Nasıl oldu bilmiyorum, Sayın Erdoğan`da büyük bir Katar aşkı oluştu. Ne zaman içeride sıkışsa Katar`a gidiyor; birçok anlaşmalar imzalıyor.
Dün yine Katar`a, Katar tarafından „Gardaş Erdoğan`a“ hediye edilen lüks uçağı ile gitti. Nede olsa itibardan tasaruf edilmediğini en iyi Sayın Erdoğan biliyor.
Son senelerde o kadar çok anlaşmalar imzaladık ki, eğer bütün anlaşmalar hayata geçirecek olurlarsa, her iki ülke dünyada bir birini destekliyen en güvenilir iki ülke olacaktır.
2,66 milyon nüfuslu ve 11 571 km² yüzölçümü Katar, artan petrol fiyatları ve sahip olduğu doğalgaz rezervleri sayesinde, 2021 yılında kişi başına düşen gelire göre dünyanın 4. zengin ülkesidir.
Allah vermiş verdiği kadar. İnsanın aklına şuda gelmiyor değil, yaratan Allah`da mı taraf tutuyor diye. Bu soruyu neden soruyorum, tabi ki öğrenmek için. Katar, BAE, Suudi Arabistan, Kuveyit gibi ülkelere yeraltı zenginliklerini verirken, Yemen, Sudan veya Türkiye`yi hiç düşünmemiş.
Petrol zengini olan soytarılar istedikleri gibi yaşarken, diğer müslümanları köle olarak görmektedirler. Bu soysuzların lüks yatları, bankaları, fabrikaları, sarayları varken, çevresinde ki fakir Yemen ve Sudan`da ki iç savaşı destekliyorlar.
Hanı bizim yobaz sürüleri „Seriat“ diye bağırıyorlarya, işte şeriat rejimlerinin olduğu ülkeleri yukarıda saydım.
Bu ülkelerde hiçbir insan hak ve hürriyet çağrısında bulunamaz. Bulunursa kafası kılıçla vurulur.
Bu ülkelerde kadın hakları yoktur, kadın erkekler için sex ve çocuk yapan değersiz bir varlık olarak görülür.
Bunlar paylaşmayı bilmezler. Hep kendileri için ister ve doyumsuz mahluklardır.
İşte Türkiye Cumhuriyeti hükümeti yukarıda belirttiğim ülkeler ile ilişki kuruyor. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı 5 Aralık 1934 tarihinde verilirken, „Gardaş Katar“ da kadınların halen seçme ve seçilme hakları bulunmamaktadır.
Katar Dışişleri Bakanı ile Türkiye Cumhuriyeti Dişişleri Bakanı ortak basın açıklaması yapıyorlar.
Katar Dışişleri Bakanı diyor ki, “Türkiye’nin ekonomisini yakından izliyoruz. Türkiye ekonomisinin yaşadığı zorluklardan çıkacak fırsatlara bakıyoruz”.
Yetmiyor, Reuters muhabiri Çavuşoğlu`na „siz buaya para aramıyamı gldiniz?“ diye soruyor.
Türkiye Cumhuriyeti`ni para arayan ülke durumuna düşürdüler. Çok yazzık ettiler bu ülkeye ve millete.
Düşüne biliyormusunuz, Katar denen bir aile şirketi pusuya yatmış, fırsatları kendi çıkarları doğrultusunda değerlendirecekmiş.
Bizim sözde Dışışleri Bakanı Çavuşoğlu diyemiyor ki, bir dakika, bizim ekonomimiz kıriz içinde değil, bunu nereden çıkartıyorsun. Katar Dışişleri Bakanı diyor ki, Türk ekonomisi batıyor. Bizde batan geminin malından en kiymetlisini nasıl elde ederiz onu düşünüyoruz.
Tabi ki, 500 milyon dolarlık uçağı hediye ederler ve sende gerile gerile o uçakla seyahat edersen, Katar Dışişler Bakanı dahi seni ciddiye almaz.
Gardaş Katar dahi bizim para için kendilerini ziyaret ettiğimizi düşünüyorsa, biz halen hangi ekonomik gelişmeleri tartışıyoruz?
Anadolu`da bir söz vardır: Ayranı yoktur içmeye, at ile gider …………
Bizimkilerin yaptığı aynan böyle. İçeride asıp kesersin, fakat dışarıda Katar dahi senin para dilenmek için geldiğini yüzüne karşı söyler.
Bizler ise, Mersin mitingine kaç kişi katıldı tartışmasını yapıyoruz.
