Sayın Erdoğan`ın bu iddiali konuşmasına cevap veren Ana Muhalefet Partisi lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu`na, sen kim oluyorsun da, iktidara geldiğinde Kanal İstanbul`u iptal edeceğini veya müthaitlerin parasını ödemiyeceğini söylüyorsun. Sen zaten iktidara gelemiyeceksin.

Bu son cümle çok önemli, isterseniz biraz açalım. „Sen zaten iktidara gelemiyeceksin“ cümlesini iki şekilde değerlendirmek gerekir.

Birincisi, sen yeterli oyu alamaz ve iktidar olamazsın; bu seçim sonucuna bağlı bir değerlendirme.
İkincisi, sen çoğunluğu alsan dahi, ben sana iktidarı vermem. Bu ne anlama geliyor? Sen çoğunluğu alabilirsin, fakat ben anti demokratik koşulları zorlar, sana hükümeti vermem demektir. Bu anti demokratik yollar ne olabilir? Birincisi seçim sonuçlarını tanımaz ve iktidarını Erdoğan sürdürür. İkincisi, yeni oluşturduğu askeri düzen içerisinde göstermelik bir darbe yaptırır ve darbe yapan asker Sayın Erdoğan`ı ölene kadar Cumhurbaşkanı, pardon Başkan ilan eder.

Allah göstermesin, bunlardan her hangi birisinin denenmesi, Türkiye Cumhuriyeti`nin sonu demektir ki, bunu aklı salim olan hiçbir Türk vatandaşı istemez.

Öyleyse Sayın Erdoğan neden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu`na böyle bir söz söylüyor? Son zamanlarda insanın aklına hep kötü şeyler geliyor. Örneğin Millet İtifakı çoğunluğu alsa ve iktirarı engellense, ülkenin ne duruma düşebileceğini düşünebiliyormusunuz? Olmaz demeyin, bakın Güney ve Doğu Anadolu`da hemen hemen bütün Belediye Başkanları`nı görevden aldılar ve tutukladılar. Ana Muhallefet liderinin tutuklanmıyacağını kim güvence edebilir.

Eğer ki insan kendisini hukukun ve adaletin üstünde görüyor ve gittikce dahada korkusu artıyorsa, yapamıyacağı kötülük olmaz.

Ümit ederim ki, haksız çıkarım ve seçim sonunda çoğunluğu alan muhallefete iktidar yolu kapatılmaz. Ne demişti İsmet İnönü, biz seçimi kayıp ettik, fakat Türkiye ve Türk Milleti kazandı.

Seçimi kayıp edecek olan Sayın Erdoğan, her ortamda hakaret ettiği İsmet İnönü gibi erdemli olabilecek mi, bekleyip görelim.

Sayın Erdoğan`ın bu iddiali konuşmasına cevap veren Ana Muhalefet Partisi lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu`na, sen kim oluyorsun da, iktidara geldiğinde Kanal İstanbul`u iptal edeceğini veya müthaitlerin parasını ödemiyeceğini söylüyorsun. Sen zaten iktidara gelemiyeceksin.

Bu son cümle çok önemli, isterseniz biraz açalım. „Sen zaten iktidara gelemiyeceksin“ cümlesini iki şekilde değerlendirmek gerekir.

Birincisi, sen yeterli oyu alamaz ve iktidar olamazsın; bu seçim sonucuna bağlı bir değerlendirme.
İkincisi, sen çoğunluğu alsan dahi, ben sana iktidarı vermem. Bu ne anlama geliyor? Sen çoğunluğu alabilirsin, fakat ben anti demokratik koşulları zorlar, sana hükümeti vermem demektir. Bu anti demokratik yollar ne olabilir? Birincisi seçim sonuçlarını tanımaz ve iktidarını Erdoğan sürdürür. İkincisi, yeni oluşturduğu askeri düzen içerisinde göstermelik bir darbe yaptırır ve darbe yapan asker Sayın Erdoğan`ı ölene kadar Cumhurbaşkanı, pardon Başkan ilan eder.

Allah göstermesin, bunlardan her hangi birisinin denenmesi, Türkiye Cumhuriyeti`nin sonu demektir ki, bunu aklı salim olan hiçbir Türk vatandaşı istemez.

Öyleyse Sayın Erdoğan neden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu`na böyle bir söz söylüyor? Son zamanlarda insanın aklına hep kötü şeyler geliyor. Örneğin Millet İtifakı çoğunluğu alsa ve iktirarı engellense, ülkenin ne duruma düşebileceğini düşünebiliyormusunuz? Olmaz demeyin, bakın Güney ve Doğu Anadolu`da hemen hemen bütün Belediye Başkanları`nı görevden aldılar ve tutukladılar. Ana Muhallefet liderinin tutuklanmıyacağını kim güvence edebilir.

Eğer ki insan kendisini hukukun ve adaletin üstünde görüyor ve gittikce dahada korkusu artıyorsa, yapamıyacağı kötülük olmaz.

Ümit ederim ki, haksız çıkarım ve seçim sonunda çoğunluğu alan muhallefete iktidar yolu kapatılmaz. Ne demişti İsmet İnönü, biz seçimi kayıp ettik, fakat Türkiye ve Türk Milleti kazandı.

Seçimi kayıp edecek olan Sayın Erdoğan, her ortamda hakaret ettiği İsmet İnönü gibi erdemli olabilecek mi, bekleyip görelim.