Kafkasların kanayan yarası iki ülke, Ermenistan ve Azarbeycan. Tarih boyunca iyi bir komşuluk ilişkilerini oluşturamamış ve bir birini düşman olarak görmüşlerdir. Gerçekten Ermeni ve Azarbeycan halkları bir birinin düşmanımı?
Ermenistan ve Azarbeycan daha düne kadar Sovyetler Biriği`nin birer mahalesi gibiydiler. Azarbeycan`ın yeraltı zenginliklerini sömüren Sovyetler, elde ettiği ganimetleri eşit olarak dağıtmamıştır. Ermenistan ve Azarbeycan halkları açlık ve sefalet içerisinde bırakılmıştır.
Sovyetlerin dağılması sonunda, Sovyet Komünist Partisi Merkez Komitesi üyeleri olanlar, Sovetler dağılandan sonra kendi ülkelerinin başına geçmişlerdir. Her iki devletin hırsız ve faşist yöneticileri, halklarının refahını değil, kendi ailelerinin zenginleşmesini sağlamışlardır.
Ermenistan halkını yönettiğini sananlar, aslında Amerika, Fransa ve birçok Avrupa ülkelerinin pionları olmuşlardır. Osmanlı döneminde, yani 1915 yıllarında Doğu Osmanlı`da iç isyanlar çıkartan Ermeniler, milyonlarca Ermeni ve Osmanlı halkının katliamına sebebiyet vermişlerdir.
Gerçekten Ermenistan çok küçük ve yaklaşık üç milyon nüfusamı sahip? Hayır, Ermenistan çok küçük bir devlet olarak görülsede, ülkenin dışında milyonlarca Ermeni yaşamaktadır. Başka devletlerde büyük servetlere sahip olan ermeniler, Ermenistan`a maddi olarak hiçbir destek vermezler. Yurt Dışında ki Ermeni zenginlerinin görevi, Ermenistan halkını devamlı komşularına karşı kışkırtmaktır.
Ya Azarbeycan halkı nasıl yaşıyor? Büyük yeraltı zenginliklerine sahip olan Azarbeycan`ın varlıklarını birkaç „Hırsız Yönetici“ ele geçirmiştir. Bir kısım hırsız azarbeycanlılar büyük servetlere sahip iken, halkının büyük kısmı yoksul ve sefalet içinde yaşamaktadır. Bugün iktidarda bulunan İlham Aliyev ve ailesi hırsız ve diktatördür. Kendisi Cumhurbaşkanı, karısı ise yardımcısıdır.
Azarbeycan halkı gerçek bir lider bulmuştu, onuda Aliyev ailesi ve çeteleri darbe ile yok ettiler. Ebulfez Elcibey halkının refahı ve başta Ermenistan olmak üzere bütün komşuları ile barış içinde yaşamak istiyordu. Elçibey`in bu tavrı başta Amerika ve Rusya olmak üzere, kendi içerisinde ki Aliyev gibilerini çok rahatsız etmişti. Elçibey`i deviren Aliyev ailesi ve çeteleri, hem ülkeyi fakirleştirdiler ve hemde Ermenistan ile barış anlaşmasını yapamadılar.
Son Ermenistan Azarbeycan savaşı da göstermelik bir savaş olup, içeride anti demokrat olan Aliyev, Ermenistan ile savaşı yürütmekle, kendisinin geleceğini güvence altına almaktadır.
Aynı durum Ermenistan`ı yöneten ırkcı ve şöven grup, halkına huzur ve refah sağlayacağına, Azarbeycan topraklarına saldırmaktadır. Hanı bir söz vardır, „Ayranı yoktur içmeye, at ile gider s……ya“, aynen öyle. Ermenistan halkı açlık ve sefalet içinde yaşarken, bu savaşın anlamı nedir?
Ermenistan Azarbeycan savaşını ne Ermenistan ve nede Azarbeycan halkı istememektedir. Kendi ülkelerini yönetmekten aciz olan yöneticiler, halklarının milli duygularını kabartmak için savaş çıkartmaktadırlar.
Azarbeycan ile Ermenistan arasında ki sorunlar ancak hırsız ve diktatör Aliyev ile ırkcı ve şövenist Paşinyan gibilerin defolup gitmeleri ile çözülebilir. Ne zaman ki, insan hak ve özgürlüklerinden yana, evrensel hukuk kurallarına uyan insanlar Azarbeycan ve Ermenistan gibi ülkelerin başına geçerler, o zaman iki halk barış ve huzur içinde yaşar.
Ne Aliyef ve nede Peşinyan iki halkın dostudur. Halklar hiçbir zaman düşman olamaz; onları düşman yapan kendi sandalyalarını korumak istiyen diktatör ve faşist yöneticilerdir.
Dağlık Karabağ gibi bölgeleri işgal eden Ermenistan haksızdır. Haksız olarak işgal ettiği topraklardan çekilerek, iki ülkenin daha fazla insan kayıbı vermeleri önlenmelidir.
Bu iki ülkenin barışı ancak Ermenistan ve Azarbeycan halklarının girişimi ile mümkündür. Rusya, Amerika, Fransa ve Türkiye gibi ülkeler ellerini bu iki ülkenin üzerinden çekmelidirler.
Yaşasın Azarbeycan ve Ermenistan halklarının kardeşliği. Lanet olsun haksız yere savaş çıkartan ve ülke zenginliklerini çalan yöneticilere.
