10.3 C
Hamburg
Çarşamba, Haziran 12, 2024

MİLLİ EGEMENLİK!

MİLLİ EGEMENLİK!

Evet, Ulusal veya Milli Egemenlik sizce nedir ve nasıl tarif edilmelidir?

Kurtuluş Savaşı kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Milli Eğemenliği ve 23 Nisan`ı şöyle tarif eder:

“23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün cihan bilmelidir ki, artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”

Milli Egemenlik bu kadar net ve açık şekilde tarif edilmiştir. Ulusal Egemenliğin temeli 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara`da atılmıştır. O gün kurulan Büyük Millet Meclisi ağır görevler üstlenmiş ve Kurtuluş Savaşını sevk ve idare etmiştir. Yani, „ya istiklal ya ölüm“ gibi kararları almıştır.O zaman, O kahraman Meclis`in 100. yaş günü etkinlikleri neden yasaklanır?

Evet, bütün dünyayı saran Korona Virüsü nedeniyle birçok önemli organizasyonlar, törenler ve kutlamalar iptal edilmiştir. Yapılan iptaller doğrudur ve insanımızın sağlığı için gereklidir.
Fakat, TBMM`nin 100. yılını kutlamanın iptali doğru değildir ve kutlamalar ileri bir tarihe ertelenebilirdi.

Bazı belediyeler tarafından çeşitli etkinlikler düzenleniyormuş, bunlardan birisi ise Kadıköy Belediyesi. Kadıköy Belediyesi tarafından bandolu otobüs ve çocuklara balon dağıtımı gibi etkinlikleri organize edilmiş. Fakat bu kadar basit etkinlikler dahi kaymakam tarafından yasaklanmış. Anlamak mümkün değil.

Cumhuriyet ve Cumhuriyet`in değerleri ile oynamayın, oynuyorsanız, ya bu değerlerin anlamını bilmiyorsunuz veya bildiğiniz halde, cahilliğinizden 23 Nisan ile ilgili etkinlikleri yasaklıyorsunuz.

Beyler, bu ülkenin ilk aydınlanma ve çağdaşlaşma tarihinin 19 Mayıs 1919 olduğunu unutmayın. Eğer bu aydınlanma hareketi başlatılmış olmasaydı, sizler bugün bulunduğunuz makamlarda olamıyacaktınız.

Samsun, Havza, Amasya, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile devam eden aydınlanma, 23 Nisan 1920 tarihinde Meclis-i Mebusan`ın açılışı ile devam etmiştir. Milli Egemenlik bilincine hayiz olamıyan bedbahlar Sivas Kongresi`de „Manda Kararı“ alınması için mücadele etmişlerdir.

Sivas Kongresi`ne katılan tıbbıyeli Hikmet delegelere ve Mustafa Kemal Paşa`ya şöyle seslenir:

” Paşam, siz de manda fikrini kabul ederseniz sizi de reddederiz. Mustafa Kemal’i
vatan kurtarıcısı olarak değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve lanetleriz. Hikmet`e cevap Mustafa Kemal Paşa`dan gelir: Çucuk, üzülme, bende senin gibi düşünüyorum.

İşte Ulusal Egemenlik budur, yani öğrenci Hikmet`in cümlesidir.

Atatür, Cumhuriyet ve Milli Bayramları özümseyemiyenlerin, bulundukları makamın bilincinde olmayanların, Atatürk olmasaydı da Yunan egemenliğinde kalsaydık diyenin cenazesine gidenlerin veya ziyaret edenlerin, öğrenci Hikmet`in Ulusal Egemenlik duygularını taşıdıkları söylenebilirmi?

Beyler bu vatanın ve Millet`in değerleri ile oynamayın. Cumhuriyet ve Ulusal bağımsızlığın değerinin kıymetini bilin.

Ulusal Egemenlik, özgürlük, bağımsızlık, aydınlanmak, çağdaşlaşmak, hurafeyi değil bilimi kabul etmek ve en önemlisi birey olmaktır.

Atatürk ve onun eserlerini yok etmekle, Atatürk ve onun ilkelerini unutturmak istiyorsanız, bilmelisiniz ki, o sizin boyunuzu aşar.

23 Nisan 2020, yani Ulusal Egemenliğimizin temeli olan Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin 100 yaş günü herkes istediği marşları söylesin, İstiklal Marşı bütün binalardan, camilerden, kiliselerden veya cev evlerinden okunsun.

Türkiye Cumhuriyeti`ni idare edenler veya sıradan vatandaşlar bilmeliyiz ki, varlığımızı bu ülke için mücadele eden kahramanlara ve onların eserlerine borçluyuz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

MİLLİ EGEMENLİK!

MİLLİ EGEMENLİK!

Evet, Ulusal veya Milli Egemenlik sizce nedir ve nasıl tarif edilmelidir?

Kurtuluş Savaşı kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Milli Eğemenliği ve 23 Nisan`ı şöyle tarif eder:

“23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün cihan bilmelidir ki, artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”

Milli Egemenlik bu kadar net ve açık şekilde tarif edilmiştir. Ulusal Egemenliğin temeli 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara`da atılmıştır. O gün kurulan Büyük Millet Meclisi ağır görevler üstlenmiş ve Kurtuluş Savaşını sevk ve idare etmiştir. Yani, „ya istiklal ya ölüm“ gibi kararları almıştır.O zaman, O kahraman Meclis`in 100. yaş günü etkinlikleri neden yasaklanır?

Evet, bütün dünyayı saran Korona Virüsü nedeniyle birçok önemli organizasyonlar, törenler ve kutlamalar iptal edilmiştir. Yapılan iptaller doğrudur ve insanımızın sağlığı için gereklidir.
Fakat, TBMM`nin 100. yılını kutlamanın iptali doğru değildir ve kutlamalar ileri bir tarihe ertelenebilirdi.

Bazı belediyeler tarafından çeşitli etkinlikler düzenleniyormuş, bunlardan birisi ise Kadıköy Belediyesi. Kadıköy Belediyesi tarafından bandolu otobüs ve çocuklara balon dağıtımı gibi etkinlikleri organize edilmiş. Fakat bu kadar basit etkinlikler dahi kaymakam tarafından yasaklanmış. Anlamak mümkün değil.

Cumhuriyet ve Cumhuriyet`in değerleri ile oynamayın, oynuyorsanız, ya bu değerlerin anlamını bilmiyorsunuz veya bildiğiniz halde, cahilliğinizden 23 Nisan ile ilgili etkinlikleri yasaklıyorsunuz.

Beyler, bu ülkenin ilk aydınlanma ve çağdaşlaşma tarihinin 19 Mayıs 1919 olduğunu unutmayın. Eğer bu aydınlanma hareketi başlatılmış olmasaydı, sizler bugün bulunduğunuz makamlarda olamıyacaktınız.

Samsun, Havza, Amasya, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile devam eden aydınlanma, 23 Nisan 1920 tarihinde Meclis-i Mebusan`ın açılışı ile devam etmiştir. Milli Egemenlik bilincine hayiz olamıyan bedbahlar Sivas Kongresi`de „Manda Kararı“ alınması için mücadele etmişlerdir.

Sivas Kongresi`ne katılan tıbbıyeli Hikmet delegelere ve Mustafa Kemal Paşa`ya şöyle seslenir:

” Paşam, siz de manda fikrini kabul ederseniz sizi de reddederiz. Mustafa Kemal’i
vatan kurtarıcısı olarak değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve lanetleriz. Hikmet`e cevap Mustafa Kemal Paşa`dan gelir: Çucuk, üzülme, bende senin gibi düşünüyorum.

İşte Ulusal Egemenlik budur, yani öğrenci Hikmet`in cümlesidir.

Atatür, Cumhuriyet ve Milli Bayramları özümseyemiyenlerin, bulundukları makamın bilincinde olmayanların, Atatürk olmasaydı da Yunan egemenliğinde kalsaydık diyenin cenazesine gidenlerin veya ziyaret edenlerin, öğrenci Hikmet`in Ulusal Egemenlik duygularını taşıdıkları söylenebilirmi?

Beyler bu vatanın ve Millet`in değerleri ile oynamayın. Cumhuriyet ve Ulusal bağımsızlığın değerinin kıymetini bilin.

Ulusal Egemenlik, özgürlük, bağımsızlık, aydınlanmak, çağdaşlaşmak, hurafeyi değil bilimi kabul etmek ve en önemlisi birey olmaktır.

Atatürk ve onun eserlerini yok etmekle, Atatürk ve onun ilkelerini unutturmak istiyorsanız, bilmelisiniz ki, o sizin boyunuzu aşar.

23 Nisan 2020, yani Ulusal Egemenliğimizin temeli olan Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin 100 yaş günü herkes istediği marşları söylesin, İstiklal Marşı bütün binalardan, camilerden, kiliselerden veya cev evlerinden okunsun.

Türkiye Cumhuriyeti`ni idare edenler veya sıradan vatandaşlar bilmeliyiz ki, varlığımızı bu ülke için mücadele eden kahramanlara ve onların eserlerine borçluyuz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER