Anadolu insanının göçleri  hep devam etmiş. Yıllar  önce Orta Asya`dan   başlayan göçler 60 yıl öncesi Avrupa`ya doğru yönelmiş. Günümüzde ise ekmek ve aş bulmak için Anadolu insanı Dünya`nın dört bir köşesine dağılmış, durumdadır.

Altmış yıl önce „ Bir ev, bir traktör  almak veya bir iş kurmak için üç-beş krş kazanmak ,“ amacıyla yola çıkanlar geldikleri yerlerde yerleşmişlerdir. „Göçte geriye dönüş olmaz,“ diye kolayına denmemiş demek ki!

„Al Yazmalım“  filminin yazarı Cengiz Aymatof  filmin oyuncuları Kadir İnanır´ı  Bişkek´te uçaktan inerken karşıladığında „Biz sizi atlarla gönderdik, siz şimdi uçaklarla dönüyorsunuz,“ dediğini Kadir İnanır bir televizyon programında anlatmıştı.

Avrupa´ya gönderilen işgücü de doktor konturollarından sonra gruplar halinde trenlere bindirilerek  işyerlerine ulaştırılmışlardı. Ceplerinde karınlarını günlük doyuracak paraları  olup-olmadığı mechul, okumayı- yazmayı bilmeyenler zamanın modern makinelerinin, zor işlerin  başına geçirilmişlerdi. Çoğu zoru başardı, „ekmeğini taştan çıkarır“gibi mücadelesini sürdürdü ve geldikleri memleketlerine Ford, Opel,Mercedes arabalarla gidip –gelmeye başladılar. Bu görünümleriyle geldikleri ülkenin insanlarının ve kendi ülkesindeki vatandaşlarının ve de yetkililerinin hışmına uğradılar.Çağıran ülkenin bir yöneticisinin “İşçi getirmiştik, insan çıktılar,“ diyeniyle karşılaştılar. Ama 1. nesilin gösterdiği başarılara sonraki nesiller  daha çok katkıda bulundular, inanılmaz başarılara imza attılar ve atmaya da devam etmektedirler. O başarılara köstek olmak isteyenlere inat buluşlarıyla, becerileriyle geldikleri ülkelerin „EN“leri arasında adlarını duyurmaya devam ediyorlar. Her meslekte çalışmalarıyla istemeyenlere inat kariyer yapıyorlar, saygınlıklarını kazanıyorlar.

Bir göçmen çocuğu olan Kaya Yanar, Almanya´nın en tanınmış televizyon sunucularıyla birlikte elinde Türk Bayrağıyla ,“Sınırsız  Test“ elinde programına katıldı,  bundan gurur duyulmaz mı!?

En son, günümüzün  ölümcül virüs Coronaya karşı buldukları aşıyla Dünya´da adlarından söz ettiren Prof.dr. Uğur Şahin, Dr.Özlem Türeci de birer göçmen çocuklarıdır. Kendilerini bilmez birkaç yazar geçinen cahiller  bu iki bilim insanının Türkçeleriyle alay eder bağnazlığıyla konuşur olmuşlar; ne diyelim  „Allah akıl- fikir versin!“

Böyle iyi yetişmiş,adları duyulmamış, her dalda başarılı olan daha niceleri olduğunu biliyoruz, hepsini kutluyoruz, tüm insanların huzuru, mutluluğu için çalıştıklarına inanıyoruz ve hepsiyle gurur duyuyoruz.

Örnek gösterilen bu kişiler gibi daha nicelerinin artarak devam edeceğıne ve sayılarının her dalda yükseleceğine inanarak; gelecek nesillerimize destek olunmasını, olanaklar sağlanması gerekli buluyoruz, umuyoruz.

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.

UMUTLARIN GERÇEKLEŞTİĞİ YIL OLMASI DİLEĞİYLE…

Anadolu insanının göçleri  hep devam etmiş. Yıllar  önce Orta Asya`dan   başlayan göçler 60 yıl öncesi Avrupa`ya doğru yönelmiş. Günümüzde ise ekmek ve aş bulmak için Anadolu insanı Dünya`nın dört bir köşesine dağılmış, durumdadır.

Altmış yıl önce „ Bir ev, bir traktör  almak veya bir iş kurmak için üç-beş krş kazanmak ,“ amacıyla yola çıkanlar geldikleri yerlerde yerleşmişlerdir. „Göçte geriye dönüş olmaz,“ diye kolayına denmemiş demek ki!

„Al Yazmalım“  filminin yazarı Cengiz Aymatof  filmin oyuncuları Kadir İnanır´ı  Bişkek´te uçaktan inerken karşıladığında „Biz sizi atlarla gönderdik, siz şimdi uçaklarla dönüyorsunuz,“ dediğini Kadir İnanır bir televizyon programında anlatmıştı.

Avrupa´ya gönderilen işgücü de doktor konturollarından sonra gruplar halinde trenlere bindirilerek  işyerlerine ulaştırılmışlardı. Ceplerinde karınlarını günlük doyuracak paraları  olup-olmadığı mechul, okumayı- yazmayı bilmeyenler zamanın modern makinelerinin, zor işlerin  başına geçirilmişlerdi. Çoğu zoru başardı, „ekmeğini taştan çıkarır“gibi mücadelesini sürdürdü ve geldikleri memleketlerine Ford, Opel,Mercedes arabalarla gidip –gelmeye başladılar. Bu görünümleriyle geldikleri ülkenin insanlarının ve kendi ülkesindeki vatandaşlarının ve de yetkililerinin hışmına uğradılar.Çağıran ülkenin bir yöneticisinin “İşçi getirmiştik, insan çıktılar,“ diyeniyle karşılaştılar. Ama 1. nesilin gösterdiği başarılara sonraki nesiller  daha çok katkıda bulundular, inanılmaz başarılara imza attılar ve atmaya da devam etmektedirler. O başarılara köstek olmak isteyenlere inat buluşlarıyla, becerileriyle geldikleri ülkelerin „EN“leri arasında adlarını duyurmaya devam ediyorlar. Her meslekte çalışmalarıyla istemeyenlere inat kariyer yapıyorlar, saygınlıklarını kazanıyorlar.

Bir göçmen çocuğu olan Kaya Yanar, Almanya´nın en tanınmış televizyon sunucularıyla birlikte elinde Türk Bayrağıyla ,“Sınırsız  Test“ elinde programına katıldı,  bundan gurur duyulmaz mı!?

En son, günümüzün  ölümcül virüs Coronaya karşı buldukları aşıyla Dünya´da adlarından söz ettiren Prof.dr. Uğur Şahin, Dr.Özlem Türeci de birer göçmen çocuklarıdır. Kendilerini bilmez birkaç yazar geçinen cahiller  bu iki bilim insanının Türkçeleriyle alay eder bağnazlığıyla konuşur olmuşlar; ne diyelim  „Allah akıl- fikir versin!“

Böyle iyi yetişmiş,adları duyulmamış, her dalda başarılı olan daha niceleri olduğunu biliyoruz, hepsini kutluyoruz, tüm insanların huzuru, mutluluğu için çalıştıklarına inanıyoruz ve hepsiyle gurur duyuyoruz.

Örnek gösterilen bu kişiler gibi daha nicelerinin artarak devam edeceğıne ve sayılarının her dalda yükseleceğine inanarak; gelecek nesillerimize destek olunmasını, olanaklar sağlanması gerekli buluyoruz, umuyoruz.

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.

UMUTLARIN GERÇEKLEŞTİĞİ YIL OLMASI DİLEĞİYLE…