ı Olaf Scholz ve Eğitim Bakanı Ties Rabe’nin teklifleriyle 2011 seçimlerinde 59. sıradan aday olup parlamentoya girdim. Bunda göçmen kökenlilerin tercih oyları etkili oldu. Kendilerine tekrar teşekkür ediyorum.
* 4 yıl süreyle Parlamento’da neler yaptınız, hangi görevlerde bulundunuz ?
– Meclis toplantılarımız dışında, çeşitli komisyonlarda da görevlerim var. Mesela Devlet tarafından desteklenen ve kişilerin borçlarından kurtulması için çalışmalar yapan “Schuldnerberater”lerden sorumluyum. Ayrıca, görev sahası hayli geniş olan Sosyal Çalışma, Aile ve Uyum Komisyonu ile Spor ve Trafik Komisyonları’nda görevler aldım.
IŞİD’e katılan Alman ve Göçmen gençler konusunda bilgilendirme ağırlıklı çalışmalar ortaya koydum. Kamunun, medyanın ve ailelerin konu hakkında bilgilendirilmesi ve halkın tartışmaları ile bu konuyla ilgili bir taslak hazırlanmasına katkı sağladık. Ayrıca aylık toplantılarda aile ve öğretmenlerle bu konuda aydınlatma toplantıları düzenledim.
* Peki IŞİD ve Selefiler konusundaki çalışmalarınızdan ne gibi sonuçlar çıktı ?
– Hamburg Senatosu radikalleşme hareketlerine ve Selefiler’e karşı bir konsept hazırladı ve 1,1 milyon Avro’luk bir BÜTÇE ayırdı. Yaşamın her alanında sivil toplum örgütleri, okullar ve gençlik evleri radikalleşmeye karşı mücadele verecek ve gençleri, aileleri bilgilendirecek. Konseptin hedefinde, gençlerin demokrasi anlayışını geliştirecek ve ailelere destek verilmesini sağlayacak noktalar da var.
3 BÜYÜKLERLE FUTBOL TURNUVASI NEDEN İPTAL OLDU ?
* Önceki yıl Spor Bakanı Michael Neumann’la birlikte Türk spor kulüpleriyle yapılan toplantı sonrasında, Türkiye’den 3 büyükler ile HSV veya St. Pauli’nin de katılımıyla Hamburg’da “Uyuma destek” ve “Soma’ya yardım” amaçlı bir futbol turnuvası düzenlenmesi projeniz vardı. Neden gerçekleşmedi ?
– İşin maddi boyutlarında tam bir netleşme sağlanamadığı için o turnuva projesi maalesef gerçekleşemedi. Bunda, Türkiye’deki takımların net bir cevap vermemesin de rolü var. Spor’da uyumun önemi konusunda İçişleri Bakanı ile birlikte düzenlediğimiz toplantılara devam edilmesi çok faydalı olacaktır.
“Uyum” konusunda benim bir tezim var: Uyum sanki Göçmenlerin sırtına yıkılmaya çalışılan bir yük gibi görülüyor.Şayet Almanya’da sayıları hayli fazla olan Avcı Derrnekleri de uyum çalışmalarına biraz eğilmiş olsalar ve toplumun geneline uyum sağlasalar, Almanya’da “Uyum Sorunu” diye bir şey kalmaz. Göçmen sivil toplum örgütleri uyumun en etkili aktörleri, ama ne yazık ki bazı avcı derneklerinde bile Göçmen avcılara karşı ayırımcılık uygulanıyor.
KADININ YAŞI, MİLLETVEKİLİNİN MAAŞI SORULUR MU ?
*Sayın Şimşek, “Kadının yaşı, erkeğin maaşı sorulmaz” derler ama biz yine de soralım: Kamuoyunda siz milletvekillerinin maaşları hep merak ediliyor, hatta Türkiye’dekilerle bile mukayese ediliyor. Mahzur yoksa Milletvekili olarak ne kadar maaş aldığınızı açıklar mısınız ?
– Almanya’da Eyalet Milletvekilleri’nin maaşları her eyalete göre değişmektedir. Bazı eyaletlerde paydos parlementosu, yani esas işinden sonra siyeset yapma şekli gelenekselleşmiş. Bu şekilde yarım gün siyaset yapıyorlar ve haliyle de ile az maaş alıyorlar. Büro ve danışmanlarımızın ücretleri de ödeniyor.
Tam maaş verilen eyaletlerde milletvekilleri başka işlerde çalışmayıp, maaşlarını da tam olarak alırlar. Hamburg’da ise hem Milletvekilliği hem de kendi işinde çalışma hakkı olduğu için yarım maaş verilmektedir. Bu da brüt olarak 2641 Euro’dur. Ayrıca da bir Milletvekili Komisyon çalışmalarına göre toplantı başına 21 € alır.
Senatör Ties Rabe ve Ali Şimşek
HAMBURG ZENGİNLER ŞEHRİ OLURSA!
*Hamburg eyaleti bu kısıtlamalı uygulamayı niçin yapıyor ? Bütçe meselesi mi ?
– Hayır; tamamen aksi.. Hamburg da geleneksel olarak geçmişte zenginler siyaset yapmış ve bir maaş talep etmemişler. Başka eyaletlerde 5-7 bin arasında değişen milletvekili maaşları,burada yarım maaş olarak veriliyor.
Ancak…
Buna karşın, her milletvekili kendi özel işini de yapıp, ayrıca bir gelir de sağlayabiliyor. Mesela ben, kendi işim sayesinde siyasetteki maaşıma bağımlı olmadan da geçinebiliyorum. Bu da daha bağımsız ve objektif kararlar vererek halkı merkeze alan kararlar verebiliyorum.
PEGİDA HAREKETİ NASIL SON BULUR ?
*Son zamanlarda bir PEGİDA hareketi başladı Almanya’da.. Tabii karşıt hareketler de hayli etkin. Bunun sonu nereye varacak ? Bir çözüm öneriniz var mı acaba ?
– PEGİDA hareketi ile mücadele etmenin tek yolu, Selefistler ve Radikal İslamistler’in ve Selefiler’in toplumsal değerleri zedelemelerine fırsat verilmemesinden geçer. Bunların dayanakları ortadan kaldırılmalıdır. Baş kesen, çocuk katleden grupların Müslümanlık’la alakaları yoktur ve bunlar en çok da Müslümanlar’a zarar vermekte. Bu konuda radikalizme karşı sert tavırlar takılmalı ve tüm toplum mücadele vermeli. Ayrıca demokrasi ve düşünce özgürlüğü gibi ana değerleri gençlerimize aşılamalıyız. Toplumca omuz omuza toplumsal değerlerimize sahip çıkmalıyız.
RADİKAL DEVRİMLER ŞART
* Şimdi de Almanya ve Türkiye üzerine bakışınıza geçelim. Bu iki ülkenin durumu sizce nasıl görünüyor ?
-Merkel hükümeti, koalisyon ortağı SPD’nin de önerileriyle birçok yasada olumlu yeniliklere imza attı. Çifte Vatandaşlık konusunda verilen taviz yanlıştı, ama müzakerelerde her konuda başarılı olmak mümkün değil. Türkiye’de ise, tüm halkların kardeşçe ve insanca yaşam değerlerine saygılı olarak bir arada yaşamalarından yanayız.
Gezi Olayları ve 17-25 Aralık operasyonları sonrasında yaşananlar ile Yargı ve Emniyet’teki yapılanmalarla bir çok sorun ortaya çıktı. Önümüzdeki dönemde Çözüm Süreci’yle birlikte Radikal Devrimler de şarttır. Barış Süreci bir şanstır ve Hükümet’in samimi adımlar atması gerekiyor. Alt kimliklerle değil üst kimliklerle siyaset yapılmalı, din, dil ve ırk asla siyasete alet edilmemeli.
Siyaset; ideoloji, ilim ve bilim üzerine yapılmalı ve milletin arzuları, halkların refahı merkeze alınmalı.
Ali Şimşek ve eski Başbakanlardan Helmut Schmidt
SEÇMENLERE ÖNEMLİ MESAJLAR
*Sayın Şimşek, son olarak 15 Şubat’taki seçimlere dönelim. Bir dönem daha Parlamento’ya girmeye talipli bir aday olarak neler söyleyeceksiniz ? Diğer partilerde de çok sayıda Türk kökenli Adaylar var. Seçmenlere bir mesajınız olacak mı ?
– Bu seçimden SPD’nin en güçlü şekilde çıkacağına kesin gözle bakabiliriz. Hamburg’da verilen sözler doğrultusunda SPD hükümeti olumlu adımlar atıyor, güzel projeler hayata geçiriyor. Dinlerarası Devlet Anlaşması, Eğitimde eşitlik, Kreş ve Üniversite yardımları vs.. Seçmenlerimizn desteği ve tercih oylarıyla tekrar seçileceğime inanıyorum.
Bu seçimlerde çok sayıda Türk kökenli adayın da bu yarışa katılmasını, demokrasi adına memnunlukla karşılamak gerekir. Hepsine başarılar diliyorum.
Seçmenlere, özellikle de göçmen kökenli seçmenlere mesajım şudur: Oylarınızı ancak seçilebilecek pozisyondaki adaylara veriniz. Seçilme şansı olmayan adaylara verilecek oylar, yeterli sayı sağlanamazsa, o adaylara da yaramayıp boşa gitmiş olacaktır. Bu oylar kısmen o adayın partisine yarayabilir ancak.
Oylarınızın boşa gitmemesi için, sandık başında elinizi vicdanıza koyarak seçilebilecek adaya oyunuzu veriniz. Bu konuda Sivil toplum Kuruluşları ile Medya’ya da uyarı görevi rolü düşmektedir.
Bakan Aydan Özoğuz ve Ali Şimşek
ALİ ŞİMŞEK KİMDİR ?
Boş zamanlarında futbol oynayan, balık tutmayı ve yemek yapmayı seven iki kız çocuğu babası Şimşek’in yaşamında doğanın özel bir yeri var. Suda zıplayan balıkların görüntüsü, su ve kuş sesi, sabahleyin erkenden güne hazırlanan doğayla iç içe olmak, çadırda yatıp uyumak, üzerine doğan güneşle uyanmak ve tekne gezintileri de hobilerinin başında geliyor.
Şimşek Makine ve sistem teknisyenliği üzerine meslek yapmış ve daha sonra çalıştığı şirketin de teşviki üzerine meslek yüksek okulu Teknik İşletmecilik Bölümü’nü bitirmiş.. Halen aynı işyerinde “Sistem Geliştirme” üzerine yarım gün büroda çalışmakta.
Ali Şimşek, genç kuşağa da örnek teşkil edebilecek bir noktaya değiniyor ve siyasette asla unutulmaması gereken cinsten önemli bir kuralı şu sözlerle açıklıyor:
„ Siyasette Eğer insanlara ve topluma hizmet edecekseniz insanları ve sosyal yaşamı sevmeniz gerekiyor, zira siz bir halk temsilcisisiniz!..“
15 Şubat seçimlerinde ikinci dönem parlamentoya girmek için kolları sıvayan Şimşek, Selefiler , Aile birleşimi, Çifte Vatandaşlık ve parti içinde Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz ile Yeni Yapılanma konularında çalışmalar yürütüyor.
parlamentoya giremediniz. hata nerede yapildi veya ankara’dan spd’ye talimatmi verildi?