Türkiye çok garip bir ülke, neden diyeceksiniz biliyorum ve bir çoğunuzda beni eleştirecektir. Neden böyle düşünüyorum, anlatmaya çalışacağım.
Korona Virüs, Çin`in Wuhan kentinde görüldüğünde, birçok devlet yetkilileri gibi, bizi idare edenlerde olayı çok ciddiye almadılar. Taki ilk vakanın tespit edildiğini Sağlık Bakanı açıklayana kadar, O zamana kadar, neredeyse Korona kimsenin gündeminde yoktu.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından Pandemi olarak adlandırılan salgını önlemek veya testleri hızlı şekilde yapmak için, gerekli önlemler alınmadı. Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililer diyorlar ki, Türkiye olarak dünyanın gelişmiş ülkelerinin bir çoğundan çok iyiyiz. Hayır, iyi değiliz, çok az test yapabildiğimiz için, ölü sayısına göre iyi gözüküyoruz.
Tabi ki, ilk zamanlar yoğun test yapılamadığı için, vaka sayısının ne kadar olduğunu kestirmek mümkün değildi. Yoğun test yapmaya başlanılandan sonra, bir anda vaka sayısında hızlı bir yükseliş oldu. Korona ile mücadele için Bilim Kurulu oluşturuldu, fakat bu kurulda birçok sağlık temsilcisi bulunmamakta. Örneğin TTB veya sağlık alanında çalışanları temsilen sendika temsilcileri neden orada temsil edilmiyor?
İddia ediyorum ki, dünyanın hiçbir ülkesinde, bizim televizyonlar kadar Korona ile ilgili proğram yapan başka bir ülke olsun. Birçok Profösör hergün çeşitli kanallarda Korona şu, Korona bu, Korona ile mücadele şöyle yapılır v.s. v.s.diye konuşuyorlar. Bilim Kurulu üyelerine sormak gerekir, sonuçda pratikte ne yapıyorusunuz, örneğin giden cuma gecesi sokağa çıkma yasağını sizmi önerdiniz?
İçerisinde yaşadığım ülkede, hergün saat 19:00 da ZDF ve 20:00 de ARD televizyonları Korona üzerine haber veriyorlar ve gerekiyorsa Robert Koch İnstitusu veya Bayan Merkel gerekli açıklamaları birkaç dakika yapıyor, o kadar. İşte bundan dolayı Almanya Korona ile mücadelede çok başarılı, çünkü az konuşup, çok iş yapıyorlar.
Sayın Cumhurbaşkanı dün açıklama yaptı ve gelişmeleri veya alınan önlemleri açıkladı. Bir vatandaş olarak Cumhurbaşkanı`nın söylediklerine inanmak istiyorum. Fakat Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamalar ile, sahadaki yaşam bir birini tamamlamıyor.
Bende diyorum ki,
keşke Sayın Cumhurbaşkanı bu melanet hastalık belirtileri çıkmaya başladığında, Türkiye`de ki Büyük Şehir veya diğer vilayetlerin belediye başkanları ve valileri ile bir toplantı yapsaydı.
Keşke, Türk Milleti Korona Virüsü ile mücadelede tek yumruk olsaydı.
Keşke, Cumhurbaşkanı ve bakanları bütün belediye başkanları ile kordineli çalışsalardı.
Keşke, halkın ekmek gibi ihtiyaçlarını valiler ve belediyeler ortaklaşa organize etselerdi.
Keşke, İstanbul, Ankara veya diğer muhalif belediyelerin bağış almaları yasaklanmasaydı.
Şimdi soruyorum, Türkiye`nin yarıdan fazlasını idare eden belediyeleri neden muhattap almıyorsunuz?
Madem ki Türkiye`nin yarısını muhattap kabul etmiyorsanız, bu belayı yalnız nasıl yok edeceksiniz?
Sayın Cumhurbaşkanı dünkü konuşmasında yine muhalefete, muhalif basına ver yansın etti ve sonunda da birlikte bu vakaya karşı mücadele edeceğiz dedi. Sormak gerekmiyormu, hangi birlik ile mücadele edeceksiniz Sayın Cumhurbaşkanı?
Ben hep diyorum, Sayın Cumhurbaşkanı`nın etrafını öyle bir sarmışlar ki, Cumhurbaşkanı`na en büyük ihaneti bunlar yapıyor.
Yapmayın kardeşim, ne olur bu kadar önemli bir mücadele esnasında Sayın Cumhurbaşkanı`nı doğru yönlendirin. Belki gerçekleri söylemekten korkuyorsunuz, sizlerin Cumhurbaşkanı`ndan korkmanız beni hiç ilgilendirmiyor, benim için toplumun sağlığı önemli.
Keşke, Sayın Cumhurbaşkanı muhalif belediyeleri ve basını düşman olarak değilde, bu ülkenin geleceğini birlikte inşa edecek partnerleri olarak görse, ne kadar mutlu olurum.