Can yelekleri, seyahat halinde ki gemilerin veya uçakların alabora olma durumunda yolculara dağıtılır. Veya çocuklar veya benim gibi iyi yüzme bilmiyenlerin, yüzerken batmamak için kullandıkları şişmış kolluklara verilen addır.
Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi büyük bir kıriz yaşarken, politik olarak alabora olmuş Cumhurbaşkanı Erdoğan çırpınırken can yeleği aramaktadır. Tabanını kayıp eden ve kamuoyu araştırmalarında %30`un altına düştüğünü gören Erdoğan, dışarıya karşı daha sert açıklamalar yapmaktadır.
Geçmişte Erdoğan, Siirt`de okuduğu bir şiir şovu sonunda, birkaç ay hapis yatmak zorunda kalmıştı. Erdoğan`ın haksızlığa uğradığını Saadet Partisi Millet Vekilleri tarafından Avrupa Parlementosu veya Avrupa Konseyi düzeyinde girişimlerde bulunmuşlardır.
Bakın, bu konuda Abdullah Gül`ün gazeteci Deniz Zeyrek`e verdiği röpörtajında ne diyor, ona bir bakalım.
Abdullah Gül diyor ki, „Türkiye Avrupa Konseyi’nin kurucu ülkelerinden biridir ve bende Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde 10 yıl milletvekili olarak görev yaptım. Gül diyor ki, “O dönemde Sayın Cumhurbaşkanı hapse girmişti ve biz sosyalistlerin desteğiyle kendisi için hazırladığımız metne 90 imza toplamış, konuyu Avrupa’nın gündemine taşımıştık”.
Hanı, Erdoğan her ortamda Sosyal Demokratları eleştiriyorya, ne yazzık ki Erdoğan`ın haksızlığa uğradığını Konzarvatifler değil Sosyalistler gündeme getirmişler. Sosyalistler insan hak ve hürriyetine saygılı insanlar oldukları için, Erdoğan`ı dahi savunma iradesini göstermiştir.
Erdoğan diyor ki, Dış İşleri Bakanıma emir verdiğini, on büyükelçiyi istenmiyen kişi olarak ilan edin talimatını verdim. Bu çok yanlış bir tavır ve telafisi mümkün olmayan sözlerdir.
Abdullah Gül devem ediyor ve diyor ki, “Olay buraya getirilmemeliydi. Bu Türkiye için büyük bir yüktür. Abdullah Gül, büyükelçilerin Osman Kavala açıklamasında, merkezlerinin talimatını yerine getirdiğini belirtmiştir.
Önümüzde ki günlerde G20 toplantısı Roma`da yapılacak. Diyelim ki, on büyükelçiyi istenmiyen kişi ilan ettiniz, o zaman G20 üyelerini temsil eden Amerika, Almanya, Fransa veya diğerlerinin cumhurbaşkanları veya başbakanları ile Erdoğan nasıl görüşme yapacaktır.
Son zamanlarda Erdoğan danışmanları tarafından yanlış bilgilendirmeye devam ediyorlar. Her zaman diyorum, bu aptal ve birikimsiz danışmanlar Erdoğan`ı yavaş yavaş bitiriyorlar. Erdoğan`ı dış güçler değil, kendi etrafında ki sözüm ona danışmanlar bitirmektedir.
„Yurtda Sulh Dünyada Sulh“ diyen Büyük Atatürk`ün kurduğu çağdaş ve barışcı Türkiye Cumhuriyeti likayetsiz insanlar tarafından yönetildiği sürece, Türkiye`nin dünyanın demokratik ülkeleri ile barış ortamında ilişkilerini devam ettirmesi mümkün değildir.
Elçileri „İstenmiyen adam“ ilan etmek dahi, Erdoğan`a can yeleği olması mümkün değildir.