31 Mart 2019 Mahalli Seçim öncesi terörist olan papates ve soğan, bu günlerde kıymetlendi. Hatırlarsanız, 31 Mart öncesi depolar basılıyor ve papates sahipleri „terörist“ olarak suçlanıyordu.
Plansız yapılan üretim sonucu, papates ve soğan fiyatları astronomik seviyelere yükselmiş, hükümet ise fiyat artışının nedenini üretici ve tücara bağlamıştı. Depolar basılmış, tespit edilen patates veya soğanlara el konmuştu. Bunu gören üretici papates ve soğan üretimine ağırlık vermiştir. İç ve dış talebin çok üstünde üretilen papates ve soğan sonunda çiftçinin elinde kalmıştır.
Çiftçilerin isyanı ve muhalefetin baskısı sonunda iktidar, Cumhurbaşkanı`nın verdiği rakamlara göre milyon ton papates ve 300 bin ton soğanı TMO alıp, ihtiyaç sahibi „fakir fukara, garip gurabaya“ dağıtacakmış. Sayın Erdoğan`ın açıkladığı rakamların çok abartılı olduğunu, elde bulunan papatesin yaklaşık 300 bin, soğanın ise 60 bin ton olduğunu tarım konusunda yetkili olanlar açıklıyorlar.
Her ne olursa olsun, alınan karar geçde olsa doğru bir karardır. Ümit ederim ki, patates ve soğanıda seçim ve parti malzemesi yaparak, bu ramazan günlerinde insanların manevi duygularını rencide etmezler.
Hükümetin almış olduğu patates ve soğan kararını, daha önce CHP`li belediyeler yapmıştı, fakat hükümetin birçok engeli ile karşılaşmışlardı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk diyor ki, üç milyon olan Sosyal yardıma muhtaç sayısını, bu sene altı milyona çıkarttık. Bir ülkenin bakanı, sosyal yardıma muhtaç olan vatandaşlarının sayılarını azalttığını değil, bilakis iki katına çıkarttıkları ile övünüyor. Düşüne biliyormusunuz, ülkenin nasıl fakirleştiğini.
Tabi ki, Sosyal Hizmetler Bakanı, sosyal yardıma muhtaç olanların sayısını altı milyon olarak açıklarsa, Sayın Cumhurbaşkanı da, övünerek patates ve soğanı fakir fukara, garip gurabaya dağıtacağını övünerek anlatır. Önemli olan, ülkede sosyal yardım veya iktidarın sadaka gibi dağıttığı yardımlara muhtaç „fakir fukara, garip guraba“ olmaması.
Başka bir konuyada değinmek istiyorum, çünkü tam bizim ülkeyi yönetenlere uygulanan cezalar gibi.
Norveç Başbakanı doğum gününü kutlarken, Korona önlemlerine uymadığı için, polis tarafından kendisine 20 bin Kron ceza kesilmiş. Aynen Türkiye`de olduğu gibi, yani şu bizde Cumhurbaşkanı, Bakanlar, Millet Vekilleri veya valilere polisin kestiği cezalar gibi, Norveç poliside kendi başbakanlarına basmış cezayı. Sanırım Türkiye`yi örnek almışlar. İnandınız değilmi!
Bırakın Türkiye`de Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar veya Millet Vekilleri`ne ceza kesmeyi, AKP ilçe yönetiminde bulunan birisine dahi polisin ceza kesmesi mümkün olamaz.
İşte demokrasi bu, yani başbakan dahi olsan, yasalara uymak zorundasın, çünkü yasalar herkese eşit uygulanır. Bizde bırakın doğum günü kutlamalarını, onbinlerin katıldığı kongreler yapılıyor ve Cumhurbaşkanı salonların tıka basa doluluğundan dolayı partilılılarına teşekür ediyor.
Ne diyelim, çok şükür ki Sayın Cumhurbaşkanı aldığı karar ile patates ve soğan „Fakir Fukara, Garip Gurabaya“ beleş dağılacakmış. Demek ki, 128 Milyar Dolar bu gibi amaçlar için harcanmış!