12.6 C
Hamburg
Pazar, Haziran 16, 2024

KUTSAL GÜNLER

KUTSAL GÜNLER

İnsanoğlu belirli evrimleşmeyi geçirip, yerleşik toplumları oluşturmaya başlayandan sonra, kendilerini kontrol altında tutabilecek düşünceler geliştirmişlerdir.

Düşüncem o ki, ilk devirlerde o toplumun liderliğini yapan insanlar, toplumları düzene sokmuş olmalı. Daha sonraki zamanlarda, önemle eski Yunan döneminde çeşitli kutsallar tespit edilmiştir. İnsalar kendilerini yaratının ve yönetenin güneş, ay, su, ates ve benzerleri olduğuna inanmışlardır. Bunlarıda din olarak kabullenmiş olmalılar ki, kendi buluşlarından korkmaya başlamışlardır.

Tarih kitaplarından, eski Yunan`da ki dini inançların ne kadar acımasızca kullanıldığını okuyoruz. Ülkelerin oluşmasından sonra, örneğin eski Mısır`da ki Fıravun denen acımasız ve vahşi yöneticilerin, kendilerini yaratan olarak tanımlamaları, bütün insanlığın ve varlıkların kendisine ait olduğunu iddia etmeleri, bilinen gerçeklerdir.

İnsanlığın ve bilimin gelişmesinde en büyük engelin kiliseler olduğu inkar edilebilirmi? Dünya dönüyor diyen Bilim Adamını yakan, suyun kaldırma gücünü bulan veya insanlara özgürlük istiyenlere „Engizisyon Mahkemeleri“ tarafından nasıl zulümler yapıldığı, bilinen bir gerçektir. Hiristiyan alemi Martin Luther ile nefes almış ve kiliselerin insan üzerindeki zulümleri azalmıştır.

Hiristiyanlıkda olduğu gibi, Yahudilik ve İslam inançları da, insanlar üzrinde baskı unsuru olarak kullanılmıştır. Aslında kutsal kitaplar Tevrat, İncil veya Kur`an`da insanlığın menfatleri için çok önemli bilgiler bulunmaktadır. Örneğin, İslam Peygamberi Hz. Muhammed öyle sözler etmiştir ki, onlar insanlık için hayata geçirilse, insanoğlu çok mutlu olurdu. Örneğin, komşun aç ise, sen tok yatamazsın. Günümüzde bu söz hayata geçiriliyormu, kocaman bir HAYIR.

Hirisyanlıkda Noel, İslam`da Oruç ayı ve yahudilikte ise Roşaşana veya Yom Kipur gibi kutsal aylar veya bayramlar bulunmaktadır. Her nedense onbir ay hep bana rab bana diyenler, yani paylaşılmadan, yardımdan veya ziyaretlerden uzak duran inananlar, bu aylarda kendilerini o kadar inançlı sayarlar ki, deme gitsin.

Bende diyorum ki, hiç kimse kusura bakmasın, yani onbir ayı bütün kötülükleri yapacaksın, insanların fakirleşmesi için, onları daha fazla sömüreceksin, Oruç ayında kendini iyi müslüman olarak lansa edeceksin. Hadi oradan.

Bakarmısınız, Oruç başlamadan hemen bütün fiyatları yukarı çektiler. Kim bu fiyatları artıranlar, genel olarak hoca Allahu Ekber dediğinde camiye koşanlar. Önemli olan oruç tutmak, namaz kılmak veya Haç ibadetini yapmak değil, önemli olan nefsinin esiri olmamaktır.

Yeri geldiğinde ülkenin %99`u müslüman deriz. Madem ki müslümanız, o zaman neden Kur`an`a uymuyoruz? Yalan, dolan, hile, aşırı kar hırsı, gösteriş ve lüks yaşam sende. Bu kadar hırs ve nefsinin esiri olacaksın, seni eleştirene hayın veya dinsiz diyeceksin öylemi? Hadi oradan.

Bir tarafdan birlik ve beraberlikden bahsedeceksin. Hatta 83 milyon birlik ve beraberlik içerisinde Korona Virüse karşı mücadele ediyoruz diyeceksin, bir dakika sonra muhalefet belediyeleri terörist veya paralel devlet olarak nitelendireceksin. O zaman sormazlarmı, hangi 83 milyon?

İki gün sonra Oruç ayı başlıyor, hiç olmazsa bu ay içerisinde insanı duyguları ve İslam emirlerini uygulayın. Örneğin MAUN SURESİ`ni dikkate alarak, herkesi kucaklayın.

Kasas 28/77 şöyle buyurur: Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi, sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah bozguncuları sevmez.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

KUTSAL GÜNLER

KUTSAL GÜNLER

İnsanoğlu belirli evrimleşmeyi geçirip, yerleşik toplumları oluşturmaya başlayandan sonra, kendilerini kontrol altında tutabilecek düşünceler geliştirmişlerdir.

Düşüncem o ki, ilk devirlerde o toplumun liderliğini yapan insanlar, toplumları düzene sokmuş olmalı. Daha sonraki zamanlarda, önemle eski Yunan döneminde çeşitli kutsallar tespit edilmiştir. İnsalar kendilerini yaratının ve yönetenin güneş, ay, su, ates ve benzerleri olduğuna inanmışlardır. Bunlarıda din olarak kabullenmiş olmalılar ki, kendi buluşlarından korkmaya başlamışlardır.

Tarih kitaplarından, eski Yunan`da ki dini inançların ne kadar acımasızca kullanıldığını okuyoruz. Ülkelerin oluşmasından sonra, örneğin eski Mısır`da ki Fıravun denen acımasız ve vahşi yöneticilerin, kendilerini yaratan olarak tanımlamaları, bütün insanlığın ve varlıkların kendisine ait olduğunu iddia etmeleri, bilinen gerçeklerdir.

İnsanlığın ve bilimin gelişmesinde en büyük engelin kiliseler olduğu inkar edilebilirmi? Dünya dönüyor diyen Bilim Adamını yakan, suyun kaldırma gücünü bulan veya insanlara özgürlük istiyenlere „Engizisyon Mahkemeleri“ tarafından nasıl zulümler yapıldığı, bilinen bir gerçektir. Hiristiyan alemi Martin Luther ile nefes almış ve kiliselerin insan üzerindeki zulümleri azalmıştır.

Hiristiyanlıkda olduğu gibi, Yahudilik ve İslam inançları da, insanlar üzrinde baskı unsuru olarak kullanılmıştır. Aslında kutsal kitaplar Tevrat, İncil veya Kur`an`da insanlığın menfatleri için çok önemli bilgiler bulunmaktadır. Örneğin, İslam Peygamberi Hz. Muhammed öyle sözler etmiştir ki, onlar insanlık için hayata geçirilse, insanoğlu çok mutlu olurdu. Örneğin, komşun aç ise, sen tok yatamazsın. Günümüzde bu söz hayata geçiriliyormu, kocaman bir HAYIR.

Hirisyanlıkda Noel, İslam`da Oruç ayı ve yahudilikte ise Roşaşana veya Yom Kipur gibi kutsal aylar veya bayramlar bulunmaktadır. Her nedense onbir ay hep bana rab bana diyenler, yani paylaşılmadan, yardımdan veya ziyaretlerden uzak duran inananlar, bu aylarda kendilerini o kadar inançlı sayarlar ki, deme gitsin.

Bende diyorum ki, hiç kimse kusura bakmasın, yani onbir ayı bütün kötülükleri yapacaksın, insanların fakirleşmesi için, onları daha fazla sömüreceksin, Oruç ayında kendini iyi müslüman olarak lansa edeceksin. Hadi oradan.

Bakarmısınız, Oruç başlamadan hemen bütün fiyatları yukarı çektiler. Kim bu fiyatları artıranlar, genel olarak hoca Allahu Ekber dediğinde camiye koşanlar. Önemli olan oruç tutmak, namaz kılmak veya Haç ibadetini yapmak değil, önemli olan nefsinin esiri olmamaktır.

Yeri geldiğinde ülkenin %99`u müslüman deriz. Madem ki müslümanız, o zaman neden Kur`an`a uymuyoruz? Yalan, dolan, hile, aşırı kar hırsı, gösteriş ve lüks yaşam sende. Bu kadar hırs ve nefsinin esiri olacaksın, seni eleştirene hayın veya dinsiz diyeceksin öylemi? Hadi oradan.

Bir tarafdan birlik ve beraberlikden bahsedeceksin. Hatta 83 milyon birlik ve beraberlik içerisinde Korona Virüse karşı mücadele ediyoruz diyeceksin, bir dakika sonra muhalefet belediyeleri terörist veya paralel devlet olarak nitelendireceksin. O zaman sormazlarmı, hangi 83 milyon?

İki gün sonra Oruç ayı başlıyor, hiç olmazsa bu ay içerisinde insanı duyguları ve İslam emirlerini uygulayın. Örneğin MAUN SURESİ`ni dikkate alarak, herkesi kucaklayın.

Kasas 28/77 şöyle buyurur: Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi, sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah bozguncuları sevmez.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER