17.1 C
Hamburg
Pazar, Haziran 30, 2024

KURULTAY

KURULTAY

Demokratik toplumlarda partiların kurultayları hesaplaşma, geleceği planlama ve topluma yeni umutlar vermek için yapılır.

Kurultayda delegeler, korkmadan, çekinmeden ve kimsenin etkisinde kalmadan konuşur, öneriler sunar ve eleştirir. Kurultayların gerçek amacıda bu değilmidir?

Cumhuriyet Halk Partisi 37. Kurultay`ını yapıyor. Dünkü toplantıda Genel Başkan konuşmasını yaptı ve salonu terk etti. Bu hiçbir demokratik partida olacak durum değildir. Madem ki kurultay yapıyorsun, mademki binlerce delegeyi Ankara`ya getirdin, o zaman oturup muhaliflerinide dinlemek zorundasın.

Bu kurultay da Genel Başkan konuştu ve diğer bin küsür delege dinledi. Genel Başkan`a bol övgüler yağdırıldı. Neymiş efendim, Pandemi dolayısı ilefazla seyirci gelmediğinden dolayı kurultay heyecansızmış. Demek ki ne kadar gürültü olursa, o kadar heyecanlı oluyormuş kurultaylar.
Kardeşim kurultaya onbinlerin gelmesi neyi değiştirir? Sen Genel Başkan olarak muhaliflerinin konuşmasını ve gerekirse eleştirisini dahi dinlemiye tenezül etmiyorsan, o heyecanı sağlayamazsın. Böyle bir durum gelişmiş demokrasilerde olurmu, olmaz. Ben Almanya`da onbinlerin katıldığı kurultaylar görmedim. Kurultaylara delegeler katılır ve kurultaylarda alınan kararlar topluma heyecan verir.

Sayın Kılıçdaroğlu`nun dünkü konuşmasinın, her Salı günü yaptığı Grup Toplantısı konuşmasından ne farkı vardı. Doğrudur bir manifesto hazırlanmış ve gelecekte neler yapılması gerekiyor yazılmış. Bu manifesto tabanda tartışıldımı, tabandan gelen öneriler dikkate alındımı veya kurultay esnasında yapılan eleştiriler ile gerekli değişiklikler yapıldımı, hayır.

Neymiş seyircisiz olduğu için sönük geçiyormuş. Hayır kardeşim, seyirci olmadığı için sönük geçmiyor, siz kurultaya heyacan veremiyorsunuz. Seçimler kuruiltayda deliksiz oy alarak Genel Başkan seçilmekle kazanılmaz. Seçimler, topluma güven veren lider ve partinın inandırıcı proğramı ile kazanılır.

Kurultaya Özlem Çerçioğlu`nun konuşması damga vurdu. Özlem Çerçioğlu konuşmasında kadına şiddeti dile getirdi ve İstanbul Sözleşmesi`nden çekilmenin sakıncalarını anlaşılacak şekilde anlattı.
Kurultay`a heyacan veren Çerçioğlu, bir kadın olarak kurultay divan başkanı olması nedeniyle Atatürk`e kürsüden şükranlarını ifade ederek, „Cumhuriyetin tüm kadınları adına önünde bir kez daha saygı ile eğiliyorum“ ifadelerini kullanması, heyacan getirmiştir.

Keşke muhalif adaylara daha geniş zaman tanınabilseydi ve konuşsalardı. Olmadı, çünkü delegeler üzerinde Genel Merkez hegemonyası hakimdi. Neymiş efendim, Genel Başkan son Mahalli Seçimde çok başarılı olmuş ve köprü geçilirken at değiştirilmezmiş. Hayır, eğer at çok yorulmuş ve adımlarını güçlü atamıyorsa, o at ile köprü geçmeye kalkarsan, seni köprünün üzerinde bırakır.

Benim kanımca bu kurultaydan da bir heyacan çıkmayacak. Genel Başkan, PM için listesini delegelere sunacak, delegelerde sunulan listeyi onaylıyacak, o kadar.

Anlıyacağınız, „körler sağırlar bir birini ağırlar“ gibi bir kurultay yapılıyor.

Keşke yeni bir Genel Başkan seçilseydi, örneğin Özlem Çerçioğlu gibi birisi. Bu kurultayda seçilecek yeni Genel Başkan heyacan fitilini ateşliyecek, o heyacan Ankara`da bütün ülkeye dalga dalga yayılacaktı.
Cumhuriyet Halk Partisi, iktidar olmak için diğerlerinin desteğini beklemiyecek, kendi ilkelerine sahip çıkarak, kendi ilkelerini daha ileri taşıyacak proğrama sahip olarak iktidar olacaktır.

Ülkenin bütün tersanelerine girilmiş, Atatürk ilke ve inkılapları yok edilmiş, Atatürk`e salyaları aka aka hakaretler yapılıyor, İstanbul sokaklarında „Şeriat ve Hilafet“ istiyen mahluklar avazları çıktığı kadar bağırıyorlar. Bu tehlikeyi nasıl önleyeceksin, onun çözüm önerileri kurultayda vurgulamak zorundaydı.

Ne dedi Özlem Çerçioğlu, biz mücadelesini Kuvay-ı Milliye`den, azmini Türkan Saylanlardan, gücünü Deniz Gezmişlerden, vicdanını Erdal Erenlerden, özgürlüğü Ecevit`in güverçinlerinden ve iradesini Mustafa Kemal Atatürk`ten almış bir neslin evlatlarıyız“. İşte ilke bu olmalıdır.

Özlem Çerçioğlu gibi yüzlerce delege konuşsaydı, eleştirseydi, öneriler sunsaydı iktidara korku, halka ise güven verilecekti. İşte o zaman kulağı Ankara`da yapılan kurultayda olan iktidarı korku saracak ve çözüm bekliyen halkada güven verecekti. Olmadı ve olmayacakda.

Ne demişler, „Körler sağırlar bir birini ağırlar“.

Bu kurultayda alınan kararlarında halka heyecan vereceğini sanmıyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

KURULTAY

KURULTAY

Demokratik toplumlarda partiların kurultayları hesaplaşma, geleceği planlama ve topluma yeni umutlar vermek için yapılır.

Kurultayda delegeler, korkmadan, çekinmeden ve kimsenin etkisinde kalmadan konuşur, öneriler sunar ve eleştirir. Kurultayların gerçek amacıda bu değilmidir?

Cumhuriyet Halk Partisi 37. Kurultay`ını yapıyor. Dünkü toplantıda Genel Başkan konuşmasını yaptı ve salonu terk etti. Bu hiçbir demokratik partida olacak durum değildir. Madem ki kurultay yapıyorsun, mademki binlerce delegeyi Ankara`ya getirdin, o zaman oturup muhaliflerinide dinlemek zorundasın.

Bu kurultay da Genel Başkan konuştu ve diğer bin küsür delege dinledi. Genel Başkan`a bol övgüler yağdırıldı. Neymiş efendim, Pandemi dolayısı ilefazla seyirci gelmediğinden dolayı kurultay heyecansızmış. Demek ki ne kadar gürültü olursa, o kadar heyecanlı oluyormuş kurultaylar.
Kardeşim kurultaya onbinlerin gelmesi neyi değiştirir? Sen Genel Başkan olarak muhaliflerinin konuşmasını ve gerekirse eleştirisini dahi dinlemiye tenezül etmiyorsan, o heyecanı sağlayamazsın. Böyle bir durum gelişmiş demokrasilerde olurmu, olmaz. Ben Almanya`da onbinlerin katıldığı kurultaylar görmedim. Kurultaylara delegeler katılır ve kurultaylarda alınan kararlar topluma heyecan verir.

Sayın Kılıçdaroğlu`nun dünkü konuşmasinın, her Salı günü yaptığı Grup Toplantısı konuşmasından ne farkı vardı. Doğrudur bir manifesto hazırlanmış ve gelecekte neler yapılması gerekiyor yazılmış. Bu manifesto tabanda tartışıldımı, tabandan gelen öneriler dikkate alındımı veya kurultay esnasında yapılan eleştiriler ile gerekli değişiklikler yapıldımı, hayır.

Neymiş seyircisiz olduğu için sönük geçiyormuş. Hayır kardeşim, seyirci olmadığı için sönük geçmiyor, siz kurultaya heyacan veremiyorsunuz. Seçimler kuruiltayda deliksiz oy alarak Genel Başkan seçilmekle kazanılmaz. Seçimler, topluma güven veren lider ve partinın inandırıcı proğramı ile kazanılır.

Kurultaya Özlem Çerçioğlu`nun konuşması damga vurdu. Özlem Çerçioğlu konuşmasında kadına şiddeti dile getirdi ve İstanbul Sözleşmesi`nden çekilmenin sakıncalarını anlaşılacak şekilde anlattı.
Kurultay`a heyacan veren Çerçioğlu, bir kadın olarak kurultay divan başkanı olması nedeniyle Atatürk`e kürsüden şükranlarını ifade ederek, „Cumhuriyetin tüm kadınları adına önünde bir kez daha saygı ile eğiliyorum“ ifadelerini kullanması, heyacan getirmiştir.

Keşke muhalif adaylara daha geniş zaman tanınabilseydi ve konuşsalardı. Olmadı, çünkü delegeler üzerinde Genel Merkez hegemonyası hakimdi. Neymiş efendim, Genel Başkan son Mahalli Seçimde çok başarılı olmuş ve köprü geçilirken at değiştirilmezmiş. Hayır, eğer at çok yorulmuş ve adımlarını güçlü atamıyorsa, o at ile köprü geçmeye kalkarsan, seni köprünün üzerinde bırakır.

Benim kanımca bu kurultaydan da bir heyacan çıkmayacak. Genel Başkan, PM için listesini delegelere sunacak, delegelerde sunulan listeyi onaylıyacak, o kadar.

Anlıyacağınız, „körler sağırlar bir birini ağırlar“ gibi bir kurultay yapılıyor.

Keşke yeni bir Genel Başkan seçilseydi, örneğin Özlem Çerçioğlu gibi birisi. Bu kurultayda seçilecek yeni Genel Başkan heyacan fitilini ateşliyecek, o heyacan Ankara`da bütün ülkeye dalga dalga yayılacaktı.
Cumhuriyet Halk Partisi, iktidar olmak için diğerlerinin desteğini beklemiyecek, kendi ilkelerine sahip çıkarak, kendi ilkelerini daha ileri taşıyacak proğrama sahip olarak iktidar olacaktır.

Ülkenin bütün tersanelerine girilmiş, Atatürk ilke ve inkılapları yok edilmiş, Atatürk`e salyaları aka aka hakaretler yapılıyor, İstanbul sokaklarında „Şeriat ve Hilafet“ istiyen mahluklar avazları çıktığı kadar bağırıyorlar. Bu tehlikeyi nasıl önleyeceksin, onun çözüm önerileri kurultayda vurgulamak zorundaydı.

Ne dedi Özlem Çerçioğlu, biz mücadelesini Kuvay-ı Milliye`den, azmini Türkan Saylanlardan, gücünü Deniz Gezmişlerden, vicdanını Erdal Erenlerden, özgürlüğü Ecevit`in güverçinlerinden ve iradesini Mustafa Kemal Atatürk`ten almış bir neslin evlatlarıyız“. İşte ilke bu olmalıdır.

Özlem Çerçioğlu gibi yüzlerce delege konuşsaydı, eleştirseydi, öneriler sunsaydı iktidara korku, halka ise güven verilecekti. İşte o zaman kulağı Ankara`da yapılan kurultayda olan iktidarı korku saracak ve çözüm bekliyen halkada güven verecekti. Olmadı ve olmayacakda.

Ne demişler, „Körler sağırlar bir birini ağırlar“.

Bu kurultayda alınan kararlarında halka heyecan vereceğini sanmıyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER