Hanı derlerye, „cennet anaların ayaklarının altında“, gerçekten öylemi?
Bütün dinlerin hakimiyeti erkeklere verilmiştir. Hiristiyanlık, İslam, Yahudilik veya Budizim; bu dinlerin hepisi erkek hakimiyetindedir. Hiç anlam veremem, neden Cuma, Bayram veya Cenaze namazları erkekler tarafından kılınır. Madem ki kadın ile erkeğin aynı yerde namaz kılması haram, o zaman kadın cenazesini neden erkek imam kıldırıyor; sormak gerekmezmi.
Son günlerde çöken ekonomiyi gözden kaçırmak için, önce Ayasofya ve sonrada İstanbul Sözleşmesi tartışmaya açıldı. Baktılar ki, Ayasofya büyük bir kamuoyu oluşturmadı, İstanbul Sözleşmesi gündeme getirildi.
Hanı AKP Millet Vekilleri deliksiz oy vermişlerdi. Hanı komisyonlarda ve Genel Kurul`da oybirliği ile İstanbul Sözlerşmesi kabu edilmişti. AKP Millet Vekili beyler ve bayanlar suç üstü yakalandınız. Nedenmi, demek ki siz bütün yasalarda olduğu gibi, İstanbul Sözleşmesi`ni de okumadan, anlamadan ve toplum ile tartışmadan, birisi istedi diye oylamışsınız.
Dedimya, hanı cennet anaların ayakları altındaydı, ne oldu.
İstanbul Sözleşmesi`ni televizyonlarda, kadınların dışında herkes tartışıyor. Kadını ilgilendiren bir konuyu dahi, erkekler tartışıyor.
İstanbul Sözleşmesi`ne sahip çıkan kadınlar, erkek polisler tarafından yerlerde sürükleniyor.
Abdurrahman Dilipak (Dilipis) demiş ki, İstanbul Sözleşmesi`ni savunanlar „FAHİŞE“. Eğer bunlar müslüman veya başka bir dine inanıyorlarsa, ben onların inandığı dinden olamam. Anasına fahişe diyecek kadar cahil ve çağdaş tolum ile barışamamış birisi ile, aynı dinden olmam mümkün değil. Eğer ben babamın inandığı yoldan gideceksem, işte o zaman bu cahiller ile aynı yerde olmam mümkün değil.
Ne zaman Türkiye bu cahil insan bozuntularından temizlenir ve toplum kendisini çağdaş dünyanın bir parçası sayar, işte o zaman gerçek inananlarda, kendi dinlerini özgürce yaşarlar. Yoksa, bu yobaz sürüleri ve asalakların esiri olarak ibadet etmek zorunda kalırlar.
Başörtüsü tartışmasını erkekler yürütüyor.
Kadının kaç çocuk doğuracağına erkekler karar veriyor.
Kadının nasıl giyineceğine erkekler karar veriyor.
Erkek huvardalık ederse, delikanlı adam, kadın yaparsa „Oruspu“ denen bir toplumda yaşayan kadınların halini bir düşünün.
İstanbul Sözleşmesi`ni savunmak için yürüyen kadınlara zor kullanan polisler, sanırım evdeki eşlerinede aynı zulümü yapıyorlardır.
Madem ki, cennet anaların ayağının altında diyorsunuz, bırakında kadınlar kendi sorunlarını özgürce tartışsınlar.
Hiç kimse kusura bakmasın, eğer insanı Allah yaratmış ise, Allah kendi yarattığı kadını, yine kendisinin yarattığı erkeğin korumasına vermez.
Bir zamanlar katolik dünyada kadını hiç sayıyordu, ne oldu. Protestanlık kabul edilenden sonra, binlerce protestan papaz, her Pazar veya cenazelerde ayın yönetiyor. Demek ki, yüzlerce yıldır katolikler insanlara yalan söylemiş ve papazlığın Allah tarafından yalnız erkeklere verildiğini iddia etmişlerdir.
Hangi inanca sahipseniz, hangi etnik kökene ait iseniz veya inanmıyorsanız, İstanbul Sözleşmesi`ne sahip çıkınız. Sakın olaki, bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyin, o yılan birgün sizide sokacaktır, bilesiniz.