21.7 C
Hamburg
Pazartesi, Haziran 24, 2024

İŞ KAZALARI

İŞ KAZALARI

Sakarya`nın Hendek ilçesinde ki fişek fabrikasında, büyük bir patlama oldu. Patlama sonucu, son verilere göre dört vatandaşımız bu dünyada ki yaşamlarından koparıldılar. Ölenler arkalarından belki nışanlısını, belki gelin olacak kızını veya evlenecek oğlunu bıraktılar.

Türkiye iş kazalarında ki ölenler sıralamasında, neredeyse dünyada birinci sıraya oturacak. Sendikaların hükümet tarafında olması, hükümete bağlılık yemini etmiyen sendikaların fabrikalardan, madenlerden veya işletmelerden kovulması bir raslantı değil.

Hür sendikaların,yani patron ile göbekten bağlı olmayan sendikaların, işletmelerde söz sahibi olmadığı yerde, iş kazalarının olması doğal bir durum olarak görülür. Ne demişti birileri, madende çalışanların ölümleri onların fıtratında var. Yok kardeşim, ölüm hiç kimsenin fıtratında yoktur. Fıtrat diye bir şey de yoktur, fıtrat sömürü düzeninin işcileri korkutmak için uydurdukları bir kavramdır.

Soma`da 301 işcinin öldüğü, yani katledildiği davanın sonucu ne oldu? Madeni işleten veya sorumlularının herpisi serbest bırakıldı. Anlıyacağınız, 300 metre toprağın altında çalışan ve patlama sonucu ölen işciler neredeyse suçlu sayıldılar.

Çorlu`da ki tren kazası sonuçu ölenlerin sorumluları cezalandırıldımı? Hayır, bilakis ölenlerin hakkını arayan anne ve babaya polis copu ve gazla müdahale edildi.

Sakarya`nın Hendek ilçesinde ki fabrikada defalarca patlama meydana gelmiş. Her patlama sonucu, birkaç işci ölmüş. Fabirka`nın „Müslüman ve Dini Bütün“ sahibi, isim değiştirerek fabrikanın üretimine devam etmiş. Fabrika sahibi, aynı zamanda MÜSİAD denen işverenler örgütünün Sakarya temsilcisi.

Şimdi anlıya biliyormusunuz, neden her patlama sonucu fabrika değişik ad altında üretimine devam etmiştir? Hükümete daya sırtını, iş kazasımı, maden çöküşümü, inşaatde işcimi ölmüş, önemli değil. Önemli olan anlı secdeye değiyor olması, gerisi boş söz.

Sakarya ve çevresinde bulunan MÜSİAD üyeleri, patlayan fabruikanın sahibi ile dayanışma yemeği yemişler. Bu kadar utanmazlık, arsızlık ve vicdansızlık olabilirmi? Daha enkaz altında insanların yandığı bir ortamda, dayanışma yemeği yemekten utanmıyorlarmı? Eğer bunlar müslümansa, ben o dinden değilim kardeşim.

Patlamada ölenlerin ve yaralıların yakınları ile dayanışma göstereceklerine, patron ile dayanışma yemeği yiyorlar. Bu nasıl vicansızlık, bu nasıl ahlaksızlık ve bu nasıl sermaye hırsı olmalı ki, insanlar can derdinde iken, bunlar kendi aralarında dayanışma gösteriyorlar.

Bu patlamanında üzeri örtülür ve o dayanışma gösterilen müslüman kardeşimiz yeniden fabrikasını ormanın içerisine yapar. Nede olsa, bu ülkede iş güvencesi yoktur, yürüyüş ve protesto yapmak cesaret ister.

Bekleyip görelim, bu patlamanın suçlusu, o fabrikada çalışanlar gösterilmezse, ben bu yazımdan dolayı özür dileyeceğim.

Baro başkanlarının polis tarafından dövüldüğü, sendikaların grev ve protesto hakkının askıya alındığı Türkiye`de, iş kazalarının işcinin FITRATI olduğunu kabul etmek mi gerekiyor, bunun tartışılması gerekiyor.

Bu Pazar güzel bir yazı yazayım dedim, yine olmadı. İyi pazarlar diliyorum.

Önceki İçerikSORUYORUM
Sonraki İçerikKim Şampiyon olacak?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

İŞ KAZALARI

İŞ KAZALARI

Sakarya`nın Hendek ilçesinde ki fişek fabrikasında, büyük bir patlama oldu. Patlama sonucu, son verilere göre dört vatandaşımız bu dünyada ki yaşamlarından koparıldılar. Ölenler arkalarından belki nışanlısını, belki gelin olacak kızını veya evlenecek oğlunu bıraktılar.

Türkiye iş kazalarında ki ölenler sıralamasında, neredeyse dünyada birinci sıraya oturacak. Sendikaların hükümet tarafında olması, hükümete bağlılık yemini etmiyen sendikaların fabrikalardan, madenlerden veya işletmelerden kovulması bir raslantı değil.

Hür sendikaların,yani patron ile göbekten bağlı olmayan sendikaların, işletmelerde söz sahibi olmadığı yerde, iş kazalarının olması doğal bir durum olarak görülür. Ne demişti birileri, madende çalışanların ölümleri onların fıtratında var. Yok kardeşim, ölüm hiç kimsenin fıtratında yoktur. Fıtrat diye bir şey de yoktur, fıtrat sömürü düzeninin işcileri korkutmak için uydurdukları bir kavramdır.

Soma`da 301 işcinin öldüğü, yani katledildiği davanın sonucu ne oldu? Madeni işleten veya sorumlularının herpisi serbest bırakıldı. Anlıyacağınız, 300 metre toprağın altında çalışan ve patlama sonucu ölen işciler neredeyse suçlu sayıldılar.

Çorlu`da ki tren kazası sonuçu ölenlerin sorumluları cezalandırıldımı? Hayır, bilakis ölenlerin hakkını arayan anne ve babaya polis copu ve gazla müdahale edildi.

Sakarya`nın Hendek ilçesinde ki fabrikada defalarca patlama meydana gelmiş. Her patlama sonucu, birkaç işci ölmüş. Fabirka`nın „Müslüman ve Dini Bütün“ sahibi, isim değiştirerek fabrikanın üretimine devam etmiş. Fabrika sahibi, aynı zamanda MÜSİAD denen işverenler örgütünün Sakarya temsilcisi.

Şimdi anlıya biliyormusunuz, neden her patlama sonucu fabrika değişik ad altında üretimine devam etmiştir? Hükümete daya sırtını, iş kazasımı, maden çöküşümü, inşaatde işcimi ölmüş, önemli değil. Önemli olan anlı secdeye değiyor olması, gerisi boş söz.

Sakarya ve çevresinde bulunan MÜSİAD üyeleri, patlayan fabruikanın sahibi ile dayanışma yemeği yemişler. Bu kadar utanmazlık, arsızlık ve vicdansızlık olabilirmi? Daha enkaz altında insanların yandığı bir ortamda, dayanışma yemeği yemekten utanmıyorlarmı? Eğer bunlar müslümansa, ben o dinden değilim kardeşim.

Patlamada ölenlerin ve yaralıların yakınları ile dayanışma göstereceklerine, patron ile dayanışma yemeği yiyorlar. Bu nasıl vicansızlık, bu nasıl ahlaksızlık ve bu nasıl sermaye hırsı olmalı ki, insanlar can derdinde iken, bunlar kendi aralarında dayanışma gösteriyorlar.

Bu patlamanında üzeri örtülür ve o dayanışma gösterilen müslüman kardeşimiz yeniden fabrikasını ormanın içerisine yapar. Nede olsa, bu ülkede iş güvencesi yoktur, yürüyüş ve protesto yapmak cesaret ister.

Bekleyip görelim, bu patlamanın suçlusu, o fabrikada çalışanlar gösterilmezse, ben bu yazımdan dolayı özür dileyeceğim.

Baro başkanlarının polis tarafından dövüldüğü, sendikaların grev ve protesto hakkının askıya alındığı Türkiye`de, iş kazalarının işcinin FITRATI olduğunu kabul etmek mi gerekiyor, bunun tartışılması gerekiyor.

Bu Pazar güzel bir yazı yazayım dedim, yine olmadı. İyi pazarlar diliyorum.

Önceki İçerikSORUYORUM
Sonraki İçerikKim Şampiyon olacak?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER