Evet, son günlerde gerçekten günler geçmiyor, geçsede zevk vermiyor. Salı günü eşim ile birlikte bir arkadaşımın restorantına gittik. Restoran yaklaşık iki aydır kapalıydı. Hem manevi ve hemde maddi destek olmak istedik.

O güzelim restoranın içerisi tamamen değişmiş, masalar azaltılmış, garsonlar maske ve eldiven ile hizmet veriyor. İftar zamanına denk getirdiğimiz için, geç gitmiştik. İçeri girdiğimizde iki masada müşteri vardı, bizim ile beraber üç masa oldu.
Nasıl bizden önce yoğunmuydu diye sorduğumda, verdiği cevap düşündürücüydü. Ne müşterisi, sizden öncede bir masa vardı,sizin ile beraber toplam on kişi yemek yediler. Bugün yaptığım malzemeye yaklaşık 500 EURO verirken, dezenfekte malzemelerine 700 EURO verdim.

Bu çok vahim bir olay, çünkü kira, enerji ve üçde garson ve yardımcı çalıştırıyor.
Almanya Corona kısıtlamalarını gevşetiyor, fakat insanların korku ve kuşkuları had safada. İnsanlar bir birine kuşku ile bakıyor. Hanı diyoruzya, hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Evet olmayacak, çünkü ne kadar restoran, kahve veya mağzalar açılırsa açılsın, insanlarda ki korku ve kuşku yok olmayacak.

Çevremdeki Alman veya Türk dostlarla konuşuyoruz; bu sene izin varmı diye. Ne izini, biz evden çıkmak istemiyoruz diyorlar. Hanı diyelim ki Türkiye`de bir Otel`e gideceksiniz. Uçağa binerken, Hava Limanında, otobüsde, otelde, yemekte veya plajda kontrol. Bu kadar sıkı kontrol altında yapılan izin zevk verebilirmi, bana vermez.

Almanya olaylara soğuk kanlı bakıyor ve gerekli önlemleri kavgasız dövişsiz alıyor ve halkıda büyük ölçüde kurallara uyuyor.

Fakat, Türkiye`de her nedense Cumhurbaşkanı Ana Muhalefet Lideri veya muhallif belediye başkanları ile kavgalı. Büyük Şehir Belediye Başkanları muhalefede, fakat Meclis çoğunluğu AKP ve MHP`de. İktidar partisının encümenleri CHP veya diğer partiların Belediye Başkanlarını çalıştırmamak için, sanki namusları üzerine yemin etmişler.

Burdur valisi, Burdur Belediye Başkanı hakkında soruşturma açtırmış. Belediye vatandaşlarına 200 bin maske dağıtmış. Vali diyor ki, sen benden izin aldınmı, kime yaptırdın ve neden dağıttın. Bu kadarına da pes be vali bey. Sen devletin mi, yoksa hükümetinmi valisisin? Aslında sevinmen gerekir, idarende ki şehrin belediye başkanı halkına hizmeti başarı ile yürütüyor diye.

Birde şu darbe tartışmaları yokmu, insanın sinirleri bozuluyor. Ne darbesi kardeşim, esas darbeyi belediyeleri çalıştırmamakla sizler yapıyorsunuz. Güney Doğu`da HDP`li belediye başkanı koymadınız ve hepisini tutukladınız.

Bu kadar sorun ve kriz günlerinde Sabahattin Ali`nin dediği gibi,

geçmiyor günler geçmiyor

Evet, son günlerde gerçekten günler geçmiyor, geçsede zevk vermiyor. Salı günü eşim ile birlikte bir arkadaşımın restorantına gittik. Restoran yaklaşık iki aydır kapalıydı. Hem manevi ve hemde maddi destek olmak istedik.

O güzelim restoranın içerisi tamamen değişmiş, masalar azaltılmış, garsonlar maske ve eldiven ile hizmet veriyor. İftar zamanına denk getirdiğimiz için, geç gitmiştik. İçeri girdiğimizde iki masada müşteri vardı, bizim ile beraber üç masa oldu.
Nasıl bizden önce yoğunmuydu diye sorduğumda, verdiği cevap düşündürücüydü. Ne müşterisi, sizden öncede bir masa vardı,sizin ile beraber toplam on kişi yemek yediler. Bugün yaptığım malzemeye yaklaşık 500 EURO verirken, dezenfekte malzemelerine 700 EURO verdim.

Bu çok vahim bir olay, çünkü kira, enerji ve üçde garson ve yardımcı çalıştırıyor.
Almanya Corona kısıtlamalarını gevşetiyor, fakat insanların korku ve kuşkuları had safada. İnsanlar bir birine kuşku ile bakıyor. Hanı diyoruzya, hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Evet olmayacak, çünkü ne kadar restoran, kahve veya mağzalar açılırsa açılsın, insanlarda ki korku ve kuşku yok olmayacak.

Çevremdeki Alman veya Türk dostlarla konuşuyoruz; bu sene izin varmı diye. Ne izini, biz evden çıkmak istemiyoruz diyorlar. Hanı diyelim ki Türkiye`de bir Otel`e gideceksiniz. Uçağa binerken, Hava Limanında, otobüsde, otelde, yemekte veya plajda kontrol. Bu kadar sıkı kontrol altında yapılan izin zevk verebilirmi, bana vermez.

Almanya olaylara soğuk kanlı bakıyor ve gerekli önlemleri kavgasız dövişsiz alıyor ve halkıda büyük ölçüde kurallara uyuyor.

Fakat, Türkiye`de her nedense Cumhurbaşkanı Ana Muhalefet Lideri veya muhallif belediye başkanları ile kavgalı. Büyük Şehir Belediye Başkanları muhalefede, fakat Meclis çoğunluğu AKP ve MHP`de. İktidar partisının encümenleri CHP veya diğer partiların Belediye Başkanlarını çalıştırmamak için, sanki namusları üzerine yemin etmişler.

Burdur valisi, Burdur Belediye Başkanı hakkında soruşturma açtırmış. Belediye vatandaşlarına 200 bin maske dağıtmış. Vali diyor ki, sen benden izin aldınmı, kime yaptırdın ve neden dağıttın. Bu kadarına da pes be vali bey. Sen devletin mi, yoksa hükümetinmi valisisin? Aslında sevinmen gerekir, idarende ki şehrin belediye başkanı halkına hizmeti başarı ile yürütüyor diye.

Birde şu darbe tartışmaları yokmu, insanın sinirleri bozuluyor. Ne darbesi kardeşim, esas darbeyi belediyeleri çalıştırmamakla sizler yapıyorsunuz. Güney Doğu`da HDP`li belediye başkanı koymadınız ve hepisini tutukladınız.

Bu kadar sorun ve kriz günlerinde Sabahattin Ali`nin dediği gibi,

geçmiyor günler geçmiyor