BİR BÖLEN OLMA!
Bir çoğumuz biliyoruz ki, Kemal Kılıçdaroğlu zorunlu veya bilinçli olarak Muharrem İnce`yi Cumhurbaşkanı adayı göstermişti.
Muharrem İnce neredeyse tek başına mitingler yaparak, insanların gönlünde taht kurmuştu. Meydanlar Muharrem İnce`yi dinlemek için doldurmuştu. CHP Genel Başkanı ve ekibi, neredeyse hiçbir mitingde Muharrem İnce`nin yanında olmadı veya olmadılar.
Benim elli senelik politik tecrübem Muharrem İnce ve Meral Akşener`in Recep Tayyıp Erdoğan`ı zorluyacakları ve ikinci oylamada muhalefet adaylarından birisinin Erdoğan`ı yenilgiye uğratacağı yönündeydi.
Ben adım gibi biliyorum ki, eğer Genel Merkezler biraz uyanık olsaydı, örneğin Canan Kaftancıoğlu gibi, o seçim kayıp edilmiyecek ve ikinci tura gidilecekti.
Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi hem referandum ve hemde Cumhurbaşkanı seçiminde kelimenin tam anlamıyla uyudular. Adam diyor ki, atı alan Üsküdar`ı geçti, yani biz oyları dalavere ile kendimize yazdık ve seçimi kazandık. CHP ekibi ise, halkın kararına saygılıyız diyerek sonucu kabul etmiştir.
Yine Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi Cumhurbaşkanı seçiminde kullanılan mühürsüz oylara müdahale edememiş, güç gösterememiş ve inancım o ki, Muharrem İnce`yi aldatmışlardır.
Eğer Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi Muharrem İnce`yi aday göstererek, en güçlü rakibini böylece saf dışı etmek istediyse, o zaman çıkıp demokrasi havareliği yapmasına gerek yoktur.
Bu koltuk nasıl bir koltuk olmalı ki, oraya oturan neredeyse ölene kadar kalıyor. Kemal Kılıçdaroğlu CHP`ye hiçbir şey kazandırmamıştır. Deniz B,aykal bıraktığında CHP oyu yaklaşık %27 lerdeydi, şimdi ise %25 leri gösteriyor. Sakın kimse bana şunu anlatmasın, Mahalli Seçimi böyük bir başarı ile sonuçlandırdı. Hayır, Mahalli Seçim CHP Genel Merkezi`nin başarısı değildir. Mahalli Seçim örgütün fedakar yiğitlerinin gece gündüz çalışmaları ile kazanılmıştır.
Şimdi gelelim güncel konuya, yani Muharrem İnce`nin parti kurmasına. Evet, Kemal Kılıçdaroğlu kendi seçtirdiği delegeler ile, yeniden kendisini seçtirmiştir. Önemli olan kendi ekibi ve evet efendim diyenler ile, o koltukda oturmak değil, Önemli olan, Cumhuriyet Halk Partisi ilkelerini bir ileriye taşıyacak kadroları oluşturmaktır. Bu kadroyu yeni yönetimde göremiyorum, ümit ederim ki yanılırım.
Cumhuriyet Halk Partisi, hep kendi içerisinde bir birini yiyen bir parti olmakdan hiç kurtulamadı. Son kurultayda Muharrem İnce`ye gösterilen tavır hiç hoş değildi. En azından Muharrem İnce`ye Genel Başkan yardımcılığı görevi teklif edilerek, onu onurlandırmak gerekirdi. Sonunda CHP`nin Cumhurbaşkanı adayıydı. Bunu yaparlarmıydı, hayır. Çünkü, Genel Başkan ve ekibi dikensiz gül peşindelerde ondan.
Evet, Muharrem İnce`ye bu haksızlıklar yapılmışlardır. Fakat, Muharrem İnce`nin bu haksızlıklar karşısında CHP`den ayrılarak, yeni parti kurması gerekirmi? Bence zamanlama açısından gereksiz.
Benim görüşüm, ümit ederim ki Genel Merkez ve Muharrem İnce bir masa etrafında oturur ve çözüm bulurlar. Eğer çözüm bulunmaz ise, işte o zaman CHP ve ona gönül veren milyonlara en büyük ihaneti yapmış olurlar.
Benim Muharrem İnce`ye nacizane tavsiyem, sakın ola BİR BÖLEN OLMAYASIN. Ümit ederim ki, gelecek seçimi CHP ve Millet İtifakı kayıp etmez. Eğer kayıp edecek olurlarsa, Muharrem İnce bir bölen olarak suçlanacaktır.
Ey Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, iyi düşünün ve doğru karar verin. Vereceğiniz karar ile, ya kahraman olursunuz veya hain.
