Taşralı çocukluğumun İstanbul’u
Bir masal şehriydi benim için;
Bir düştü, bir hayal, ulaşılmaz,
“Hayal Şehir”i Yahya Kemal’in.
Sonra gün geldi, o hayaller
Gerçek oldular benim için de:
Bebek’te, Cihangir’de, Üsküdar’da,
“Kandilli’de eski bahçelerde”…
Fatih’ten, Eyüp’ten, Balat’tan,
Kocamustapaşa’dan geçtiğim oldu;
Fikret’in, Âkif’in, Nâzım’ın
Tanıdım “ücra ve fakir İstanbul”unu…
“Ağlar çekilirken dalyanlardan”
Orhan Veli’den şiirler okudum.
Ben de bu şehrin bir şairi
Bir oğlu olmayı özlüyordum.
Cahit Sıtkı’nın, Necatigil’in
Beşiktaş’ı; Burgaz’ı Sait Faik’in,
Canımız, gözbebeğimiz, İstanbul’umuz,
Sevgilisi bütün şairlerin.
Şimdi bu güzeller güzelimizi,
Hayallerimizin prensesini,
Şiirsiz, ruhsuz bir sanal şehre
Dönüştürecekler, öyle mi?
Hayır, buna geçit vermeyeceğiz
Onun can evinden vurulmasına;
Karşı koyacağız, direneceğiz,
Şiirle, umutla, inatla.
Dünün, bugünün, yarının
Bütün şairleri adına.