22.9 C
Hamburg
Çarşamba, Mayıs 15, 2024

ERDOĞANİZİM DEVLETİ

Halen yürürlükte olan Anayasa`nın 2. Maddesi şöyle:

„Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir“.

Ucube Cumhurbaşkanı Sistemi ile, ülkenin kaderi tek adama teslim edildiği için, toplumda huzur kalmadı ve toplum ikiye bölündü.

Milli dayanışma ve adalet anlayışı ortadan kaldırıldı, çünkü ortak milli paydada yoktur ve adaletsizlik ülke insanlarının kılcal damarlarında hissediliyor.

Halen insan hak ve hürriyetlerine saygılı bir yönetim varmı, bence yoktur. İnsan hak ve hürriyetleri yalnız Muktedir`e övgüler düzenler için var.

Atatürk milliyetçiliği dersen, iktidar tarafından yok hükmünde sayıldıği için, ulemaların beyanları hakim kılınıyor.

Temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti ortadan kaldırılmıştır. Ülkenin ilkeleri yok edilerek, hukuk devletinin yerini „Erdoğanizim Hukuku“, yani beyanları geçerlidir.

Bu kadar rezalet sonunda, halen Türkiye Cumhuriyeti`nin bir hukuk devleti olduğunu söyleyenler varsa, sanırım hukuk devletinin ne olduğunu bilmiyorlar demektir.

Türkiye Cumhuriyeti`nin ilkeleri 24 Ocak 1980 kararları ile ortadan kaldırılmak istenmiştir. 24 Ocak 1980 kararlarının uygulana bilmesi için, 12 Eylül 1980 faşizmi getirilmiştir. 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarının arkasında Milton Friedman`ın teorisi vardı. Friedman ekonomik tezleri faşist Latin Amerika yöneticileri tarafından uygulanmıştır. Türkiye`de de uygulanması için, faşizmin iktidar olması gerekiyordu.

Eğer Türkiye Cumhuriyeti demokratik ve hukuk devleti olmuş olsaydı, Türkiye Cumhuriyeti`nin bakanı Cumhurbaşkanı`ndan af dileyemez, adam gibi istifa ederdi. Af dilemek zorunda, çünkü kendisini bakan olarak görenler aslında bakan değil, Erdoğanizmin kulları. Kulları kim affeder, tabi ki kutsal görünen Allah. O zaman bakan olduklarını iddia edenler, neden Erdoğanizim`den af diliyorlar?

Erdoğanizim ülkenin ekonomisini batırmak için, kendi ekonomik sistemini uygulamaya sokmuştur. Hiçbir ekonomistin ciddiye almadığı Erdoğanizim Ekonomik Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti`ni adım adım iflasa götürmektedir.

Liyakatsız kadrolar tarafından ülkenin Merkez Bankası çökertilmiştir. Merkez Bankası`nın direksiyonuna Merkez Bankası ilkelerine bağlı olanlar değil, „Benim uzmanlık alanım ekonomi“ diyenin Erdoğanizim`in güven duyduğu kişiler oturtulmaktadır.

Tabi ki yüksek faiz iyi değil, fakat faizi indireceğim derken Türk Lirası`nın değerini yok edersen, toplumun alım gücünü yok edersin. Daha birkaç ay önceden faizler aşağıya çekildi, fakat ekonomide hareketlilik gözlenmedi.

Erdoğanizim devletinde bir kişi karar veriyor, oğlum seni Merkez Bankasi yaptım. Oğlum seni Merkez Bankası başkanlığından aldım. Oğlum seni Maliye Bakanı görevinden azlediyorum.

Bir namuslu, omurgalı, onurlu birisi çıkıp şunu diyemiyor: Ben Türkiye Cumhuriyeti`nin Merkez Bankası başkanıyım. Beni sen görevden alamazsın diyemiyor. Demek ki, adamlar o koltuğa liyakatlarından dolayı değil, birilerine kul oldukları için getiriliyor.

Ne diyelim, Erdoğanizmin ekonomik sistemi NAS SURESİ`ne göre düzenleniyor. Nas Suresi çağımız için geçerlimi, onu değerlendirmek gerekiyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

ERDOĞANİZİM DEVLETİ

Halen yürürlükte olan Anayasa`nın 2. Maddesi şöyle:

„Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir“.

Ucube Cumhurbaşkanı Sistemi ile, ülkenin kaderi tek adama teslim edildiği için, toplumda huzur kalmadı ve toplum ikiye bölündü.

Milli dayanışma ve adalet anlayışı ortadan kaldırıldı, çünkü ortak milli paydada yoktur ve adaletsizlik ülke insanlarının kılcal damarlarında hissediliyor.

Halen insan hak ve hürriyetlerine saygılı bir yönetim varmı, bence yoktur. İnsan hak ve hürriyetleri yalnız Muktedir`e övgüler düzenler için var.

Atatürk milliyetçiliği dersen, iktidar tarafından yok hükmünde sayıldıği için, ulemaların beyanları hakim kılınıyor.

Temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti ortadan kaldırılmıştır. Ülkenin ilkeleri yok edilerek, hukuk devletinin yerini „Erdoğanizim Hukuku“, yani beyanları geçerlidir.

Bu kadar rezalet sonunda, halen Türkiye Cumhuriyeti`nin bir hukuk devleti olduğunu söyleyenler varsa, sanırım hukuk devletinin ne olduğunu bilmiyorlar demektir.

Türkiye Cumhuriyeti`nin ilkeleri 24 Ocak 1980 kararları ile ortadan kaldırılmak istenmiştir. 24 Ocak 1980 kararlarının uygulana bilmesi için, 12 Eylül 1980 faşizmi getirilmiştir. 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarının arkasında Milton Friedman`ın teorisi vardı. Friedman ekonomik tezleri faşist Latin Amerika yöneticileri tarafından uygulanmıştır. Türkiye`de de uygulanması için, faşizmin iktidar olması gerekiyordu.

Eğer Türkiye Cumhuriyeti demokratik ve hukuk devleti olmuş olsaydı, Türkiye Cumhuriyeti`nin bakanı Cumhurbaşkanı`ndan af dileyemez, adam gibi istifa ederdi. Af dilemek zorunda, çünkü kendisini bakan olarak görenler aslında bakan değil, Erdoğanizmin kulları. Kulları kim affeder, tabi ki kutsal görünen Allah. O zaman bakan olduklarını iddia edenler, neden Erdoğanizim`den af diliyorlar?

Erdoğanizim ülkenin ekonomisini batırmak için, kendi ekonomik sistemini uygulamaya sokmuştur. Hiçbir ekonomistin ciddiye almadığı Erdoğanizim Ekonomik Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti`ni adım adım iflasa götürmektedir.

Liyakatsız kadrolar tarafından ülkenin Merkez Bankası çökertilmiştir. Merkez Bankası`nın direksiyonuna Merkez Bankası ilkelerine bağlı olanlar değil, „Benim uzmanlık alanım ekonomi“ diyenin Erdoğanizim`in güven duyduğu kişiler oturtulmaktadır.

Tabi ki yüksek faiz iyi değil, fakat faizi indireceğim derken Türk Lirası`nın değerini yok edersen, toplumun alım gücünü yok edersin. Daha birkaç ay önceden faizler aşağıya çekildi, fakat ekonomide hareketlilik gözlenmedi.

Erdoğanizim devletinde bir kişi karar veriyor, oğlum seni Merkez Bankasi yaptım. Oğlum seni Merkez Bankası başkanlığından aldım. Oğlum seni Maliye Bakanı görevinden azlediyorum.

Bir namuslu, omurgalı, onurlu birisi çıkıp şunu diyemiyor: Ben Türkiye Cumhuriyeti`nin Merkez Bankası başkanıyım. Beni sen görevden alamazsın diyemiyor. Demek ki, adamlar o koltuğa liyakatlarından dolayı değil, birilerine kul oldukları için getiriliyor.

Ne diyelim, Erdoğanizmin ekonomik sistemi NAS SURESİ`ne göre düzenleniyor. Nas Suresi çağımız için geçerlimi, onu değerlendirmek gerekiyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER