LİBYA KONFERENSİ
Hafta sonu Berlin`de, Federal Şanşölye Merkel öncülüğünde Libya Konferensi toplandı. Bir hafta önce ise Rusya ve Türkiye ikilisi tarafından Moskova`da Tripolis Hükümeti ile Halife Hafter`in de katıldığı bir toplantı düzenlenmişti. Türkiye bu toplantıdan bir barış anlaşması bekliyordu, olmadı.
Libya`da ki iki tarafı bir araya getirebilmeniz ve onları anlaştırabilmeniz için, öncelikle siz tarafsız olmalısınız. Tarafsız olmadığınız ve bir tarafa silah, asker ve her türlü lojistik desteği verip, karşı tarafada gel benim arkadaşım ile barış dersen, adama gülerler. Ve öylede oldu, Moskova toplantısı başarısız olurken, Berlin Konferansı birçok devlet başkanının da katılmasıyla toplandı.
Bu toplantının başarılı olması ve toplantıdan bir barış anlaşması çıkması; başta Angela Merkel olmak üzere diğer AB devletleri içinde önemliydi. Almanya ve diğer AB ülkelerinin amacı Libya`da barışın gelmesi değil, Libya üzerinden daha fazla mültecinin Avrupa`ya gelmesini önlemektir. Bu bir emperyalizim oyunudur, böl, parçala ve yönet.
Libya istikrarlı bir ülke iken, bazı Arap devletleri, devlet demek gerekiyormu bilemiyorum, Kaddafi`nin devrilmesini istiyorlardı. Çünkü Kaddafi Amerika ve benzeri ülkelere karşı dik duruyor ve istediğini yaptırabiliyordu. Emperyalist güçler, Libya`nın değerli petrolünü ele geçirmek için, önce Kaddafi yok edilmeli diyorlardı. Sonunda dinci ve satılmış libyalıların başlattığı isyanı destekliyen başta Fransa, AB ülkeleri, bazı Arap ülkeleri ve Türkiye`nin de desteği ile Kaddafi linç edildi.
Kaddafi`den boşalan yeri dinci ve selefi gruplardan oluşan Tripolis Hükümeti doldurmak istemiştir. Amerika, Mısır ve Rusya tarafından desteklenen Hafter, bunu kabul etmiyerek, isyan başlatmıştır.
Kaddafi`yi devirenler şimdi Libya`da barış sağlamıya çalışıyorlar. İnsanlarda utanma olmalı ki, yaptığı hatadan dolayı özür dilemeli. Emperyalizmin çıkarları doğrultusunda hareket eden devlet adamları, utanmadan Libya`da çözüm arıyorlar. Madem ki, Libya ve Libya halkını iç savaşa götürdünüz, önce siz suçlusunuz. Libya`ya ilk bomba yağdıran ırkcı, şöven ve hırsız Sarkozy yargılanmalı ve gereken cezayı almalı ki, bundan sonra başkaları devletleri yıkmasın, yıkandan sonrada yapmak için söz sahibi olmasınlar.
Türkiye`yi yönetenler Irak, Suriye ve Libya`da oyunlarını iyi oynayamamışlardır. Emperyalizmin yelkeni hangi tarafa açılmış ise, bizimkiler o yöne doğru gitmişlerdir.
Orta Doğu`da abilik vasfımızı koruyamadık. Emperyalist devletlerin oyununa gelerek, bütün oyun taktiklerimizi yok ettik. Libya`da tarafsız olabilseydik, belki de Berlin Konferansı`na ihtiyaç kalmıyacaktı.
Devleti yönetmek için seçim kazanmak başka, devlet adamı olmak başka vasıf ve yetenek ister. Kurtuluş Savaşı`nda bütün işgal devletlerini dize getiren Mustafa Kemal ve ekibi, savaş sonrasında aynı devletler ile Barış anlaşmaları yapmıştır.
Neden, çünkü Mustafa Kemal`in ilkesi belliydi, oda,
YURTDA SULH, CİHANDA SULH!
