Bugün devrimci gençliğin önderi, anti emperyalist, gericilerin korkulu rüyası, idam sehbasında dahi tam bağımsız Türkiye diyen, ölümsüz insan Deniz Gezmiş`in doğum günü. Doğum günün kutlu olsun büyük ve ölümsüz insan.
Murat Ağırel`in „PARSEL PARSEL“ kitabını okuyunca, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mücadelelerinin ne kadar haklı olduğuna bir daha inandım. Kitabı bana hediye eden sevgili kızım Derya`ya teşekür ediyorum.
Deniz Gezmiş gerici, islamcı ve Atatürk düşmanlarının, Türkiye Cumhuriyeti için en büyük tehlike olduğunu çok erken fark edenlerdendi. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının altıncı Filo`ya karşı verdikleri mücadelede, Denizlerin karşısında ABD ve onun savaş gemilerine bugün iktdarda olan, sözde müslümanlar sahip çıkmışlardı.
Kendilerini müslüman olarak tarif eden, ağızlarından Allah, Peygamber ve Kur`an`ı düşürmeyenlerin, iktidar olduklarında nasıl nefislerinin esiri olduklarını, Murat Ağırel`in Parsel Parsel kitabını okuyunca göreceksiniz. Fakir fukara halkın vergilerini nasıl peşkeş çektiklerini, etraflarındakileri nasıl zengin ettiklerini okurken, lanet olsun bunlar gibi müslümanlara diyeceksiniz.
Kitabı okurken, Melih Gökçek`in politik geleceğini kendi çıkarları üzerine kurduğunu göreceksiniz.
ANAP`dan Keçiören Belediye Başkanı
Refah Partisi Millet Vekili ve Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı
Demokrat Parti serüveni
AKP üyeliği ve Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı
Bu kadar parti değiştiren birisi, nasıl oluyorda yaklaşık 25 sene Türkiye Cumhuriyeti`nin başkenti Ankara`nın Belediye Başkanı oluyor? Bu soruyu sanırım namuslu herkes soruyordur.
Evet, Melih Gökçek gibi menfatini önde tutan birisi için din çok önemlidir. ANAP`dan ayrılırken „Artık inananların ANAP`da yeri yoktur“ diyecek kadar rahat birisi. Dikkat edin burada dini kullanıyor.
Bu dinciler belediye başkanı olunca, önce kendi sermayelerini oluşturuyorlar. Belediyenin bütün ihalelerini kendi yandaşlarına veriyorlar. Verdikleri ihalelerden komisyon alıyor ve büyük bir mali gücü elde ediyorlar. Yırtık ayakkabı ile İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı olan birisinin, daha sonra Türkiye`nin tek adamı olmasının arkasında ne olduğunu sanıyorsunuz?
Melih Gökçek Ankara Belediye Başkanı olunca, ilk işi kendi sermaye sahiplerini oluşturmak olmuş. Ankara`nın bütün ihalelerini, kendi güvendiği şirketlere astronik fiatlara vermiş.
Melih Gökçek`in ortak çalıştığı şirketlerin, belediye şirketi ASKİ ve ANFA`dan ihale alan şirketlerin bazıları şunlar:
Medya Angora, MOT GRUP A.Ş., VAK-BEL, BELKO, SUM Co, MİNERKOM A.Ş., SUMO, BEL-DES, TERMİKAL A.Ş., MURADİYE VAKFI, BESA, ESYAV, Üç-El Tarım Ürünleri ve daha niceleri. Bu şirketlerin neredeyse tamamı yokdan var olmuş ve milyarlarca ihaleyi başta ASKİ olmak üzere, diğer belediye iştiraklarından almışlar.
Bu şirketlerin nasıl zengin olduklarını, kitabı alıp okursanız görecek ve ağzınız açık kalacak. Ben burada yalnız iki insanın nasıl zengin olduklarını anlatacağım.
Melih Gökçek belediye başkanı olmadan önce, Dolmuş şöförü olan Söğüt İnşaat`in sahibi, kurduğu şirketler ile Ankara Büyük Şehir Balediyesi`nden 2,5 milyar TL`lik ihale almış.
Hele birde milyonluk boşanma var ki, insanın dudakları uçukluyor. Genç İnşaat sahibi boşandığı eşine bakın neler vermiş:
6,5 milyon dolar tazminat, 130 bin EURO nafaka, Dikmen`de 35 gayrimenkul. Oğluna 30 bin TL nafaka, Ulus/Etiler`deki lüks daire. Şimdi anlıyormusunuz, Dolmuş şöförünün nasıl zengin olduğunu?
Eğer kitabdaki yolsuzlukları anlatacak olursam, kitabı yeniden bu sayfada yayınlamam gerekecek. Lütfen kitabı alın ve okuyun. Kitap Almanya`da da satışda.
Yeterki din, iman, Allah, Peygamber ve Kur`an kelimelerini ağzınızdan düşürmeyin. Her nedense müslümanların zengin olmaları, hep devlet malını çalmak ve yetim hakkı yemekle mümkün oluyor, acaba neden?
PARSEL PARSEL kitabı okuyunca, adamlar neden İstanbul`u vermek istememişler, daha iyi anlıyacaksınız.
Allah bütün gerçek iman sahiplerini, müslüman yüzlü hırsızlardan korusun.
