Mersin Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Vahap Seçer`i, Televizyonda dinlerken, kulaklarıma inanamadım. Mersin Valisi tarafından, Büyk Şehirin ücretsiz ekmeğin yoksul halka dağıtılması yasaklanmış. Bu nasıl bir mantık olmalı ki, insanların temel ihtiyacı olan ekmekin yoksul halka dağıtılması, Vali tarafından yasaklanabiliyor.
Anayasa`ya göre Vali ve Kaymakam devlet adına görev yapmak ve tarafsız olmak zorundadır. Eğer kendilerini devlet adamı değilde, parti memuru olarak tanımlıyorlarsa, yanılıyorlar ve suç işliyorlar demektir. İç İşler Bakanı tarafından yayınlanan genelge ile, İstanbul veya Ankara Büyük Şehir Belediyesi`nin bağış hesaplarına el konulması çok yanlıştır.
Mersin Valisi kraldan çok kral olmak istercesine, Mersin`de Belediye tarafından dağıtılan ekmeği yasaklıyorsa, bu suçtur ve yalakalıktır. Zonguldak Valisi ise dahada ileri giderek, sağlıkcıları suçluyor. Bu Vali nasıl bir ruh sağlığına sahip olmalı ki, Korona Virüsü ile mücadeleyi, sağlıkcılar zorlaştırıyor deme hakkını kendisinde buluyor.
Çok üzgünüm, fakat yukarıda belirttiğim yasaklarıda dikkate aldığımızda,Türkiye`yi onsekiz senedir yöneten AKP ve onun Genel Başkanı, ülkeyi sen ve ben diye ikiye ayırmayı başarmıştır. Dindar ve kindar nesil yetiştirmek demek ki bu. Yani, ihtiyacı olan vatandaşa belediye tarafından ücretsit dağıtılan ekmeği yasaklamakmış.
İçerisinde yaşadığım ülkede Federal Hükümet, Eyalet Hükümetleri, Belediyeler, Kiliseler, Sendikalar veya diğer birçok Sivil Toplum Kuruluşları vardır. Olağan üstü bir durum olan Korona Virüsü ile mücadelede, bütün kurum ve kuruluşlar tek yumruk olmuş şekilde mücdele ediyorlar.
Bakarmısınız, Kiliseler`in yardım kuruluşları vardır, örneğin Caritas, Diakonie ve benzerleri. Bu kuruluşlar kiliseler tarafından maddi olarak desteklenir ve Sosyal Hizmet verirler.
Eyalet hükümetleri, eyaletler içerisinde, belediyeler ise idare ettikleri şehirlerde bütün hizmetlerini kendi meclislerinde aldıkları kararlar doğrultusunda hayata geçirirler.Ne Federla Şanşölye Merkel`in ve nede Eyalet başbakanlarının belediyeler veya STK`ları tarafından yapılan hizmetleri engelleme gibi lüksleri bulunmamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti bir bütün ise, Ankara hükümeti, nasıl olurda Mahalli İdarelerinin çalışmalarını engelleme hakkını kendisinde bulabilir. Bir Vali nasıl olurda, vatandaşa dağıtılan ekmeği yasaklama hakkını kendisinde bulabilir, bunu anlamakta çok zorlanıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti`ni idare edenler yapılan bu yanlışlardan kurtulmalıdır. Ülkeyi bölmek için değil, birleştirmek için mücadele etmelidir. Her felaketi ve krizi kendisi için fırsata çevirme kurnazlığını yapmamalıdır.
Belediyelerin başarısından korkmayın, bilmelisiniz ki, sizde bir zamanlar Belediye Başkanı olarak halka hizmet ettiniz. Belediye başkanlarının hizmetlerini, aynı zamanda sizin hizmetleriniz olarak görün ve destek olun. İnanıyorum ki, her yasaklamanız size ve partinıza olumsuz puan kazandırmaktadır.
Hiçbir Vali`nin belediyeler tarafından dağıtılan ücretsiz ekmekleri yasaklama hakları bulunmamaktadır.
.
Hiçbir Vali, Korona ile gece gündüz mücadele eden doktoru, hemşireyi veya diğer sağlık çalışanlarını eleştirme ve onlara hakaret etmeme hakkına sahip değillerdir.
Bu iktidar tarihe şöyle geçecektir:
Belediyeler tarafından yoksul halka ücretsiz ekmek dağıtımını yasakladı.
Yoksul halka, ücretsiz yemek dağıtan Aşevlerin`e yapılan bağışları yasakladı.