Bugün 18 Mart 2020, yani 105 sene önce, bugün Çanakkale Savaşının zaferle sonuçlandığı gün.
Çanakkale Savaşı espiri yapılacak bir konu değildir ve olamazda. Çanakkale`de şehit olan askerlerimizi rahmet ve başta Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün gazilerimizi saygı ile anıyor ve önlerinde eğiliyorum.
Hanı birileri köprü temeli atılışında demiştiya, diyorlarkı „Çanakkale geçilmez“, bakın işte geçiliyormuş. Bu kadar bedbah birisinin, bu ülkede Başbakan olması dahi ortak aklın olmadığını göstermektedir.
İstiklal Marşımızın yazarı büyük şair Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Savaşını şöyle mısralarına dökmüştür:
„Bedir`in arslanları ancak bu kadar şanlı idi“.
Yani demek istiyor ki, Hz. Peygamber`in Bedir Savaşı başarısı, ancak Çanakkale Savaşı kadar şanlıydı. Öyle kolay değil, Çanakkale`yi İdlib ile kıyaslamak. Böyle bir kıyaslama ancak tarih bilincine sahip olmayanlar tarafından yapılabilir.
Çanakkale Savaşı kahramanlarının kazandıkları ve bizlere emanet ettikleri ise, Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk`tür.
********
Gelelim şu Korona meselesine, yani insanlığı tehtit eden can alıcı ve çabuk yayılan virusa. Alanında otorite olmuş tıp bilim adamları çok önemli uyarılar yapıyorlar. Diyorlar ki, kalabalık yerlerde olmayın, ellerinizi yıykayın ve mümkün oldukca evinizde dinlenin. Çok doğru söylüyorlar, fakat „Ortak Akla“ inanmıyan öyle yobaz ve cahiller varki, halen bildiklerini yapıyorlar.
Adam Umre yapmış, yani Meke ve Medine`ye seyahat etmiş, inancı doğrultusunda kutsal saydığı toprakları ziyaret etmiş. Buna kimse birşey demez veya diyemez, fakat Umre dönüşü elini kolunu sallayarak dolaşamaz.
Adam kurbanlık dana gibi karantine yerlerinden kaçıyor. Bu nasıl bir akıl ve mantık olmalı ki, ben Umre yaptım, bana birşey olmaz diyebilecek kadar cahil olabiliyor. Adam cahil, hayatında hiç bilime inanmamış ve hurafeler ile yaşamış. Bence bu kurbanlık dana gibi kaçanların veya illaki ben camide namaz kılacağım diyenleri suçlu değiller. Burada suçlu olan başında sarık ve sırtında cübbesi ile dolaşan, o Diyanet İşleri Başkanı denen adamdır. Adam kendisi bilime inanmıyor ki, cemaati inansın.
Bütün İslam ülkelerinde Cuma ve toplu namaz kılmak yasaklanırken, bizimki Cuma Hutbesi okurken aynen şöyle diyordu:
Korona Virusundan korunmak için, kalabalık yerlerden uzak durun. Kime diyordu, önünde bulunan binlerce cami cemaatine.
Bu iş öyle dinle, dua veya üfrükle başarılacak bir salgın hastalık değil; bunun önlenmesi veya en askari ölüm ile sonuçlanması BİLİMİN ORTAK AKLI ile mümkündür. Bilim ne diyorsa, sen ona inanacaksın. Aslında İslam Peygamberini dahi iyi anlamış olsalardı dana gibi kaçmaz ve inatla camilerde namaz kılmazlar.
Ne demiş Hz. Muhammed, ilim Çin`de ise dahi gidin bulun.