Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Almanya’nın çok satan tabloid gazetelerinden Bild’e konuştu. İnce’nin röportajı Almanca, Türkçe ve İngilizce olarak yayınlandı.
ELBE EXPRESS/HABER MERKEZİ
Foto:Bild
İşte çok konuşulacak Bild’in Muharrem İnce Röportajı!
Türkler 24 Haziran’da yeni cumhurbaşkanlarını seçecek. Halen bu makamda bulunan Recep Tayyip Erdoğan kazanmak istiyor. İslami-Muhafazakar AKP’nin lideri, iktidarın tüm olanaklarını kullanarak koltuğunu korumak istiyor. Onun için bu yolda bir tek kişi tehlikeli olabilir: Muharrem İnce.
Muharrem İnce, bir sosyal demokrat. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) adayı. CHP, Türkiye’nin ana muhalefet partisi. Erdoğan yönetimindeki ülkenin geleceğinden endişe duyanlar umudunu bu partiye bağlamış durumda.
Muharrem İnce, seçimlerin ikinci tura kalmasını sağlayabilir. O zaman bir çok şey mümkün olabilir.
BILD: Seçim kampanyanıza erken start verdiniz ve il il mitingler ile yurdun dört bir köşesinde hatırı sayılır kalabalıklara karşı konuşmalar yapıyorsunuz. Kampanyanızın nasıl geçtiği hakkında bilgiler verir misiniz
Muharrem İnce: „Seçim süresinin kısalığı nedeniyle yoğun bir programım var. Günde iki miting yapıyorum. Amacım, bütün illere bu süre içinde gidebilmek. Gittiğim yerlerde yoğun bir ilgiyle karşılanıyorum. Kampanyamda yapılacaklar sıralamasında halkla buluşma birinci sırada yer alıyor. İkinci sırada sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluşma, onların toplantılarına katılma yer alıyor. Üçüncü sırada tv ve radyo programlarına katılmak var. Ramazan ayında olmamız nedeniyle iftar ve sahurlarda da halkla buluşmaya çalışıyorum. Türkiye’nin durumunu, neden değişimin gerekli olduğunu ve nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağımı anlatıyorum.
Geçtiğimiz hafta bir canlı yayında ülke medyasına yönelik eleştirileriniz oldu. Sizce medya, seçime giden bu süreçte kampanyanıza karşı ne kadar adil bir tutum sergiliyor?
Muharrem İnce: „Özel medya kuruluşlarının nasıl yandaş haline geldiğinin hikâyesi başka. Onların benim, diğer adayların mitinglerine, etkinliklerine kayıtsız kalması iktidarın beslemesi olmalarından, iktidarla bünyelerini birleştirmelerinden kaynaklanıyor. Oysa yasalarımız gereği bu kuruluşlar, özel olmakla birlikte kamu hizmeti yapmaktadırlar. Kamu hizmeti yapmış olmaktan dolayı kendilerine tanınan yasal hakları kullanmaktalar ama yaptıklarıyla, kamu hizmetinin gereği olarak halkın tarafsız ve doğru bilgi alma hakkının gereğini yerine getirmiyorlar. Özel medya kuruluşlarının durumunu bir ölçüde anlayabilirim. Ama TRT’yi anlamak mümkün değil. TRT’nin yaptığı açıkça suçtur. Kendisi kamu kuruluşudur, kamunun her kesimine eşit biçimde yer vermek zorundadır. Tarafsız ve doğru bilgi vermek, halkı aydınlatmak devlet kuruluşu olarak TRT’nin kuruluş gerekçesidir.“
Röportajın devamını okumak için tıklayın!