Kim ne derse desin, ben damat bakan Berat Albayrak`ı cesaretinden dolayı kutluyorum.
Yaklaşık onsekiz senedir öyle bir kişilik yarattık ki, adamın bırakın karşısında eleştirilmesine, iki arkadaş kendi aralarında dahi, her hangi bir eleştirme cesaretini kendilerinde bulamıyor.
Demokratik yollardan ve seçim yasasınında verdiği olanaklar doğrultusunda torbadan bir fare çıktı. O fareyi torbadan çıkartan insanlar,fareyi aslan olarak görmeye başladılar. Yani, insanlar kendi farelerini aslan olarak tanımlamaya başladılar ve sonunda fareyi aslan yaptılar.
Devlet yönetiminde hiçbir görev ve deneyimi olmayan birisini Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devletin başına getirirseniz, sonunda o devlet iflasın eşiğine gelir.
Hanı tek partı dönemini sık sık eleştiriyorya, o tek partinin yöneticileri bugün ki Türkiye Cumhuriyeti`ni kurmuşlardı. Onlarda devlet terbiyesi vardı ve devletin ve milletin çıkarlarını, kendi çıkarlarının önünde tutarlardı.
Örneğin tek parti döneminde Atatürk, İnönü, Bayer ve diğerleri bırakın çocuklarını ve damatlarını, her hangi bir yakınlarını devletde görev vermemişlerdir.
Gelelim çok partilı döneme, yani Adnan Menderes ve Celal Bayer yönetimine.
Merhum Menderes`in büyük oğlu babasına ticarete girmek istediğinde, Menderes oğluna şu cevabı verir:
“ticaret yaparsan alıp sattığın ben olurum” diyerek, çocuklarına ticareti yasaklar.
Celal Bayar`ın çocuklarının hiçbirinin devlet ihalesi aldığı, devletde nüfus sahibi olduğuna rastlanmamıştır.
Süleyman Demirel`in çocuğu olmadığı için, çocuklarının devletde görev almaları mümkün değildi. Demirel`in nüfusunu yiğeni Yahya Demirel kullanmış, fakat zorda kaldığinda amcasını yanında bulamamıştır.
Bülent Ecevit ise, zaten dünyanın sayılır birkaç servetsiz başbakanı olarak tarihe geçmiştir.
Gelelim kapitalizmin acımasız savunucusu ve 24 Ocak kararlarının mimarı Turgut Özal`a. Turgut Özal kardeşlerini, dayı oğlunu, davulçu damadı veya Semra Hanımın etrafındakileri devletin en önemli kademelerine getirmiştir. Sonunda Özal`ı ailesinin yolsuzlukları bitirmiştir.
Birde allı şanlı Tansu Çiller`imiz vardı. Çiller`in kocası ise bırakın devletden ihaleler almayı, bankaların içini boşaltacak kadar hırsızdı.
Sonunda Recep Tayyıp Erdoğan beklenmedik bir anda Başbakan oldu. Sayın Erdoğan`ın hiçbir devlet terbiyesi ve tecrübesi yoktu. Bir devlet nasıl idare edilir bilmiyordu. Bildiği tek konu üç senelik İstanbul Belediye Başkanı olması.
Erdoğan`ın en büyük hatası, aile fertlerini devletde görevlendirmesiydi. Damat Berat Albayrak`ı Maliye ve Hazine Bakanı yapmakla, kendisinide sonunu hazırladı. Sonunda o damat yeter artık, al bakanlığını başına çal dedi ve kapıyı çarparak gitti.
Dedimya, damat Albayrak gerçekten çok cesaretli bir çocukmuş. Ne diyor istifa mektubunda, „At izi İt izine karıştı“. Bu çok ağır bir ifade, insan bırakCumhurbaşkanı`ı kayınpedere, sıradan bir amirine dahi söyleme cesaretini bulamaz.
Evet, fareden aslan yaratanlar yavaş yavaş gerçeği görmeye başladılar. Söz konusu aslanın ormanda ki hayvanları yönetme gücünün kalmadığını gördüler ve aslana yeter artık demeye başladılar.
Damatın istifası daha çok su götüreceğe benziyor.