Madem ki, AKP yöneticileri ve Şahsım tarafından ekonominin iyi olduğu, örneğin elektrik faturalarında abartılacak bir durum olmadığı anlatılıyor, o zaman bu çırpınmalar neden?
Dün alınan bir kararla, gıda ürünlerinde ki %8 olan KDV %1`e indirilmiş. Her nedense, son zamanlarda kararlar gece yarısı alınıyor. Acaba bu indirim gerçekten fiyatlara yansıyacak mı, yoksa tüketicinin isyanını durdurmak için, alınmış bir karar olarak mı kalacak.
Örneğin, bugün sabah markete bulgur veya makarna almaya gittiğimde, raflardaki fiyatı kasiyer %7 indirerek mi yazacak? Bunun için marketlerin altyapısı hazırlandı mi?
Bu alınan karar uygulanmaz, uygulansada fiyatlarda her hangi bir indirim olmaz. Olmaz, çünkü girdi fiyatları o kadar yüksek ki, ne marketler ve nede toptancı bu %7 KDV indirimini halka yansıtamaz. Burada madur olacak iki grup var, birisi tüketici, diğeri ise üretici.
AKP genel başkan yardımcısı Mahir Ünal diyor ki, pahalılıkdan devlet sorumlu değil. O zaman kim sorumlu? Siz, yani AKP sorumlu değil, Şahsım sormlu değil, o zaman tek sorumlu kalıyor, oda biz tüketiciler. Yine burada merhum Süleyman Demirel`in bir sözünü hatırlatmak isterim. Hükümeti eleştiren Kenan Evren`e Demirel şöyle sorar: Siz Antalya`da tapu memurmuydunuz?
Akaryakıt, ilaç, gübre, yem ve diğer yan etkenlerde fiyatlar düşmediği sürece, %7 KDV indirimi hiçbir anlam taşımaz. Marketler veya toptancılar fiyatlara KDV`yi eklemiycek, fakat fiyatları dahada artacaktır. Anlıyacağınız dağ fare doğurmuş olacaktır.
Gelelim şu „Türk modeli ekonomiye“. Türkiye Cumhuriyeti`nin bütün birikimlerini tükettiler, şimdi sıra vatandaşın ziynet eşyalarına geldi. Hanı bir zamanlar Şahsım dememişmiydi, beni dinleyin dolarınızı bozdurun. Çünkü dolar düşecek ve sizler çok zarar edecksiniz. Sonunda garibanları kandırdınız, ellerinde ki üç beş dolarını bozdurtunuz. Sonunda Şahsım seçim kazandı, garip guraba iflas etti.
Şimdi ise yine garip gurabanın üç beş altınına göz diktiniz. Yastık altında ki altınları ele geçirmk için, öyle tatlı bir dil kullanıyorlar ki, insanın sevinçden ağlayası geliyor.
Maliye Bakanı Nebati yastık altı altınların „Türk Tipi Ekonomi Proğramına“ yaklaşık 60 milyar dolar katkı sağlayacağını anlatıyor. Türkiye Cumhuriyeti`nin bütün birikimlerini yediniz bitirdiniz. İnsanları din iman ile aldattınız, kendinizi ve çevrenizi zengin yaptınız. Devlet yönetmeyi bilmediğiniz için, toplumu deneme tahtası yaptınız. Anlıyacağınız, milletin malı ile kumar oynadınız.
Bunların yastık altına göz dikmeleri ve güzel vaatlerde bulunmaları, tıpkı kumarda bütün parasını kayıp eden hayırsız kocanın, karısının birkaç altını almak için döktüğü güzel sözlere benziyor.
Satılacak hiçbir varlık kalmamış olacak ki, son şans olarak yastık altı denenecek.
Beyler ülkeyi batırdınız, daha fazla zarar vermeden, düşün bu milletin yakasından.