Evet, bazıları diyecekler ki, ne yani kardeş Azarbeycan`ın yanında olmayalım mı? Tabi ki olalım, fakat Azarbeycan ile Ermenistan meselesi bizim milli sorunumuz değildir.
İki ülkenin tarihden gelen bağları vardır. Her ne kadar iki devlet bir milletiz desekde, Azarbeycan yöneticileri bunu yalnız sözde söylerler. Madem ki Azarbeycan meselesi bizim milli meselemiz, o zaman Azarbeycan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`ni neden tanımıyor?
Öyle basit milliyetcilik yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Azarbeycan bizim komşumuzdur, onunla iyi komşuluk ilişkilerimiz olmalıdır. Gerektiğinde yanında durmalıyız, fakat biz Azarbeycan`ın koruyucusu değiliz. Azarbeycan`ı yöneten Aliyev gibiler emperyalizmin uşaklığını yapacağına, petrol gelirlerini halkından çalarak saraylar yaptıracağına, bir avuç Ermenistan`a karşı ülkesini savunsalardı.
Bakın hiç kimse kusura bakmasın; Azarbeycan Ermenistan arasındaki savaş veya sürtüşmede bizi kimse söz sahibi yapmaz. Doğu Akdeniz meselesinde nasıl ki Türkiye yalnız kaldıysa, Azarbeycan meselesinde de Azarbeycan yalnız kalacaktır.
Azarbeycan yalnız kalacak derken, Azarbeycan yönetimi ile emperyalist güçler birlikde hareket ediyor gözükeceklerdir. Azarbeycan petrolü olduğu sürece, Azarbeycan ile işbirlikcileri birlikte hareket ediyor gibi görünecekler, fakat Ermenistan`ı satmıyacaklardır.
Bu kadar açık ve bariz bir durum varken, bir kaç gündür Türkiye hükümeti ve bazı kesimler, Azarbeycan Ermenistan çekişmesini Türkiye`nin kendi meselesi olarak görmeye başladılarır. Yani bir anda milli duygularımız kabardı ve neredeyse Ermenistan`a savaş ilan edeceğiz.
Kıbrıs savaşında bizi petrolsüz bırakmayan Kaddafi`yi linç ettireceksin, sonrada Kuzey Kıbrıs`ı tanımıyan Azarbeycan`ı milli mesele olarak değerlendireceksin. Her zaman olduğu gibi, Erdoğan ve yandaşları iç sorunları gözden uzak tutmak için yeni gündem yaratıyorlar. Aslında Azarbeycan Ermenistan sınırında olan Türkiye`nin abarttığı kadar savaş değil. Bunu ben demiyorum, bunu Azarbeycan vatandaşı dostlarım söylüyor.
Türkiye, Azarbeycan Ermenistan meselesine yine balıklama atladı. Nasıl ki Suriye ile bir gecede düşman olduysak, Azarbeycan olayında da bütün dünya ile dalaşmaya başladık. Bakın, kesin olarak söylüyorum, Azarbeycan için kendimizi fazla ateşe yaklaştırmıyalım. Emperyalist güçler ne Ermenistan`ı ve nede Azarbeycan`ı bize yedirmezler. Azarbeycan`da iktidarda olan Aliyev ve yandaşlarında milli duygu yoktur, onların tek düşüncesi emperyalistler ile işbirliği yaparak, iktidarını korumnaktır.
Ülkesinde demokrasiyi oluşturamıyan, hukuk devletini kuramıyan, bütün muhaliflerini hapislerde çürüten Aliyev ve yandaşlarında milli duygu olduğunu sanmıyorum.
Türkiye Azarbeycan meselesine balıklama atlayacağına, ekonomiye bir baksa iyi olur. Dolar 7,83, EURO ise 9,15 TL olmuş. Bu kadar kötü ekonomik ortamda, Türkiye`nin kendi iç sorunlarını bırakıp, Azarbeycan Ermenistan meselesini gündemin önüne çıkarmasının altında ne var? Evet var, oda ırkcı kesimin göğsünü kabartmak.
Türkiye`yi yönetenler, ne muhalif televizyonları karartmakla ve nede Azarbeycan meselesini öne çıkartmakla, ülkenin ekonomisini düzeltemezler. Bırakın Azarbeycan kendi sorununu kendisi çözsün. Azarbeycan zengin bir ülke, fakat halkı açlıkla mücadele ediyor.
Her ne kadar Azarbeycan ve Ermenistan bağımsız ülkeler olsalarda, Rusya`nın etkisi altındadırlar. Ermenistan hem Rusya ve hemde Batı devletleri tarafından desteklenmektedir. O nedenle diyorum ki, hiç kimse kusura bakmasın, Azarbeycan Ermenistan olayında bize ekmek çıkmaz.
Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz`de günde yüz milyonlarca dolar harcıyoruz. Ne olur birde Azarbeycan için savaş çığırtkanlığı yapmıyalım.
Sen Azarbeycan`ı bırak ekonomiye bak.