20.5 C
Hamburg
Cumartesi, Haziran 22, 2024

Yaşar Aydın: “Almanya, Türkler için cazibesini kaybediyor mu?”

yasaraydinYapdığı akademik çalışmalarla Almanya ve Hamburg çapında başarılı işlere imza atan Dr. Yaşar Aydın önemli açıklamalar yaptı. Aydın’ın “Transnational statt nicht integriert” isimli son kitabı 2013’te  çıkmıştı.

ELBE EXPRESS/RÖPORTAJ

Yaygın bir kanıya göre Almanya’da yükselen İslam karşıtlığı Türkiyeli göçmenlerin daha fazla ayrımcılığa, dışlanmaya ve ırkçı davranışlara maruz kalmalarına yol açıyor. Bu da Almanya’dan Türkiye’ye tersine bir göç (diyelim kesin dönüş) dalgasını tetikliyor. Göç araştırmacısı Dr. Yaşar Aydın’a göre, bu tür açıklamalar, bazılarına mantıklı gelse de, gerçekle ilgisi olmayan şehir efsaneleridir:

Artan İslam karşıtlığının ve ayrımcılığın Almanya’dan Türkiye’ye tersine bir göç ya da bir kesin dönüş hareketini tetiklediğine dair bulgular mevcut değil. Bu varsayımın geçerlilik kazanabilmesi için artan İslam karşıtlığı ve ayrımcılıkla birlikte Almanya’dan Türkiye’ye göçün de artmış olması gerekiyor ki böyle bir durum söz konusu değil. Bu iki değişken arasında istatistikî bir ilişki (ilgileşim) mevcut değil. Kaldı ki böyle bir istatistikî ilişkiden bir nedensellik çıkarsamak da bir hayli problemli bir yaklaşım olurdu. İstatistikî verileri dikkatlice irdelediğimizde bu tür yorumların gerçeği yansıtmadığını görürüz.

Antalya’da Ekim Festivali (Oktoberfest)

Neden artan sayıda Türkiye kökenli akademisyen Almanya‘ya sırtını dönmektedir?

Medyada sıkça tekrarlanmakla birlikte bu ifade doğru değil. Almanya son on yılda Türkler için daha az cazip hale gelmedi. Gerçi Almanya’dan Türkiye’ye göç eden birçok yüksek kalifiye birey var, ancak bunlar Türkiye’ye gittikten sonra dahi Almanya ile ilişkilerini güçlü bir biçimde devam ettirmektedirler. Ve ulusaşırı ağlar geliştirmek suretiyle iki ülke arasında verimli bir işbirliğinin gerçekleşmesine katkıda bulunmaktadırlar. Dolayısıyla Almanya’ya sırtlarını dönmeleri söz konusu değil.

yasaraydin1

Buna rağmen Almanya’dan göçenlerin sayısı bir hayli yüksek.

Doğru. Ancak bunun nedenleri bir hayli karmaşık. Almanya’da doğmuş ya da çocuk yaşta gelmiş olan Türkiye kökenli akademisyenlerin büyük çoğunluğu iki ülkeye de bağlılık duymaktadırlar. Türkiye ile çok yönlü bağlara sahipler ve iş ararken kendilerini sadece Almanya ile sınırlamamakta, Türkiye’de de iş başvuruları gerçekleştirmektedirler. En önemli nedenlerden biri de Türkiye’nin 2000’li yıllarda yakalamış olduğu iktisadi gelişim dinamizmidir. Özetle, Almanya’dan göçenler, kendilerini iki kültüre de ait hissederler ve ulusaşırı bir yaşam alanının parçasıdırlar.

Bu göç hareketinin Türkiye’ye ve Almanya’ya etkileri nelerdir?

Türkiye ile Almanya arasındaki mekik göçü iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesine katkıda bulunmaktadır. Örneğin Türkiye’de Almanya model alınarak bir enfrastrüktür (yapılanmalar) oluşturulmakta, İstanbul’da bir Alman kültür ortamı şekillenmektedir. Tabii insanlar arasındaki ilişki ve etkileşim bazı siyasi sonuçlar da doğurmakta, Almanya’ya Türkiye siyasetini etkileme olanağını sunmaktadır. Ve bu da iki ülkenin de yararınadır. Almanya ile Türkiye arasında hareket halinde olan insanlar iki ülke arasında bir köprü işlevine de sahiptirler ve iki ülkenin birbirini daha iyi anlamasına katkıda bulunmaktadırlar. Unutmayalım döner bu şekliyle Almanya’da ortaya çıkmıştır. Öte yandan geçtiğimiz yıllarda Antalya’da Oktoberfest kutlanmaktaydı.

YASAR

SON KİTABI!

Artan sayıda Türkiye kökenli yük-sek kalifiye birey Almanya’dan göç etme ve yaşamlarını ve kariyerlerini Türkiye’de devam ettirme kararı almaktadır. Bu bütünleşmenin başarısızlığa uğradığı, bu kişilerde Almanya’yı sahiplenme duygusu-nun olmadığı anlamına mı gelmektedir? Bu olgu sadece ayrımcılık ve dışlanma gibi nedenlerle açıklanabilir mi?

Kitabında söz konusu kişilerin hikâyelerini çözümleyen Yaşar Aydın, göçün ardındaki temel etkenin ulusaşırı yaşam tarzı olduğunu göstermektedir: Günümüzün küreselleşen dünyasında, ulusal, kültürel ve dinsel sınırların kesişme alanında, göç veren ve göç alan ülkeleri (Almanya ve Türkiye) birbirine bağlayan ve birçok değişime yol açan farklı sosyal manzaralar ortaya çıkmaktadır.

Bu kitapta, Almanya’da süre giden kalifiye eleman açığına ilişkin tartışmalardan hareketle göç olgusunu bir büyük kaçış ve beyin göçü olarak dramatize eden yaklaşımlar sosyal veriler ve bilimsel mülakatlarla çürütülmektedir. Araştırmada, alınan göç kararlarının ardındaki tarihsel faktörler, yapısal etmenler ve öznel beklentiler ele alınmaktadır.

 

Dr. YAŞAR AYDIN kimdir?

Hamburg Üniversitesi’nde sosyoloji ve iktisat bilimi öğrenimi gördü, sonrasında Lancaster Üniversitesi’nde sosyoloji dalında yüksek lisans eğitimi aldı. Lisans ve yüksek lisans eğitimini Sosyal Teori, Zaman,Mekân ve Sosyal Dışlanma (2002) ve Melezlik Kavramı Üzerine konulu bitirme tezleriyle tamamladı (2003). 2009’da yine Hamburg Üniversitesi’nde “Bir Sosyal Kurgu Olarak Yabancılığın Analizi ve Eleştirisi” başlıklı tezini vererek sosyal bilimler alanında doktorasını aldı.

Değişik araştırma kurumlarında ve üniversitelerde araştırmalar yapan Yaşar Aydın, halen HafenCity ve Evangelische Hochschule üniversitelerinde dersler vermektedir. 2014 yılı sonuna kadar Berlin’de Stiftung Wissenschaft und Politik araştırma enstitüsünde Türkiye’nin dış politikası üzerine çalışmalar yürütmüş ve son olarak “Die neue Diasporapolitik der Türkei” konulu bir araştırma yayınlamıştır. Uzmanlık alanı Türkiye ve göç araştırmaları olan Yaşar Aydın’ın İngilizce, Almanca ve Türkçe makalelerinden başka yayına iki kitap hazırlamakta ve yayınlanmış üç kitabı bulunmaktadır:

“Transnational statt nicht integriert”: Abwanderung türkeistämmi-ger Hochqualifizierter aus Deutsch-land, München 2013.

Pop Kultur Diskurs: Zum Verhält-nis von Gesellschaft, Kulturindust-rie und Wissenschaft, Mainz 2010.

Topoi des Fremden: Zur Analyse und Kritik einer sozialen Kons-truktion, Konstanz 2009.

 

(Röportaj: Kai Doering • »Vorwärts«, 16. April 2013)

http://www.uvk.de/buecher/alle/db/titel/details/transnational-statt-nicht-integriert//ch/600544e282ec4a091b4cc34a44250112/

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 YORUM

  1. kitabi yazan iyi arastirmamis: türk ve türkiye kökenli akademisyen almanya‘dan diger bati ülkelerine göc ediyorlar, türkiye’ye degil.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER

Yaşar Aydın: “Almanya, Türkler için cazibesini kaybediyor mu?”

yasaraydinYapdığı akademik çalışmalarla Almanya ve Hamburg çapında başarılı işlere imza atan Dr. Yaşar Aydın önemli açıklamalar yaptı. Aydın’ın “Transnational statt nicht integriert” isimli son kitabı 2013’te  çıkmıştı.

ELBE EXPRESS/RÖPORTAJ

Yaygın bir kanıya göre Almanya’da yükselen İslam karşıtlığı Türkiyeli göçmenlerin daha fazla ayrımcılığa, dışlanmaya ve ırkçı davranışlara maruz kalmalarına yol açıyor. Bu da Almanya’dan Türkiye’ye tersine bir göç (diyelim kesin dönüş) dalgasını tetikliyor. Göç araştırmacısı Dr. Yaşar Aydın’a göre, bu tür açıklamalar, bazılarına mantıklı gelse de, gerçekle ilgisi olmayan şehir efsaneleridir:

Artan İslam karşıtlığının ve ayrımcılığın Almanya’dan Türkiye’ye tersine bir göç ya da bir kesin dönüş hareketini tetiklediğine dair bulgular mevcut değil. Bu varsayımın geçerlilik kazanabilmesi için artan İslam karşıtlığı ve ayrımcılıkla birlikte Almanya’dan Türkiye’ye göçün de artmış olması gerekiyor ki böyle bir durum söz konusu değil. Bu iki değişken arasında istatistikî bir ilişki (ilgileşim) mevcut değil. Kaldı ki böyle bir istatistikî ilişkiden bir nedensellik çıkarsamak da bir hayli problemli bir yaklaşım olurdu. İstatistikî verileri dikkatlice irdelediğimizde bu tür yorumların gerçeği yansıtmadığını görürüz.

Antalya’da Ekim Festivali (Oktoberfest)

Neden artan sayıda Türkiye kökenli akademisyen Almanya‘ya sırtını dönmektedir?

Medyada sıkça tekrarlanmakla birlikte bu ifade doğru değil. Almanya son on yılda Türkler için daha az cazip hale gelmedi. Gerçi Almanya’dan Türkiye’ye göç eden birçok yüksek kalifiye birey var, ancak bunlar Türkiye’ye gittikten sonra dahi Almanya ile ilişkilerini güçlü bir biçimde devam ettirmektedirler. Ve ulusaşırı ağlar geliştirmek suretiyle iki ülke arasında verimli bir işbirliğinin gerçekleşmesine katkıda bulunmaktadırlar. Dolayısıyla Almanya’ya sırtlarını dönmeleri söz konusu değil.

yasaraydin1

Buna rağmen Almanya’dan göçenlerin sayısı bir hayli yüksek.

Doğru. Ancak bunun nedenleri bir hayli karmaşık. Almanya’da doğmuş ya da çocuk yaşta gelmiş olan Türkiye kökenli akademisyenlerin büyük çoğunluğu iki ülkeye de bağlılık duymaktadırlar. Türkiye ile çok yönlü bağlara sahipler ve iş ararken kendilerini sadece Almanya ile sınırlamamakta, Türkiye’de de iş başvuruları gerçekleştirmektedirler. En önemli nedenlerden biri de Türkiye’nin 2000’li yıllarda yakalamış olduğu iktisadi gelişim dinamizmidir. Özetle, Almanya’dan göçenler, kendilerini iki kültüre de ait hissederler ve ulusaşırı bir yaşam alanının parçasıdırlar.

Bu göç hareketinin Türkiye’ye ve Almanya’ya etkileri nelerdir?

Türkiye ile Almanya arasındaki mekik göçü iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesine katkıda bulunmaktadır. Örneğin Türkiye’de Almanya model alınarak bir enfrastrüktür (yapılanmalar) oluşturulmakta, İstanbul’da bir Alman kültür ortamı şekillenmektedir. Tabii insanlar arasındaki ilişki ve etkileşim bazı siyasi sonuçlar da doğurmakta, Almanya’ya Türkiye siyasetini etkileme olanağını sunmaktadır. Ve bu da iki ülkenin de yararınadır. Almanya ile Türkiye arasında hareket halinde olan insanlar iki ülke arasında bir köprü işlevine de sahiptirler ve iki ülkenin birbirini daha iyi anlamasına katkıda bulunmaktadırlar. Unutmayalım döner bu şekliyle Almanya’da ortaya çıkmıştır. Öte yandan geçtiğimiz yıllarda Antalya’da Oktoberfest kutlanmaktaydı.

YASAR

SON KİTABI!

Artan sayıda Türkiye kökenli yük-sek kalifiye birey Almanya’dan göç etme ve yaşamlarını ve kariyerlerini Türkiye’de devam ettirme kararı almaktadır. Bu bütünleşmenin başarısızlığa uğradığı, bu kişilerde Almanya’yı sahiplenme duygusu-nun olmadığı anlamına mı gelmektedir? Bu olgu sadece ayrımcılık ve dışlanma gibi nedenlerle açıklanabilir mi?

Kitabında söz konusu kişilerin hikâyelerini çözümleyen Yaşar Aydın, göçün ardındaki temel etkenin ulusaşırı yaşam tarzı olduğunu göstermektedir: Günümüzün küreselleşen dünyasında, ulusal, kültürel ve dinsel sınırların kesişme alanında, göç veren ve göç alan ülkeleri (Almanya ve Türkiye) birbirine bağlayan ve birçok değişime yol açan farklı sosyal manzaralar ortaya çıkmaktadır.

Bu kitapta, Almanya’da süre giden kalifiye eleman açığına ilişkin tartışmalardan hareketle göç olgusunu bir büyük kaçış ve beyin göçü olarak dramatize eden yaklaşımlar sosyal veriler ve bilimsel mülakatlarla çürütülmektedir. Araştırmada, alınan göç kararlarının ardındaki tarihsel faktörler, yapısal etmenler ve öznel beklentiler ele alınmaktadır.

 

Dr. YAŞAR AYDIN kimdir?

Hamburg Üniversitesi’nde sosyoloji ve iktisat bilimi öğrenimi gördü, sonrasında Lancaster Üniversitesi’nde sosyoloji dalında yüksek lisans eğitimi aldı. Lisans ve yüksek lisans eğitimini Sosyal Teori, Zaman,Mekân ve Sosyal Dışlanma (2002) ve Melezlik Kavramı Üzerine konulu bitirme tezleriyle tamamladı (2003). 2009’da yine Hamburg Üniversitesi’nde “Bir Sosyal Kurgu Olarak Yabancılığın Analizi ve Eleştirisi” başlıklı tezini vererek sosyal bilimler alanında doktorasını aldı.

Değişik araştırma kurumlarında ve üniversitelerde araştırmalar yapan Yaşar Aydın, halen HafenCity ve Evangelische Hochschule üniversitelerinde dersler vermektedir. 2014 yılı sonuna kadar Berlin’de Stiftung Wissenschaft und Politik araştırma enstitüsünde Türkiye’nin dış politikası üzerine çalışmalar yürütmüş ve son olarak “Die neue Diasporapolitik der Türkei” konulu bir araştırma yayınlamıştır. Uzmanlık alanı Türkiye ve göç araştırmaları olan Yaşar Aydın’ın İngilizce, Almanca ve Türkçe makalelerinden başka yayına iki kitap hazırlamakta ve yayınlanmış üç kitabı bulunmaktadır:

“Transnational statt nicht integriert”: Abwanderung türkeistämmi-ger Hochqualifizierter aus Deutsch-land, München 2013.

Pop Kultur Diskurs: Zum Verhält-nis von Gesellschaft, Kulturindust-rie und Wissenschaft, Mainz 2010.

Topoi des Fremden: Zur Analyse und Kritik einer sozialen Kons-truktion, Konstanz 2009.

 

(Röportaj: Kai Doering • »Vorwärts«, 16. April 2013)

http://www.uvk.de/buecher/alle/db/titel/details/transnational-statt-nicht-integriert//ch/600544e282ec4a091b4cc34a44250112/

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 YORUM

  1. kitabi yazan iyi arastirmamis: türk ve türkiye kökenli akademisyen almanya‘dan diger bati ülkelerine göc ediyorlar, türkiye’ye degil.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -spot_img

İNSTAGRAM

SON HABERLER