İki senedir Covid 19 (01.12.2019), Delta Varyantı ve şimdi de Omicron!
01.12.2019 tarihinden itibaren aklımda kalanlar; bazı insanların korkunç ölümleri, bazı insanların özellikle yaşlıların aşıdan sonra ölümleri ki bu güya özgür olan Almanya Basını‘nda pek de yer almadı. Neden yazılmadı, madem demokrasi var yazsaydınız ve radyolarda bahsetseydiniz. Siyasetçilerin beceriksizlikleriyle çocuklara kadar bulaşan COVID 19, insanların hapis hayatı, CDU’dan iki Millet Vekili’nin maske konusunda aldığı rüşvetler, on ay içinde zengin olan iki Türk Profesör.
Şimdi de beceriksiz siyasetçiler aşı zorunluluğundan bahsediyorlar.
Doğru dürüst salgın hastalık politikası uyguladınız da biz mi uymadık???
SAĞLIK, ACİLEN BECERİKSİZ POLİTİKACILARIN ELİNDEN ALINMALIDIR! SAĞLIK BAKANLIĞI VE SAĞLIK KASALARI, PARTİLER ÜSTÜ ve TARAFSIZ DOKTORLAR KURULU İLE YÖNETİLMELİDİR.
Tıp, ilim, bilim deyince akan sular durur.
Bu alanda çalışan insanlara hep saygıyla yaklaşmışımdır. Taaaa ki Covid 19 sevdiklerimizi alıp, siyasiler de uyguladıkları kötü salgın hastalık politikalarıyla sınıfta kalana kadar. Ve siyasetin, hatta ilaç şirketlerinin kirli elleri, baskıları doktorlara uzanana kadar. Bana göre!
Anadolu’nun hamuru da, çamuruda şifalıdır! Kadın‘ı da erkeği de yiğittir. Her ne kadar insanımızın mayasını bozmak için kan örnekleri para karşılığı İsrail‘e satılmış deseler de, ilahi güç de vardır. Anadolu Kadın‘ının on parmağından yüz marifet fışkırır!
Çok sevdiğim arkadaşımın yine bebekliğinden tanıdığım ve sevdiğim kızı aradı. Kendisi de sağlıkçı, iki aşısını da olduğu, sürekli test yapmak zorundalar ve yapıyor da.
„Rahime Teyzeciğim, sırtım tutuldu, bana hacamat yapar mısın? Testlerim negatif, korkmadan gelebilirsin“
Anne çorbası yaptım, adaçayı ve malzeleleri alıp gittim. Odayı havalandırıp ada çayından tütsü yaptım, bir fincan da çay olarak demledim. Hacamat ve masajdan sonra sıcacık çorba ve ada çayını da içince gözleri açıldı, rahat rahat nefes almaya başladı.
İki gün sonra boğazım tırmalamaya başladı, bademciklerim olmadından boğaz duvarlarım yanıyor ve ağrıyordu. Ateş de eklenince test yaptım.
Positif!
Hemen 116117’yi aradım, sonra da 1 sayısını tuşladım. Uzun denemelerden sonra birisi cevap verdi „Biz gelip PCR Test yapamayız, yoğunuz, en az 3 – 4 gün beklersiniz, doktorunuza gidin“
Doktorum saat 12.00’den itibaren PCR Testi yapıyor. 03. Ocak 2022 pazartesi saat 11.00‘de doktorumun kapısına dikildim, 39,8 ateşliyim, boğazım ağrıyor, öksürük var, yorgunluktan dikilecek halim yok.
Saat 12.00’ye kadar kuyrukta 30 kişi olduk. Bunların hepsinin hızlı testleri pozitif çıkmış ve PCR Testi için gelmişler. 12.20’de genç bir doktor hanım beni içeri aldı, ilk defa görüyorum. Elinde test çubuğu „Covid aşısı oldunuz mu?“
Hayır!
„Neden?“
Ölmek istemiyorum!
„Şimdi öleceksiniz!“
Bana lütfen aşı konusundan bahsetmeyiniz, aşı olmayacağım.
Suratına öyle alaycı bir tavır takındı ki, sanki karşısında bir geri zekalı var. Elinde test çubuğu suratıma bakıp bakıp pis pis sırıtıyor.
Allah’ım sabırlar diliyorum.
Doktor Hanım ya şu tavrınızı değiştirin ve testi yapın veya testi başka bir doktor yapsın.
Küçük Hanım kapıyı açıp „Defol, madem ki bana test yaptırtmak istemiyorsun, çık. Buradaki tek doktorum, bakın arkadaşım da sizin bana test yaptırtmak istemediğinizi duydu“
Yalan! Yalan! Yalan!
Oradan tesadüfen geçen bir çalışanın gözleri dışarı fırladı. Bu yalana ortak olmak istemediği belliydi.
Demek böyle!
Ve ben bunun gibi kalpsiz ve de kişiliksiz doktorlara inanıp aşı olacağım öyle mi?
Yok, o kadar kolay değil.
Doktorlarım en iyisindendir ve hep aynı yere giderim.
Merhaba, nasılsınız? İnsan görünümündesiniz ama gerçekte hangi mahlukatsınız? Hipokrat Yemini yaptınız mı? Hipokrat Yemini neden yapılıyor ve siz o yemine hiç sadık kaldınız mı? Diye soracağım da halim yok.
Son nefesimle avaz avaz bağırıp herkesi başıma topladım!
Bir müddet sonra praxisin sahibi ve mesleğine aşık doktor gelip PCR Testimi yaptı. Allah’tan o doktor gidiciymiş.
Eve geldim.
Nasıl geldim, kendimi yatağa nasıl attım henüz hatırlamıyorum.
Ertesi günü kendi doktorum aradı, PCR Testim pozitif, halen her gün arıyor, doktor var doktor vaaaar.
Gesundheitsamt’tan ilk dört gün telefon ettiler. Ayrıca günlük nasıl olduğumu da işaretliyorum.
Aşı olmamış birisinin sağlık durumu onlara ilginç mi geldi, bilmiyorum.
İlk dört gün öksürük, sırt ağrısı, boğaz ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, ağzımın tadı yok ve ateş var.
Ayın beşinde telefon eden memure hanım ateşimin olmadığını, sağlığımın çok daha iyi olduğunu duyunca, sinirlendi.
„Hayır, iyi değilsiniz“
Evet, iyiyim,
„Değilsiniz“
Ben iyiyim, siz nasıl olduğumu benden daha iyi mi bileceksiniz?
Bir daha kimse telefon etmedi.
İstatiklerinin gidişatını bozdum, galiba ölmem gerekiyordu!
Bakın aşı olmadı ve öldü.
Önce bazı şakşakçı Türk Medyası başlık atar, hatta hangi gazetenin hangi başlığı atacağını tahmin bile ediyorum.
Biraz insan olun, insan’dan yana olun!
45 senedir Almanya’nın yaptığı hiç bir istatiskte yer almadım! Beni o kadar çabuk kategorize edemezler, o kadar kolay değil.
Bir istatistik yalansız, insanca, canlılar içinse yapın. Yoksa tüm istatiklerinizi bugüne kadar bozduğum gibi, yine bozmaya devam edeceğim.
Azıcık insan olun.
Siz şimdiye kadar grip oldunuz mu?
Yani grip aşılarıyla vücudunuzun bağışıklık kazanmasına engel olmadılarsa.
Ben grip aşısı da olmadım, olmam.
Omicron, grip gibi belirtilerle beş – yedi günde geçti de yok oldu. Bunun için altı ayda bir aşı olmam, saçmalamayın. Ben olmam.
Buyurun, hepiniz aşı olun.
Çocukların hayatını tehlikeye atıyorsunuz, size kim oy verdi?
SAĞLIK, ACİLEN BECERİKSİZ POLİTİKACILARIN ELİNDEN ALINMALIDIR! SAĞLIK BAKANLIĞI VE SAĞLIK KASALARI, PARTİLER ÜSTÜ ve TARAFSIZ DOKTORLAR KURULU İLE YÖNETİLMELİDİR.
Biraz insan olun, insan’dan yana olun!
Rahime Sürücü
