MİLLİ BİRLİK BUMU?
Bu soruyu, bu günlerde sormak dahi insanın onurunu incitiyor; yoksa siz aynı duyguları hissetmiyormusunuz?
Bütün dünya, Korona Virüsü ile mücadele etmek için neredeyse tek yumruk oluşken, biz neden ayrışma ve itişmeyi körüklüyoruz, bunun cevabını kim verecek?
Dün Meclis oturumunu izlerken, kim bu Millet Vekili denen insanlar diye, kendi kendime sordum. Bütün dünya sağlık çalışanları ile dayanışma ve onlara minnet duygularını belirtirken ve hatta maddi destekler verirken, bizimkiler „Sağlık Çalışanına Şiddet Yasa teklifini“ Meclis`de AKP ve MHP oyları ile red ettiler. Bu nasıl bir duygu, bu nasıl bir ilkesizlik veya aymazlık ki, bugün dahi politik çıkarlar peşinde koşan zavallılar var.
AKP`i sözcüsü veya adına konuşan sözde Millet Vekili, bu yasa tasarısı üzerinde konuşurken, defalarca Cumhurbaşkanı ve Genel Başkanları Erdoğan`a teşekür etti. Neden teşekür ettiğini dahi bilmiyen birisinin, kendi adına karar verme cüretini göstermesi tabi ki beklenemez.
Diğer yandan esrar satanı, mafya şefleri, kadın canileri, çocuk istismarcıları veya benzeri suçlardan mahkum olmuş veya tutuklular için af çıkarıyorlar. Canilere af çıkarmak için çabalayan AKP ve MHP`nin kapı kulları, gazeteciler, parti Genel Başkanları, avukatlar, Millet Vekilleri veya ne için tutuklandıkları dahi bilinmeyen Belediye Başkanları, bu af kapsamına alınmıyorlar..
Hergün FETÖ diye çığlık atanlar, hiç utanmadan FETÖ taktiği ve suçlaması ile insanları hapislere tıkıyorlar. Fikir suçluları, parti Genel Başkanları veya gazetecilerin içeri alınmalarının tek nedeni var, oda, bugün ki iktidara ve Cumhurbaşkanı Erdoğan`a biat etmemeleridir. Fehtullah Gülen gibilerinin kulu olan savcı ve hakimler, kendilerine göre şöyle bir suç uydurmuşlardı:
Terör örgütüne üye olmadıkları halde, bilerek teröre destek vermek.
Böyle bir suç sanırım dünya hukukunda rastlanmaz. Hem terör örgütüne üye değilsin, fakat bilerek yardım etmişsin. Eğer böyle bir suçu, bugünün savcı ve hakimleri halen geçerli sayıyorlarsa, AKP içerisinde yüzbinlerce insan bu suçdan tutuklanmalıdır.
Birde, 12 Eylül 1980 faşizminin getirmiş olduğu YÖK, RÜTÜK ve Anayasası ile AKP onsekiz senedir bu ülkeyi yönetiyor. YÖK ne kadar demokrat, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı akademisyen ve bilim adamı varsa yok etti ve Üniversite Rektörlerini ilahiyetcilerden seçmeye başladı.
RTÜK dersen tam bir rezalet. Başındaki adam, o kadar iktidarın gölgesinde ki, önüne gelen muhalif TV`lere ceza yağdırıyor. TELE1`e ceza veriyor ve söz konusu yayının yerine, Diyanet Vidoları yayınlatıyor. Biraz edep yahu, hiç olmazsa bu günler için, sağlık konusunda bilgilendirici yayın koyun.
Korona Virüsü dolayısıyla gece gündüz çalışan sağlıkcıların, şiddetten korunmaları için düşünülen yasanın Meclis`de çıkmasını engelleyenlerden, sağlık için yayın yaptırmalarını beklemek biraz saflık olur.
Ey halkım, iktidar ve muhalefet bugün birlikte hareket edemiyorsa, Belediye başkanlarına Cumhurbaşkanı randevu vermiyorsa, sağlıkcılara şiddet yasasında dahi ortak hareket edemiyorsalar, Af konusunda, ne kadar adi suçlu varsa afederken, fikir veya siyasi suçluları görmezden geliyorlarsa, terör örgütleri bu günlerde dahi suçsuz insanları öldürüyorsa, Allah aşkına biz ne zaman MİLLİ BİRLİK oluşturacağız?
