Tam bağımsız Türkiye diye yola çıkan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, emperyalizmin ülke içindeki işbirlikçiler tarafından idam edilmişlerdir.
Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, işgal altında kalan son toprak Anadolu`yu emperyalist güçlerin işgalinden kurtarmak için, 19 Mayıs 1919 tarihide Samsun`a çıkmışlardır. Neydi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının amaçı, tabi kit tam bağımsızlık.
Kurtuluş Savaşı yenilgisini kabullenemiyen işgalci güçler, savaş sonrası kurulan ve bütün dünyanın taktirini kazanan Türkiye Cumhuriyeti`ni yıkmak için, her yolu denemişlerdir. Bunların bariz örneği, toprak reforumunu yapmak istiyenlere karşı, toprak ağalarını kullanarak Demokrat Parti`yı kurdurmuşlardır. Demokrat Parti ve işbirlikcileri çok partilı düzene geçenden sonra, hep gericiliği kullanmış ve Türkiye Cumhuriyeti`nin özü olan „Tam Bağımsızlığı“, bağımlı hale getirmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti`nin aydınlanması için kurulmuş olan Köy Enstitülerinin kapatılmasının arkasında da, gericilik ve dışa bağımlılik yatmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Demokrat Partinın iktidara gelmesi ile, Amerika`ya göbekten bağlanmıştır. NATO üyesi olmak için, Kore`ye asker gönderilmesi güvence edilmiştir. Demokrat Parti hükümeti, tıp ki bugün olduğu gibi insan hak ve özgürlüklerini kısıtlamaya gitmiştir. Ogün avukatlar, profösörler veya diğer STK`larına karşı birçok hak kısıtlamaları getirilmiştir.
1961 Anayasa`sı ile birçok hak ve özgürlükler veya sendikalaşma gibi haklar güvence altına alınmıştır. 1961 Anayasası ile örgütlenen işciler, avukatlar, öğretim üyeleri, öğrenciler veya öğretmenler, Türkiye`nin yeniden tam bağımsız ülke olması için hareket başlatmışlardır.
Aydınlanmanın ve bağımsızlığın simgesi olan Deniz Gezmiş ve arkadaşları, tıpki 19 Mayıs 1919 da olduğu gibi, tam bağımsızlık mücadelesini başlatmışlardır. Deniz Gezmiş ve arkadaşları 6. Filo`ya karşı eylemler başlatmışlardır. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının başlattıkları bağımsızlık mücadelesinin önünü kesmek için, gerici, yobaz ve satılmış olan kitleyi örgütlemişlerdir.
1961 Anayasası Türkiye`ye geniş geliyor diyen Süleyman Demirel ve arkadaşları, Anayasa`dan aldıkları güçle örgütlenen Atatürkcü, Sosyalist ve Demokrasi güçlerinin önünü kesmek istemişlerdir. Deniz Gezmiş ve arkadaşları emperyalizmin uşaklarını korkutmuştur. İşte bu esnada yeniden CIA destekli kişiler devreye girmiş ve ülkede terör estirmeye başlamışlardır.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları tam bağımsızlık ve Atatürk ile dayanışma için Samsun`dan Ankara`ya kadar yürümüşlerdir. Yüzbinlerin destek verdiği yürüyüş birilerini gerçekten korkutmuştur. NATO`ya girenden sonra, birçok subay Amerika`da eğitilmişlerdir.
12 Mart 1971 tarihinde Süleyman Demirel hükümetine muhtura verilmiş ve yerine Nihat Erim başkanlığında teknokratlar hükümeti kurulmuştur. Tabi ki amerikancı subay ve Erim, ilk iş olarak tam bağımsız Türkiye diyenlerden intikam almışlardır.
İsmet İnönü`nün idamları engellemek için büyük çabası olmuştur. Fakat, Süleyman Demirel üç üç diye idam kararını meclisden çıkartmıştır ve 6 Mayıs 1972 tarihinde idamları gerçekleşmiştir. Üzücü olan ise, Süleyman Demirel`in daha sonra „Demokrasi Kahramanı“ olarak nitelendirilmesidir.
Sonuç olarak şunu demek istiyorum. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamları ile, bugün ki iktidarın temelleri atılmıştır. 12 Eylül 1980 faşizmi ilede, 12 Mart 1971 sonrası atılan temelin üzerine bugün ki iktidar inşa edilmiştir.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamları sıradan bir olay değildir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren başlatılan bir projenin sonucudur.
DENİZ GEZMİŞ, HÜSEYİN İNAN, YUSUF ASLAN, MAHİR ÇAYAN, SİNAN CEMGİL, İBRAHİM KAYPAKKAYA VE BÜTÜN DEVRİM ŞEHİTLERİNİ SAYGI VE HÜRMETLE ANIYOR, ÖNLERİNDE SAYGI İLE EĞİLİYORUM.
Denizler 48 senedir Türk ve dünya gençliğine önderlik ettikleri halde, onların idam kararlarını verenlerin cenazelerinin gizli gömüldüğünü unutmayalım.