Millî İrade olgusu şöyle tanımlanabilir:
Millî İrade milletin ortak arzuları, tercih ve eğilimleridir; milleti oluşturan bireylerin ortak arzularının, emellerinin bileşkesidir. Buradaki “ortak” sözcüğü “birden fazla kimseyi veya nesneyi ilgilendiren” anlamındadır. “Bileşke” ise, “bir toplumun, bir milletin belli bir anda hissettiği birkaç ihtiyacın toplam şiddetine eşit olan ihtiyaç” anlamına gelir (Alıntı).
Milli İrade`nin oluşması için, Milli Birliğin olması zorunludur. Ülkeyi yönetenler hergün ve her yerde Milli İrade`den bahsederken, aynı şekilde Milli Birliğimizi de paramparça ettiklerinin farkında değiller.
Milli Birliğimiz, Milli Mücadele sonunda elde edilmiştir. Milli Mücadelemizin kahramanları ise, bu ülkeyi bizlere savaş meydanlarında kazandıran, başta Atatürk olmak üzere, binlerce silah arkadaşlarıdır.
Hazırın üzerine konan politikacılar, acımasızca bir birleri ile utanmadan kavga ediyorlar. Onlar, kendi sandalyaları için kavga ederken, aynı zamanda da Milli Birliğimizi temelinden sarsıyorlar. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin kuruluş gününde dahi, bir araya gelemiyen devlet adamları, ne olur Milli İrade veya Milli Birlik terimlerini ağzınıza almayın.
Türkiye Cumhuriyeti ikiye bölünmüş durumda. Bir tarafda saltanatı savunanlar, diğer tarafda ise Cumhuriyet ve onun değerlerini korumaya çalışanlar. Bir cemaat şehinin cenazesine, pandemi yasakları olduğu halde, başda devlet yetkililerinin katılmasına müsade ediliyor. Fakat, Milli Mücadele kahramanlarımızı anmak için, Atatürk anıtına çelenk konmasına müsade edilmiyorsa, bu ülkede Milli Birlik`den bahsetmek mümkünmü?
Ülkeyi yönetenler ve muhalefet partiları bilmeliler ki, bulunduğu konumlarını Padışah Abdullhamid veya Vahdettin`e değil, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyeti kuranlara borçlular. Eğer Çamlıca Tepesi`ne altmışbin kişilik camiyi yapabiliyor veya bin metre kare bayrak asabiliyorsanız, bunu İstanbul`u İngiliz işgalinden kurtaran, o büyük deha Mustafa Kemal Atatürk`ün inanılmaz diploması zekasına borçlusunuz.
Milli Birliğimizi ve Milli İradeyi koruyabilmek, ne altmışbin kişilik cami ve nede bin metre kare bayrağı gönlere çekmek ile olmaz. Milli Birliği koruyamıyanların, Milli İrade`den bahsetmeleri hiçbir anlam taşımaz.
Keşke, 23 Nisan 1920 ruhunun anıldığı gün, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, Ana Muhalefet Partisi lideri, İyi Parti lideri, MHP lideri, HDP lideri ve diğer birçok partinın liderleri b omuz omuza Anıtkabir`e yürüyebilselerdi, dünyaya çok anlamlı Milli Birlik mesajı vermiş olurlardı.
Bu Milli Birliği oluşturamıyanların, Milli İrade`den bahsetmeleri mümkün değildir. Ülkede Milli Birliği sağlamanın, Joe Biden`den gelecek telefondan, çok daha önemli oluğunun bilinmesi gerekir.
Milli Birliği olmayan toplumların, Milli İradesi olması mümkün değildir.