Trier Almanya`nın Lüksenburg sınırında tarihi binaları, tahrip edilmemiş sokakları ve köklü bir üniversitesi olan yaklaşık 115 000 nüfuslu şirin bir şehirdir.
İki gün önce bu şirin ve barış içinde yaşayan toplum, öyle bir felaketle karşı karşıya kaldı ki, bütün Almanya`yı yasa boğdu. Ne hikmetse, son senelerde Alman toplumu Noel öncesi bu gibi felaketler ile karşı karşıya kalıyor. Polisin ve savcılığın verdiği bilgilere göre, ruhsal dengesiz olduğu söylenen bir Alman, aracı ile alışveriş caddesine hızlı şekilde girmiş, beş kisinin ölümüne ve çok sayıda insanın ağır yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Çok üzücü ve kabul edilmiyecek bir durum.
Kapitalist ve sömürücü sistemler insanların ruhsal dengelerini bozmuştur. Söz konusu katilin yaptığını onaylamak mümkün değil. Fakat, bu gibi insanlar neden böyle katliamlar yapabiliyorlar, bunu sorgulayan yoktur.
Einstein diyor ki, yarattığımız dünya, düşüncelerimizin bir sürecidir. Düşünce şeklimizi değiştirmeden bu dünyayı değiştirmemeyiz.
Olay çok üzücü ve kabul edilemiyecek kadar çok vahimdir.
*******
RTÜK, CHP Millet Vekili Ali Mahir Başarır`ın Haber Türk`de söylemiş olduğu sözden dolayı, Haber Türk TV`ye beş yayın yasağı vermiş. Demek ki, yandaş olmak da yetmiyor, sırası geldiğinde yandaşa da göz dağı veriliyormuş.
Canlı yayında cümle kurarken bir kelimeyi eklemeyi unutursan, çok değişik anlamların ortaya çıkması mümkündür. Ali Mahir Başarır cümlesini şöyle „Türk Ordusunun Tank Palet Fabrikasını“ katarlılara sattınız deseydi, sorun olmazdı. Cümlesinde Tank Palet kelimesini unutmasını fırsat bilen troller, o TV`de hazır bulunan eski FETÖ`cü sözüm ona Rektör ve Ankara`dan bağlanan şahıs tarafından fırsata dönüştürülmüştür.
Sonunda olan oldu, başda AKP Genel Başkanı olmak üzere AKP`ye yalakalık yapan basın, yayın ve yandaş sivil toplum örgütleri tarafından, sakız gibi çiğnenmeye başlandı. Eskide orduya lanetler okuyanlar, bir anda orducu oldular. Başta TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu olmak üzere, ne kadar yalaka sözde sendika başkanları varsa, orduya destek ziyaretlerine çıktılar.
Bu yalakalara sormak gerekir ki, Ordu komutanları, subayları ve Genel Kurmay Başkanı tutuklanırken, neredeydiniz?
Siz, TOBB Başkanı ve sözüm ona sendikacı bozuntuları, Soma ve Ermenek madencileri hak ararken, polis tarafından dövülürken neredeydiniz?
İlker Başbug, bu bir boş boru, bundan silah olmaz derken sizler neredeydiniz?
Genel Kurmay Başkanı`da potaya girmiş ve Ali Mahir Başarır`ın konuşmasını eleştirmiş. Aslında Genel Kurmay Başkanı yoktur, var gibi görünüyor. Orduyu şuan yöneten Hulusi Akar.
Buraya not düşüyorum:
Eğer muhalefet partiları bütün ön yargılarını bir tarafa koyup, Demokrasi Cephesi`nde birleşip, güç birliği yapmazlarsa, seçimi kayıp etse dahi Erdoğan iktidarı bırakmıyacaktır. Devletin bütün kurumlarını, güvenliğini, yargısını ve sermayesini eline geçirmiş olan Erdoğan`ın iktidarı teslim etmesini düşünmek biraz aptallık olmazmı?
******
Son olarak şunuda eklemek istiyorum. Dün akşam Halk TV`de konuşan Ekrem İmamoğlu, İstanbul`u ben değil, burada ve burada olmayan kadrolarım ile yönetiyorum demiştir. Bu ise birilerine verilen çok olumlu bir mesajdı.